Buradasınız
Aman Hastalanmayın İşten Atılabilirsiniz!
Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesinden bir kadın işçi
Yaklaşık 450 işçinin bulunduğu bir metal fabrikasında çalışıyorum. Tıpkı Marport Liman, ASSİSTT Çağrı Merkezi ve diğer işyerlerinde olduğu gibi benim çalıştığım fabrikada da rapor almak işten atılma sebebi haline geldi. Hastalandığımızda da öyle kolay kolay izin alamıyoruz. “Zaten yatıyorsunuz, tam üretim hızlanıyor siz gelip izin istiyorsunuz. Bugünü mü buldunuz hastalanacak” diyor şeflerimiz. Nedense bizim her izin isteğimiz üretimin hızlandığı zamana denk geliyor ve bu yüzden bize izin verilmiyor. Özellikle Pazartesi ve Cuma günleri hiçbir şekilde izin verilmiyor. Şeflerimiz bu sefer de “3 gün tatil yapacaksınız değil mi, izin falan yok size, hastaneye de gideceğiniz yok zaten” diyerek Pazartesi ve Cuma günleri hasta olunamayacağını söylüyorlar. Yani onların keyfine göre ve üretimin elverdiği zamanlarda hasta olabiliriz ancak. Onun haricinde her ne koşulda olursa olsun işe gitmek zorundayız. İşçilerin çoğu, rapor aldığı için işten atılanlardan haberdar olduğundan, işten atılma korkusuyla hastaneye bile gidemiyor, gitse bile rapor alamıyor. Hatta raporlu olduğu halde işe gelenler bile var.
Diyelim ki, hastalandık ve “şans” eseri şefimiz de hastaneye gitmemiz için izin verdi. İşte o zaman da bize, “sakın rapor almayın, izin kâğıdı yazalım yeter” deniyor. Bunun sebebi de, üç güne kadar rapor alırsak o günlerin karşılığını işverenin ödeyecek olması. Bu yüzden “rapor almayın izin kâğıdı yazalım ve gelmediğiniz günün parasını da maaşınızdan keselim” diyorlar. Yani hastalanıp hastaneye gittiğimiz için maaşımızdan para kesilecek. “Zaten aldığımız üç kuruş para, bir de hastaneye gidersek elimizde bir şey kalmaz, işimizden de oluruz” diyerek çoğu kişi gitmiyor hastaneye.
Bu kadar önemli bir hakkımızı dahi kullanamıyoruz. Rapor almak, hakkımızı istemek ve daha birçok şey, keyfi bir biçimde işten atılmamıza yetiyor. Patronların bizlere karşı bu davranışları, tüm bu saldırılara sessiz kalışımızdandır. Bizler sesimizi çıkarmazsak, birlik olmazsak, örgütlenmezsek bu tür keyfi uygulamalar ve ağır çalışma koşulları daha da fazlasıyla bizlere dayatılacaktır. Buna karşı çalıştığımız işyerlerinde işçi arkadaşlarımıza sistemin teşhirini yapmalı ve onları örgütlü mücadeleye katmalıyız. Çünkü işçi sınıfı ya örgütlüdür ve her şeydir ya da örgütsüzdür ve hiçbir şey.
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...