Buradasınız
Âdem Babaların İşsiz Çocukları Aç!
İzmir’den emekli bir işçi

Bu nasıl düzendir bir yanda bolluk, mutlu azınlık
Yüzde bir dünyayı açlığa boğar, Âdem babalar kendine çakmağı çakar
Bir yanda açlık, yoksulluk, ekmeğe muhtaçlık
Âdem babalar kendini yakar, göçükte, çığda ölür, size ne gam
Kendiniz tıkının ejder meyvesi, Âdem baba, bir kolayı borç ile alsın
Sizin çocuklarınız dünyayı yutsun, Âdem baba çocukları aç, açık yatsın
Âdem babalar çalışsın, damlar dolusu akçeniz olsun
Çocuklarınız yatlara, katlara doysun
Gözünüz hep Âdem babaların cebinde olsun
Ekmek atlı olsun, Âdem babalar yaya
Nijerya, Çad, Zambiya, Haiti, Yemen bakınır göğe
Siz dünyayı turlayıp vardınız aya
Âdem babalar kalkar dört bir yanda ayağa, girer kol kola
Kokuşmuş düzeniniz tepe taklak düşer ayağa
Âdem babalar, son verir, açlığa, yokluğa, yoksulluğa!
Âdem Yarıcı isimli işsiz baba valilik önünde benzin döküp kendisini yaktı. Âdem kendisini yakana kadar kimseler onun hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi. Âdem Yarıcı’nın son sözleri “çocuklarım aç” oldu. Kendileri işsiz, çocukları aç olan milyonlarca işsiz var. İşsizlik bir illet gibi kemiriyor ve hayatı alt üst ediyor. Yani insan evine ekmek bile götüremez duruma geliyor. İşsizliğinin, çektiği acıların asıl sebebinin sermaye sınıfı ve onun kâr düzeni olduğunu kendi kendine bilince çıkarma şansı olmadığından, sanki işsizliğinin sebebi kendisiymiş gibi düşünüyor. Bu süreçlerde kendisini değersiz, işe yaramaz görmeye başlıyor. Çocuklarının, ailesinin yüzüne bakamaz hale geliyor. Tek başına çözüm bulamıyor. Elbette bu süreçlerde hem bedensel hem de ruhsal olarak bir çöküntü yaşıyor. Ardından psikolojisi daha fazla bozuluyor. Çözümü intihar etmekte buluyor. Son aylarda üst üste benzer nedenlerle intihar edenlerin sayısı arttı.
Hani “ana yüreği” diye bir söz var. Bu sözün genel olarak tüm kadınlar için doğru olduğuna inanılır. Bu söz tüm kadınlar için geçerli olsaydı, Ağrı Belediyesi Meclisi AKP üyesi Sema Gökçen, “çocuklarım aç” diyerek kendisini yakan Âdem Yarıcı’nın çocuklarını ana yüreğiyle düşünürdü. İşte tam burada “tok açın halinden anlamaz” atasözü çıplak bir şekilde durumu ortaya koyuyor. Sınıfsal bakış açısı devreye giriyor. Sema Gökçen’in kendisi geçmişinde yoksulluğu yaşamış olsa bile şimdi toklardan birisi. Bu yüzden “kimse açlıktan kendini yakmaz. Öyle olsaydı Nijerya, Çad, Zambiya, Haiti, Madagaskar, Yemen ve Sirra Leone gibi ülkelerde insan kalmazdı. Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” diyecek kadar pişkin. Açlığın, yokluğun en dibinde yaşayan ülkeleri sıralıyor. Adı geçen ülkelerde aç kalan milyonlarca yoksul insan var. O ülkelerin tepesindekiler de bizdekiler gibi sefa sürüyor. Şaşaa, debdebe, aç gözlülük, lüks hayat sürüyorlar. Sema Gökçen’in “millet yemez” sözü ise, bir yandan milyonlarca işsizden, geçinemeyen asgari ücretlinin isyan etmesinden nasıl korktuklarını gösteriyor, diğer yandan isyan edecek olanlara milliyetçilik gazı vermeye çalışıyor.
Ama ekonomik kriz derinleştikçe derinleşiyor. Âdem Yarıcı ilk değil, son da olmayacak gibi görünüyor. Son aylarda krizin, açlığın, yoksulluğun bunalttığı insanların ve intihar edenlerin sayısı iyice artmaya başladı. Bu nedenle de intiharlar için “psikolojisi bozukmuş” diyenlere prim vermemek lazım. Resmi rakamlar bile günde en az beş işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini gösteriyor. AKP iş cinayetlerinde, depremlerde yaşamını yitirenlere, çığ düşmesinde ölenlere toptan “fıtrat” deyip geçiyor. AKP, sermaye sınıfının gelmiş geçmiş en azgın temsilcilerinden biri. İşsizlikten bunalıp intihar edenler zerre kadar umurlarında değil. İş cinayetlerinde katledilenler, göz göre göre gelen depremler de umurlarında değil. AKP’nin ve özellikle yandaş sermayenin umurunda olan tek şey tatlı kârlarıdır. Kârları katlanarak artsın diye, düzenleri sürsün diye her türlü hokkabazlığı, hilekârlığı, göz boyamayı sürdürüyorlar. İstiyorlar ki, iliklerine kadar sömürdükleri milyonlar sussun, itiraz etmesin, yalanlara kalsın, milliyetçiliğin zehirli şerbetini kana kana içsin.
Ama dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi, bizde de sesini çıkartan, haksızlıklara karşı itiraz edenler çoğalıyor. Ezilenlerin örgütlü hafızası, geçmişin mücadelesini ve bugünleri unutmaz. Gelecek için mücadele devam ediyor. Hesabı mutlaka sorulur. Âdem babalar, Âdem babaları unutmaz, unutturmaz.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...