Buradasınız
Neden Hep Kaybeden Biz İşçileriz?
Esenyurt’tan bir metal işçisi

İşçi-emekçilere dönük hak gaspları her geçen gün artıyor. İşçi sınıfının kazanılmış haklarına yeni bir kazanım eklenmediği gibi, var olanlar da ya tek tek ya da paketler halinde geri alınıyor. Bunun en temel nedeni patronlar sınıfı karşısında biz işçi-emekçilerin sınıfsal bilinçten yoksun ve örgütsüz oluşumuzdur.
Uzun çalışma saatleri, fazla mesailer, düşük ücretler, sosyal yaşamın neredeyse olmadığı bir çalışma sürecinin biz işçiler açısından neredeyse normal hale gelmiş olması, böylesi bir çalışma biçimini benimsemiş olmamız, sınıf bilincinden ne kadar uzakta olduğumuzu ve örgütsüz olduğumuzu göstermektedir. Oysaki işçi sınıfının tarihine baktığımızda mücadelelerle dolu bir tarih karşımıza çıkmakta. Bu mücadeleler sonucu bugün var olan haklarımızın sınıfın genel kazanımı haline geldiğini görmekteyiz.
Tarihimizi ve haklarımızı bilmememizden kaynaklı, biz işçiler yalnız kalmakta ve patronların saldırıları karşısında maalesef gereken cevabı verememekteyiz. Çalışan, üreten biz işçilerin karşılaştığı birçok sorun var. İşyerlerimizde karşılaştığımız sorunlardan biri de iş kazaları ve iş cinayetleri. İş kazaları bazı sektörlerde sıkça yaşanmakta; bazen küçük bir çizikle, bazen bir kırık ya da bir uzvumuzun kaybıyla, bazen de ölümle sonuçlanmaktadır. Maden ocakları, inşaat alanları, metal fabrikaları ve diğer birçok sektörde yaşanan iş kazaları çoğu zaman gizlenmekte ve resmi kayıtlara bile geçmemekte. Ben bir işçi olarak uzun süre inşaat sektöründe çalıştım. Sonra yaşamımı sürdürmek için metal fabrikalarında çalışmaya devam ettim. Hâlâ bir metal fabrikasında çalışmaktayım. Bu fabrikada çalışmaya başlayalı 2 ay oldu. Küçük çaplı iş kazaları her gün yaşanmakta ve çalışanlar için de normal hale gelmiş durumda. Fakat bir ay önce yaşanan iş kazasında bir işçi arkadaş çalıştığı prese elini kaptırdı ve sağ el parmakları komple ezildi. Tabii ki patronlar bu konuda işçilerden daha uyanık olduğu için iş kazası geçiren işçiyi özel bir hastaneye götürüyorlar ve tutulan raporda işçi bütün suçu kendi üzerine alıyor. Benden kaynaklı diyor. Kimsenin suçu yok diyor. Şikâyetçi değilim diyor. Bunları bir işçi nasıl söyler? İşveren hastane masraflarını ödememekle tehdit ediyor. Ayrıca işçi başka yerde iş bulamam kaygısıyla hareket ediyor. İşsiz kalma korkusu, aç kalma korkusu ve asıl olarak bilinçsiz olmamız biz işçilerin patronların yalanlarına, tehditlerine boyun eğmemize neden oluyor. Daha henüz işe geri dönmüş değil. Dönse bile tek elle ne kadar çalışabilecek bu işçi? Bir organını kaybetmenin yarattığı psikolojik travmadan kurtulabilecek mi? İşveren ve onların temsilcilerinin baskıları, çalışma saatlerinin uzunluğu, sistemin kendisinin biz işçilerde yarattığı diğer baskılar, kullanılan makinelerin emniyetli olup olmaması gibi birçok faktör iş kazaları ve iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde gece vardiyasında çalışırken daha önceki çalıştığım işyerinden bir arkadaşla telefonla görüştüğümde işyerinden başka bir arkadaşın iş kazası nedeniyle hastanede yattığı haberini aldım. O kadar çok benziyor ki birbirine iki iş kazası da. Bu arkadaş da elini prese kaptırmış. Hem de sağ el parmaklarını. İkisi de artık sağ el parmakları olmayan işçi kardeşlerimiz. İki fabrikanın koşulları neredeyse aynı. Patronların ve ustabaşlarının yarattığı psikolojik baskı aynı. Daha fazla üretim için daha fazla baskı. İş saatleri uzun, kullanılan makinelerde iş emniyeti yok. Haberi aldığımın ertesi günü ziyarete gittim. Eski iş yerinden arkadaşlar da gelmişlerdi. Arkadaşa destek olmak için oradaydılar. İş kazası raporu tutulmuş ve arkadaş şikâyetçi olacağını tutanağa belirtmiş. Onun adına sevindim. Kazanın sebebinin kendisi olmadığının bilincinde olarak hareket etmiş. Hâlâ hastanede ve aldığımız bilgiler doğrultusunda sadece kaza nedeniyle tedavi görmüyor, ayrıca psikolojik ilaçla da tedavi görüyor. Çünkü geceleri uyuduğunda kaza anını yeniden yaşıyormuş. Ailesiyle konuştuk, arkadaşlarla konuştuk. Bu iş kazası nedeniyle arkadaşı yalnız bırakmamak gerektiğini konuştuk. O işyerinde çalışırken başka iş kazaları olmuştu ve ne yapmak gerektiğini çok konuşmuştuk.
Patronlar sınıfı ve onların uşakları biz işçilere yönelik her gün yeni saldırılar yaparken haklarımızı bilmememiz ve örgütsüz olmamız nedeniyle sürekli kaybeden biz oluyoruz. Sosyal yaşamımızı, bir uzvumuzu, yaşamımızı ve daha birçok şeyi kaybediyoruz. Neden hep bir şeyler kaybeden biz işçiler oluyor? Neden biz kazanamıyoruz? Çünkü sınıf bilincinden yoksun ve örgütsüzüz.
Irkçı Saldırılara Dur Diyelim!
26 Yaşında Bir Kadın Neden İntihar Eder?
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...