Buradasınız
Allı Turnaların Ölümü Çok Şey Anlatıyor
Kocaeli’den bir kadın işçi

Uzun boyunları, ince uzun bacakları, pembe-kırmızı kanatlarıyla alımlı, zarif kuşlardır allı turnalar. Göçmendirler, sınırları, ülkeleri aşarak güvenli yuvalar bulurlar kendilerine. Anadolu topraklarında ayrı bir yeri vardır allı turnaların. Pir Sultan Abdal’dan Karacaoğlan’a, Dadaloğlu’ndan nice ozanımıza ilham vermiş, isimsiz onlarca anonim türküye konu olmuşlardır. Konya’dan Çorum’a, Erzurum’dan Kütahya’ya hemen her yörenin anonim türkülerinde allı turnalarla dertleşmiş insanlarımız. Kimi sevdiğine selam göndermiş, kimi sıla özlemini anlatmış allı turnalara. Herhangi bir allı turna türküsünü mırıldanmamış, dinlememiş olanımız var mı?
Bu topraklarda vefanın, sadakatin, güzelliğin simgesi olan allı turnalar doğa düşmanlığının kurbanı oldular. Her zamanki gibi konaklamak ve kuluçkalamak için geldikleri Tuz Gölü’nde susuz kalan 5 bin allı turna yavrusu öldü. Neden susuz kaldılar peki? Çünkü egemenlerin doğa düşmanı, rant sevdalısı politikaları yüzünden kuruyan onlarca göl gibi Tuz Gölü de kurudu.
Üstelik tehlike çanları uzun zamandır çalıyor olmasına rağmen tek bir önlem dahi alınmadı. Bırakalım önlem almayı, kurumayı hızlandıran politikalar izlendi. Şimdi dillerinde küresel ısınma, kuraklık lafları kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Sanki küresel ısınmadan sorumlu değillermiş gibi. Ama sadece bu da değil. Türkiye’de onlarca gölün kurumasının, susuzluğun en önemli nedenlerinden biri tarımda yapılan yani açık kanallardan akıtılan su tarlalara veriliyor. Bu sırada su buharlaşıyor, ihtiyaçtan fazlası da heba olup gidiyor. Tuz Gölü’nün kurumasını hızlandıran da bu oldu.
21. yüzyıldayız, iktidar Ay’a gitmekten söz ediyor ama ne hikmetse modern sulama teknikleri ülkemizde yok denecek kadar az. Neden mi? Çünkü modern sulama tekniği maliyetli… Hele küçük bir çiftçi için bu maliyeti karşılamak mümkün değil. Bunun için devlet desteğine ihtiyaçları var. Ama gelin görün ki saraylar yaptırmaya para bulanlar, bunun için para bulamıyorlar. İtibardan tasarruf edemediklerinden sıra hayati önemdeki meselelere gelemiyor.
Susuzluk ve kuraklık sorunu giderek büyüyor. Bugün allı turnaların katledilmesine neden olan bu sorun yarın soframıza daha az gıda girmesine yol açacak. Marmara Denizinin ölmesinin bile sorumluluğunu ve acısını duymayanların umurunda mı ki allı turnalar. En küçük bir hak arayışında önümüze engeller dikenlerin, her fırsatta sermayeyi ihya edenlerin umurunda mı ki soframıza giren gıdanın eksilmesi… İşçi sınıfının ozanı Nâzım Hikmet boşuna dememiş şiirinde “onlar ümidin düşmanıdır/akarsuyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı” diye.
Allı turnalar nasıl türkülerimizde simge oldularsa ölümleriyle de doğa katliamının simgesi oldular. Şimdi soralım kendimize: Çocuklarımıza nasıl bir gelecek, nasıl bir dünya bırakacağız? Böyle devam ederse yaşayacakları bir dünya, nefes alabilecekleri bir doğa kalmayacak. Bizimle aynı dünyayı paylaşan canlılar için de yaşam alanı kalmayacak. İşte bu nedenle allı turnalara ya da ormanlara sahip çıkmak, doğanın katledilmesine karşı durmak ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmaktır.
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...