Buradasınız
2015’te 1730 İşçi İş Cinayetlerinde Katledildi!
Yeni yıla işçi sınıfını, emekçileri hiç de sevindirmeyen olaylar serisi ile girdik. 1 Kasım sonrasında hükümetin tek parti tarafından kurulması, vaat edilen rahatlamayı getirmedi. Ekonomik kriz, savaş, işten çıkarmalar, işçilerin hak mücadelelerine yasaları da hiçe sayacak şekilde engellemeler-saldırılar almış başını gidiyor. Bu karmaşanın içerisinde iş cinayetlerinden daha az söz edilir oldu. Oysa gerçekte işçi ölümleri artarak devam etti. 2015’in son ayında 137 işçi daha iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Böylece geçtiğimiz yıl boyunca hayatını kaybeden işçilerin sayısı en az 1730’a ulaşmış oldu.
Soma, Ermenek, Isparta ve Mecidiyeköy gibi toplu işçi katliamlarının meydana geldiği 2014’te 1886 işçi hayatını kaybetmişti. İşçi sınıfı, sınıf kardeşlerini toprağa verip yas tutarken, hükümet iş cinayetlerinin yaşanmaması için bir takım düzenlemeler yapacağının sözünü vermişti. Ancak 2015’te 85 işçinin öldüğü Şubat ayı hariç (ki Şubatın 28 gün olmasının da önemli bir payı vardır), her ay ortalama 150 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İş güvenliği yasasındaki eksiklikler giderilmedi, olduğu haliyle bile tam uygulanmadı. Patronların kâr düzenin dişlilerinin arasında işçiler ezilmeye, sakatlanmaya devam etti.
Hükümetin tepkileri yatıştırmak için verdiği anlaşılan sözler çoktan buhar oldu. Gerekli önlemleri almadıkları için işçilerin ölümüne neden olan patronlarsa caydırıcı cezalar almak bir yana, yeni ihaleler bile aldılar. Yani sermaye büyümeye işçiler ölmeye devam etti, ediyor!
Projeler ve kârlar büyük, ama işçinin canı çok ucuz patronların düzeninde! Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, otoyol tünelleri, AVM inşaatları, rezidanslar, RES’ler, HES’ler, talan edilen ormanlar ve buralarda açılan taş ocakları, termik santraller… Patronlar sınıfı ve onlara hizmette kusur etmeyen hükümet için çok kârlı olan devasa projeler, bu inşaatlarda çalışan işçilere karın tokluğuna yaşam, iş güvenliği önlemlerinin uygulanmaması nedeniyle meydana gelen iş cinayetlerinde ölümden başka bir şey getirmiyor. Ve tabii ki geride kalan aileler için büyük bir acı ve sönükleşen gelecek beklentisi getiriyor.
Patronların en fazla kâr ettiği sektör olan inşaatlarda geçtiğimiz yıl boyunca 426 işçi hayatını kaybetti. Sürücüler ve yolcular için son derece tehlikeli olan yollarda 236 sürücü hayatını kaybetti. Grev yasaklarının kaldırılmasını ve işçilerin haklarını değil patronların çıkarlarını savunan Türk Metal çetesine karşı mücadelenin gündeme geldiği metal sektöründe 61 işçi hayatını kaybetti. Yerin yüzlerce metre altında çalışan 73 maden işçisi ve taşeronun en yaygın kullanıldığı belediyelerde 93 işçi, iş cinayeti kurbanı oldu.
2011 Şubatında OSTİM’de meydana gelen iş cinayetinin davası Eylülde sonuçlandı. 18 sanıklı davada 13 kişi beraat etti, 5 sanık 4 ilâ 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı. Soma, Ermenek, Torunlar katliamlarının davalarıysa devam ediyor. Soma Holding patronları utanmadan işçileri suçluyorlar. Bir yandan mahkeme duruşmaları devam ederken, Soma’da madencilerin ve yakınlarının yaşadığı sefalete tanıklık ettik. Madencilerin çaresizliğini kullanılarak önemli bir bölümünün davadan çekilmesi sağlandı. Adı geçen şirketler, işçileri ölüme göndermelerine rağmen hükümetin açtığı önemli ihaleleri kaptılar. Patronlar adeta ödüllendirildi, işçilerse sefalete mahkûm edildi.
Bir kez daha görüldü ki, işçi sınıfı örgütsüz kaldığı sürece, haklarını kullanamayacak ve koruyamayacak, sağlığını ve canını yitirmeye devam edecek. Adalet işçilere uğramamaya devam edecek. Sermayenin kâr hırsı, işçilerin sırtındaki kamburu büyütmeye devam edecek. Oysa işçi sınıfı bütün bunlara dur diyebilir, rüzgârı tersine çevirebilir. Haklarını koruyabilir ve geliştirebilir. Taşeronu da kaldırır, iş saatlerini de kısaltır. Hatta işçiyi makinenin bir dişlisinden başka bir şey olarak görmeyen sermaye düzeninin köküne kibrit suyu dökebilir. İş cinayetlerini tamamen ortadan kaldırabilir. Yeter ki işçiler kendi sınıf çıkarları için birleşsin!
- İşçi ölümlerine sessiz kalmayalım!
- İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
- İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
- Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
- İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
- Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
- Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
Borçlu
Milli Piyango Büyük İkramiye Bana Çıktı!
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...