Buradasınız
Antakya’da İşçi Katliamı
Mevsimlik tarım işçiler, inşaat işçileri, çeşitli sektörlerde çalışan işçiler, iş güvenliği önlemlerinin alınamaması nedeniyle gerçekleşen iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmeye devam ediyorlar.
10 Eylülde Antakya’da meydana gelen kazada, 7 işçi hayatını kaybetti. 51 işçinin açık kasasına tıkıştırıldığı kamyonetin, Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde tekeri patladı, araç yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada 7 işçi hayatını kaybetti, 38 işçi de yaralandı. Hayatını kaybeden işçilerden 6’sı, yaralılardan 28’i Suriyeli işçiydi. Hayatını kaybeden işçilerden 24 yaşındaki Ahmet Öksüz’ün, 4 ay önce evlendiği eşinin hamile olduğu öğrenildi.
İş cinayetleri devam ediyor
Aynı gün Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Sofular Köyünde, 51 yaşındaki Erdoğan Özdemir elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Ceviz toplama işinde çalışan Özdemir, ağaçta çalıştığı sırada elindeki demir çubuğun elektrik hattına değmesi sonucu akıma kapıldı.
9 Eylülde Kayseri Pınarbaşı’da, faaliyeti bir süre önce durdurulan bir krom madeninde, vinç ve kulesinin sökülmesi sırasında patlama meydana geldi. Nedeni belirlenemeyen patlamada 38 yaşındaki Yusuf Kaygısız hayatını kaybetti. Yaralanan 5 işçi de çevredeki hastanelere kaldırıldı.
8 Eylülde Zonguldak Kilimli’ye bağlı Gelik Beldesi’nde özel bir şirkete ait maden ocağında göçük meydana geldi. Kömür üretimi sırasında ana girişten 400 metre içerde tavan çöktü. Göçük altında kalan 40 yaşındaki Alpay Çaylı hayatını kaybetti.
Ülke kaos ve savaşa sürüklendiği için iş kazalarının ve iş cinayetlerinin üzeri örtülüyor. Son sekiz ay içinde 1138 işçi iş cinayetlerine kurban gitmesine rağmen, iş cinayetleri medyada yer bulmuyor. İktidarda kalmak için kaos ve savaş yaratan AKP, iş güvenliği önlemlerinin alınması meselesini de zerre kadar umursamıyor. Nasıl olsa hem asker de hem de işyerlerinde işçiler, emekçiler ölüyorlar. İş cinayetlerinin bir savaştan farkı yoktur. Bu iki savaşa da karşı çıkacak ve ölümleri durduracak olan işçi sınıfının örgütlenerek mücadelesi etmesidir.
ORS Grevi Sona Erdi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...