Buradasınız
Ama Futura Form İşçileri Mutsuz!
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Geçtiğimiz günlerde Polin Grup’a bağlı olan Futura Form fabrikasında çalışan işçiler, iki aydır ücretlerini alamadıkları için iş durdurdular. Futura Form yönetimi işçilerin hakkını vermek yerine iş bırakanların yerine başka işçiler getirdi. İş bırakan işçileri zorla yıllık izne çıkardı.
Polin Grup, 100’den fazla ülkeye ihracat yapmakla övünen ve amacının öncelikle insanlara, topluma fayda sağlamak olduğunu ve bunun için su kaydırakları, eğlence parkları ürettiğini iddia eden bir şirketler grubu. Bu grup, amacının, çocukları, insanları, şehirleri mutlu etmek ve kolektif bir eğlence sağlamak olduğunu söylüyor. İnsanları birbirine yakınlaştırmaktan, paylaşımı, mutluluğu arttırmaktan bahsediyor. Ama şirketin dünya lideri olmasını sağlayanlar, yani gece gündüz demeden çalışan, alın teri döken işçiler mutsuzlar. Çünkü çalıştıkları halde ücretlerini alamıyorlar, açlığa mahkûm ediliyorlar! Evlerine, çocuklarına ekmek götüremiyorlar. Yılda milyonlarca dolar kazanan ve bununla övünen şirket, bu milyonların yanında lafı bile olmayacak işçi ücretlerini kendi çalışanlarına, asıl üretenlere, yani işçilerine gelince çok görüyor. Buna rağmen şirket yöneticileri “insan mutluluğu için çalışıyoruz” söylemini reklamlarda, katıldıkları uluslararası söyleşilerde ve dergilerde bolca dillendiriyorlar. Bu söylemlerle aslında ne kadar ikiyüzlü olduklarını da kanıtlamış oluyorlar.
Evet, üretilen eğlence parkları eminiz ki insanları eğlendiriyordur ama biliyoruz ki kapitalistler için önemli olan tek şey kâr etmek ve daha fazla para kazanmaktır. İnsanların mutluluğunu düşündükleri ise koca bir yalan. İnsanların mutluluğu için çalıştıklarını söyleyenler sıra bu fabrikalarda alın teri döken işçilere geldiğinde hiç de o işçilerin mutluluğunu düşünmüyorlar. Oysa işçiler sadece maaşlarının ödenmesini istiyorlar. Çocukların mutluluğundan söz edenler maaş alamadığı için evine ekmek götüremeyen anne ve babanın çocuklarını hiç düşünüyorlar mı acaba?
Hayatın gerçekleri patronların kurduğu süslü sözlerdeki gibi değil. Futura Form işçilerinin yaşadıkları bunun bir kanıtıdır. Gerçekler Polin Grup’un, bünyesindeki şirketlerin ve Futura Form patronlarının ne kadar ikiyüzlü olduğunu haykırıyor. Gelin sermayenin yalanlarını, birlik ve dayanışmayla, grevlerle, direnişlerle alaşağı edelim. Gelin işçiler olarak nerede haksızlığa uğruyorsak orada birleşelim.
Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
“Bana Savaş Deme”
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…