Buradasınız
96. Ölümden Sonra Tersanelere Göstermelik Ceza
Kartal’dan bir grup işçi
Üretime başladığı günden bu yana Tuzla Tersaneleri 96 işçi kardeşimize mezar oldu. İşsizlik yüzünden göç edip çalışmaya gelen, bekâr odalarında yaşayan, çocuklarına üç kuruş götürmek için sağlıksız ve güvencesiz tersanelerde yıllarca ölüme itilen binlerce işçiden 96’sı artık aramızda yok. Onlar bir daha geri gelmeyecekler! Onların akan kanı sermaye sınıfının kârlarına kâr kattı. 96 işçi kardeşimize mezar olan tersane cehenneminde sermayenin hükmü yok edilmeden işçi kardeşlerimiz için sağlıklı ve güvenli bir yaşam asla mümkün olmayacak.
Ölümlerin katlanarak arttığı tersanelerde yıllarca körler ve sağırları oynayan hükümetler ve burjuva devlet göstermelik bir adım atarak, ilk kez bir tersanenin faaliyetini durdurdu. İşçi ölümlerinin sıklaştığı Selah Tersanesinin üretimi 21 Mayıs itibariyle “durduruldu”. İlk yapılan denetimlerde “kişisel koruyucu donanım kullanımı, ilkyardım eğitimi” olmadığından Selah Tersanesine para cezası verilmişti. Fakat bu göstermelik para cezasının ardından bir hafta arayla iki işçi daha iş cinayetlerine kurban gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişlerinin yaptığı son denetimlerde ise işyerinin faaliyetlerinin durdurulmasına karar verildi.
Çalışma Bakanlığının Selah Tersanesine verdiği “faaliyet durdurma” cezası, ne yazık ki tersanelerde 96 işçinin ölümünden sonra geldi. Devletin göstermelik para cezası ve tersanenin faaliyetlerini geçici olarak durdurma kararı için 96 işçinin ölmesi mi gerekiyordu? Selah başta olmak üzere iş cinayetlerinin yaşandığı tüm tersaneler neden denetlenmiyor ve tersane işçilerinin talepleri neden karşılanmıyor? Devletin aldığı bu karar göz boyamaktan ve toplumun artan tepkisini gündemden düşürme manevrasından öte bir anlam ifade etmiyor. Son bir hafta içerisinde iki işçinin kurban gittiği cinayetlerin katili elbette Selah patronudur. Ya 94 işçinin katili? Tersanelerde yaşanan işçi cinayetlerinin katilleri olan patronlar Tuzla’da faaliyetlerine devam ediyor ve kârlarını büyütüyorlar.
Uygulanan denetimler ve verilen cezalar tamamen göstermeliktir. Kaldı ki kapatma cezası sorunu çözmemekte, aksine işçiyi işsizlikle yüz yüze bırakmaktadır. On binlerce işçinin çalıştığı tersanelerde yaşanan sorunların çözümü işçilerin örgütlenmelerinden ve taleplerini patronlara ve devlete kabul ettirmelerinden geçiyor. Hem insanlık dışı çalışma koşulları ve dizginsiz sömürünün hem de ölümlerin hesabını ancak örgütlü işçi sınıfı sorabilir. Bunun yolu bellidir. Tüm işçi kardeşlerimiz korkularını ve kaygılarını bir kenara bırakmalıdır. Asıl örgütsüz olduğumuz için kaygılanmalı ve bir an önce örgütlenmeye girişmeliyiz. Patronların bu denli korktuğu mücadeleci sendikalarımızı işyerlerine sokmalıyız. İşçilerin örgütlendiği ve mücadele ettiği bir ortamda, patronların insafına terk edilen tersanelerdeki çalışma koşulları da tamamen değişecektir. Bu kesindir, tarih mücadele eden işçilerin kesinkes kazandığını yazmaktadır.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
1 Mayıs
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...