Buradasınız
Ankara’da İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kongresi
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa düzenlediği İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kongresi, 2-4 Aralık tarihleri arasında “Esnekleşme ve İşçi Sağlığı” temasıyla İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongre başkanlığını Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu yaptı.
Üç gün süren kongrede, iş yaşamındaki çalışma koşullarının, meslek hastalıklarının, örgütlenmenin önündeki engellerin ve işçi sağlığı ve güvenliğinin nasıl sağlanacağı gibi konular üzerinde duruldu.
Kongre açılışının ilk panelinde “Taşeronlaşmanın İşçi Sağlığına Etkileri ve Taşeronlaşmanın Önüne Nasıl Geçeriz” konusu ele alındı. Bu kısımda; “Mevcut Durumun İrdelenmesi, Taşeronlaşmanın İşçi Sağlığı ve Güvenliğine Etkisi, Sendikal Örgütlenmenin Olduğu ve Olmadığı İşyerlerinde Beklentiler” gibi konuların değerlendirmesi yapıldı. Panelin bu bölümünde Tuzla tersane işçileri, Kot Kumlama İşçileriyle Dayanışma Komitesi, Atık Kâğıt İşçileri Komitesi, Ev İşçileri Dayanışma Sendikası ve Mevsimlik Tarım İşçileri Sendika Girişimi de deneyimlerini paylaştılar.
Öğleden sonraki kısımda, “Güvencesizler–Geleceksizlik ve Sağlık” oturumu yapıldı. Esnek Çalışma Modelinde “Güvencesizlik Tanımı ve Güvencesiz Çalışanlar” kısmı sunulduktan sonra, bu sorunlarla ilgili sinevizyon gösterimi yapıldı. Kongrenin son saatlerinde, Davutpaşa’nın Külleri adlı film izlenildi.Kongrenin ikinci günündeki ilk oturumda “İşçinin Bilme Hakkı ve Sağlıklı Emek” konusu değerlendirildi. Bu kısımda; “Eğitimin Genel Karakteri, Beyaz Yakalıların Eğitimi, İşçi Eğitimi” konuları işlendi. Panelin ikinci kısmında, “Çalışma Yaşamında Kadın” başlıklı bir sunum yapıldı. Diğer başlıklar, “Yeni Esnek Çalışma Sürecinde Kadın ve Ne Yapmalı, Kadın İstihdamında Türkiye’deki Durum ve Ne Yapmalı, Ev Eksenli Çalışan Kadınlar, Çalışma Yaşamında Kadın Sağlığı, Sorunları ve Ne Yapmalı, Bölge Göç, Kadın ve Ne Yapmalı, Kadın ve Sendikalar” idi. Ayrıca forum değerlendirmesi kısmında, “Çalışma Yaşamında Direnen Kadınlar”ın sorunları anlatıldı. Panelin bu kısmı kadın işçiler için önemli bir nokta olarak değerlendirilirken, katılıma direnişte bulunan ve çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçilerin olmayışı göze çarpan olumsuz bir durumdu. Panel, Kardeş Türküler grubundan Feryal Öney’in “Kadın Ağzı Türküler” adlı dinletisiyle son buldu.
Kongrenin üçüncü ve son gününde ise “Hegemonya ve Karşı Hegemonya Mücadelesi; Gönüllülükten İtiraz Hakkına…” adlı bir panel yapıldı. Bu bölüm genel değerlendirmelerin ve eklerin yapıldığı bölüm oldu. Katılımın daha seyrek olduğu son oturumda, “Hegemonya Kavramı ve Bu Alanın Sorunsalları…, Esnek Üretim ve Hegemonya, Emeğin Gönüllü Boyunduruğu…, Üretim İçinde Yaşanılanlarla, Hegemonya ve Emeğin Örgütlenmesine Etkileri…” konuları ele alındı. Panelin bu bölümünde taslağa ek tüzükler için katılımcıların görüşleri alındı. Askeri personel olduğunu açıklayan bir katılımcı, askerlerin çalışma koşulları ile ilgili görüş beyan ederek, askerin sadece belinde tabanca taşıyanlarla sınırlı olmadığını, büro ve sanayi kısmında çalışan asker-işçilerin de dikkate alınmasını istedi. Söz alan bir diğer katılımcı işçi de, Ostim, İvedik ve Sincan sanayi havzalarındaki çalışma koşulları ve bu havzadaki işçilere ulaşılması noktasında bir öneri sundu. Ev eksenli çalışan kadınlar da hazırladıkları metinlerinde panel tüzüğüne bu konuda ek yapılması gerektiğini vurguladılar.
Kongrenin son saatlerine doğru, katkı ve desteklerini sunanlara, mücadele okulundan geçen işçilere “Plaket Töreni” düzenlendi. “Sonuç Bildirgesi” okunduktan sonra panel oturuma kapatıldı.
Üç gün süren kongrenin konuları kuşkusuz işçi sınıfı için önemli konulardır. Bu başlıklar altında gündeme getirilen panele daha çok işçinin katılımını sağlayabilmek kuşkusuz daha olumlu bir hava yaratmasına neden olurdu. Salonda sadece temsili olarak kongreye çağrılan işçilerin bulunması bir eksiklikti. Daha mücadeleci kurumlar olduklarını vurgulayan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin bu konuda daha çok çaba göstermeleri çok önemlidir.
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- DİSK’li İşçiler İstanbul’dan Seslendi: “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz!”
- Türk-İş’ten Eş Zamanlı Eylemler
- DİSK’li İşçiler Mersin’de “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” Dedi
- Polonez İşçileri Saldırılara Rağmen Mücadeleye Devam Ediyor
- Sendikaların Eylemleri Devam Ediyor
- Türk-İş’ten Türkiye Genelinde Eylemler
- İstanbul’dan Antep’e İşçiler Hakları İçin Mücadeleye Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı.
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...