Buradasınız
Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
Kıraç’tan bir kadın işçi

Dünya bir yangın yerine dönmüş durumda. Seller, yangınlar, savaşlar, açlık, göçler, göçe zorlanarak mülteci olan on milyonlarca insan... Kapitalist sistem artık insanlara kötülükten başka bir şey vermiyor. Miadını doldurmuş, tarihin çöplüğüne atılma zamanı gelmiş bir sistemdir. Yangın yeri Afganistan’da insanların çaresizliklerini her gün medya ve sosyal medya üzerinden izliyoruz. Gözlerimizin önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. Afganistan’dan kaçmak isteyen insanların havaalanında yaşadıkları dram, günlerce aç susuz, insanlık dışı koşullarda kurtarılmayı beklemeleri büyük bir trajedidir. Mülteci sorunu dünyanın ve insanlığın büyük bir sorunudur. İnsanların uçakların kanatlarına asılıp daha iyi bir gelecek ya da ölüm ikilemini ortaya koydukları görüntüler hafızalarımızda yerlerini aldı.
Bizler arkadaşlarla bir araya gelip ADU adlı filmi izledik. Yönetmenliğini Salvador Caluo’nun yaptığı filmde mülteci sorunu 6 yaşındaki erkek çocuğu Adu üzerinden anlatılmış. Annesi öldürülen Adu, ablası Alika’yla birlikte babalarına ulaşmak için bir uçağın tekerleğinin yuvasında, bulundukları yerden ayrılırlar. Ablası da Adu donmasın diye bütün kıyafetlerini ona giydirir ve ne yazık ki kendisi bu yolculuğu tamamlayamaz. Adu yalnız kalmıştır. Geldiği ülkede kendisi gibi mülteci olan Meteo’yla tanışır. Onların ortak bir hayali vardır, daha insani koşullarda yaşamak. Sınır dışı edileceklerini bildikleri için oradan kaçarlar. Hayallerine ulaşmak için paraya ihtiyaçları vardır. Değişik işlerde çalışmaya başlarlar. Yakalanırlar ve sınır dışı edilmek için kampa gönderilirler. Meteo hastadır ama Adu’yu babasına ulaştırmak istemektedir. Buradan da kaçarlar, deniz yoluyla sınırı geçmek isterler ve başarırlar. Ama onlar için ayrılık vaktidir. Adu’yu yetiştirme yurduna gönderirler. Filmde sınırı geçmeye çalışan bir siyasi sığınmacı, sınır güvenliği tarafından duvardan aşağı itilir ve öldürülür. Ne yazık ki yargılamada katiller suçsuz bulunur. Film fildişi ticaretine ve sözde filleri koruma derneğinin nasıl fildişi ticareti yaptığına da değiniyor. Hayvanların dişleri için nasıl canice öldürüldüklerini gözler önüne seriyor.
Mülteci sorununun bu kadar yakıcı olduğu günümüzde izlenmesi gereken bir filmdir Adu. Etrafımızdaki tüm kötülüklerin kaynağında kapitalizm var ve insanlık kapitalizm yüzünden büyük acılar yaşıyor. Ama tabi ki çaresiz ve umutsuz değiliz. Bu kadar kötülüğün yaşandığı dünyamızda tarihsel iyimserlik diye bir şey vardır. Her şey değişim ve dönüşüm içerisindedir. Nice yıkılmaz denilen zulüm düzenleri tarihin çöplüğünde yerlerini almıştır. İnsanoğlu kendi kurtuluşuna işçi sınıfının ellerinde ulaşacak, kapitalist zulüm düzeni de yıkılacaktır.
Ama Futura Form İşçileri Mutsuz!
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...