Buradasınız
AKP Hükümetinin Bayram Hediyesi: Zamlar
Üsküdar’dan bir eğitim işçisi
Bayramda yine zamlar kapımızı çaldı. Bayrama en çok sevinen sermaye sınıfı oldu. Burjuva hükümeti, bayram dinlemeyip, yaptığı zamlarla bir kez daha işçi sınıfının sırtına ağır yükler yükledi. İşçilere bayram hediyesi olarak yine zam yağdırdılar. Böylece yılbaşından bu yana elektriğe toplam %64,5, doğalgaza ise %35 oranında zam yapılmış oldu. Bu oranlarla ücretlerimize yapılan zamları karşılaştırdığımızda arada çok büyük açık olduğunu görüyoruz. İşçilere yapılan zam oranları %5’i geçmezken, burjuvazi kendi sınıfının çıkarı için fiyatları neredeyse yüzde yüz artırıyor. Bu da patronlar sınıfının kaşıkla verip kepçeyle alma politikasını gösteriyor.
AKP zamlara gerekçe bulmak ve kendini haklı göstermek için “5 yıl boyunca elektriğe zam yapmadık” diyordu. Oysa yılbaşından bu yana hem elektrikte ve doğalgazda hem de diğer ihtiyaçlarımızda yapılan zamlar neredeyse otomatiğe bağlanmış durumda. Hükümetin bu zamlara uydurduğu gerekçeler de hazır: “Barajlar dolmadı”, “enflasyon yüksek”, “petrol fiyatları arttı”, “kriz var”. Sıralanan nedenlerin hiçbirinde işçi sınıfının en ufak bir suçu yok. Burjuva düzenin yapısından kaynaklanan sonuçların bedelinin biz işçilerin sırtına yüklenmesini neden haklı bulup razı olalım ki!
Patronlar sınıfı bize “ısınma üşü, aydınlanma mum yak karanlıkta otur” diyor. Yapılan zamlarla birlikte ne doğalgaz ne elektrik faturasını ödeyebileceğiz. Her ay sonunda “acaba ne kadar fatura gelecek?” diye düşünüyoruz. Ama patronlar sınıfının böyle dertleri yok. Onlar biz işçilerin üzerinden kazandıkları kârlarla en iyi ısınma sistemli ve her köşesi aydınlatılmış köşklerinde rahat rahat yaşıyorlar.
Bu sömürü düzeni yıkılmadığı sürece yapılan zamlar bitmeyecek. Biz işçiler işsizliğe, yoksulluğa, sefalete, açlığa mahkûm ediliyoruz. Büyüyen ekonomik krizi de düşünürsek yakında sırtımızdaki yükü katmerli bir şekilde arttıracaklar. Bizim yapmamız gereken örgütlenmek ve mücadele etmektir. Zamlara, sömürüye ve baskılara karşı tek çıkar yolumuz işçi sınıfının örgütlü saflarında mücadele etmektir.
Yalanların Bin Bir Türlüsü
İşsizlik Fonu İşçilerindir
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...