Buradasınız
26 Yaşında Bir Kadın Neden İntihar Eder?
Pendik’ten bir işçi

Kapitalist sistem, işçi ve emekçiler için her geçen gün daha katlanılmaz hale geliyor. İşsizlik çığ gibi büyüyor, iş saatleri alabildiğine uzuyor, ücretler gittikçe eriyor, açlık, yoksulluk, yoksunluk ateşten gömlek gibi milyonlarca emekçinin canına yapışıyor. Geçim sıkıntısı toplumun psikolojisini bozuyor, çaresizliğe düşen yoksullar çareyi canına kıymakta buluyor. Adana’nın Seyhan ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki iki çocuk annesi Emine Akçay, çocuklarını ısıtamayınca odanın tavanına bağladığı ipi boynuna geçirerek kendini astı, canına kıydı.
Emine Akçay’ın kocası Hüseyin Akçay kaynak işlerinde çalışıyordu. Hüseyin, 8 aydır işsizdi. 2 ay önce Osmaniye’de bir inşaat şantiyesinde iş buldu. Emine Akçay kocasının bir iş bulduğuna sevinse de, eşi Hüseyin iki aydır kazandığı parayla biriken borçlarını ödemeye çalışıyor; elinde kalan para, 4 kişilik ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyordu. Emine’nin sadece 6 lira parası vardı. Hava soğuktu. Biri 7 aylık, diğeri 6 yaşında olan Kardelen ve İsa soğuktan morarmıştı. Emine, 7 aylık Kardelen’i olmayan sütüyle beslemeye çalışıyor, küçük İsa’yı doyuramadığı için kahroluyordu. Yalnız 6 lirası vardı. Ev soğuktu. İki çocuğunu evde bırakıp odun almak için oduncuya gitti. Odunun torbası 10 liraydı. Emine elindeki 6 lirayı uzatarak odun istedi. Oduncu “abla o paraya odun olur mu? Torbası 10 lira” dedi. Evde bırakıp geldiği iki çocuğunu ısıtmak için odun almadan dönemezdi. Oduncuya ısrar etti. 6 liralık odun istedi. Oduncu bir torba odun verdi. Parasını da almadı. Bir torba odunu sırtına alarak koşar adım evine gitti. Fakat odunlar yağmur yağdığı için ıslanmıştı. Bir türlü sobayı yakamadı. Evde sobayı tutuşturmak için araba lastiği vardı. Uğraştı. Lastikten bir parça kesemedi. Emine sobayı bir türlü yakamıyor, minik Kardelen ve küçük İsa üşüyordu. Üşüyen Kardelen ve İsa ağlıyorlardı. Emine kararını verdi. İsa’nın eline saç kurutma makinesini tutuşturdu ve kendini ısıtmasını öğütledi. Kendini çaresiz hisseden, iki küçük yavrusunu ısıtamayan Emine, içine düştüğü çıkışsızlıkla, Kardelen’in beşiğinin asılı olduğu ipi boynuna geçirerek intihar etti.
Emine Akçay’ın komşusu Emine Özal, intihar eden genç kadının eşinin 1 yıldır işsiz olduğunu, kaynak ustası olmasına rağmen iş bulamadığını belirterek, “Emine çocuklarına yedirecek ekmek bulamadığı için bunalıma girdi. Evin içine giren polis ‘evde yağ bile yok’ dedi. Çok büyük maddi sıkıntı yaşıyordu. Bu nedenle intihar etti. Bir yıl önce elektriğini ve suyunu kestiler. Biz yardım etmek istedik ama çok gururlu bir kadındı, bizden yardım istemedi” dedi.
Emine Akçay, 26 yaşında genç bir kadındı. 7 ay önce ikinci kez anne olmuştu. 7 aylık Kardelen Bebek dünyalar tatlısıydı. Annesi onu öyle çok seviyordu ki soğukta üşüyüp mosmor kesilmesini görmeye dayanamıyordu. Bu acıya daha fazla dayanamayan genç anne, bu çaresizlikten kaçıp kurtulmak için canına kıydı. İsa, 6 yaşında annesinin cansız bedenini ipin ucunda sallanırken gördü. Emine’yi bunalıma sokan, intihara sürükleyip iki çocuğunu yetim bırakan, bu iğrenç sömürü düzenidir. Patronlar sınıfının sömürü düzeni, 26 yaşındaki Emine’yi bunalıma sokup intihara sürükledi. Bu iğrenç sömürü düzeni var olduğu sürece açlık, yoksulluk, çaresizlik son bulmayacak. Buna bir çare düşünmenin zamanı gelmedi mi? Bizleri işsiz, yoksul, aç ve çaresiz bırakan bu düzeni değiştirmek üzere mücadeleye girişmek için daha kaç Emine canına kıymalı? Daha kaç İsa, kaç Kardelen yetim kalmalı?
Neden Hep Kaybeden Biz İşçileriz?
Metan Gazı ve Göçük: Ölümler Durmuyor!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
Son Eklenenler
- Tez-Koop-İş Sendikası 2025 yılı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün bir an önce imzalanması ve işçilere alın terinin karşılığının verilmesi talebiyle 14 Mayısta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kitlesel basın...
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...