Buradasınız
Asgari Ücret Yalanı
İMES’ten bir matbaa işçisi
Artık asgari ücretin ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Asgari ücretle çalışan işçiler bile bilmiyor! Peki asgari ücret ne kadar? 503 YTL mi, yoksa 457 YTL mi? Çok değil 8 ay önce hayatımıza giren asgari geçim indirimi aldatmacası sayesinde gerçek asgari ücreti hemen unutuverdik.
Geçen yıla kadar yaptığımız alışverişlerin fişini topluyorduk ve yıl sonunda bir miktar vergi iadesi alıyorduk. Hiçbirimiz bunu devletin bir kıyağı olarak görmüyorduk. Çünkü zaten yaptığımız harcamalardan alınan katma değer vergisinin bir miktarının bize geri dönüşüydü bu. Yani kendi paramızdı. Sonra yeni bir düzenleme getirileceği söylendi. Artık fiş toplamamıza gerek kalmayacaktı çünkü yıl sonunda toplu olarak aldığımız para 12 aya bölünerek her ay bir miktarı verilecekti. Bunun için de burjuvazinin uzmanları çalıştılar uğraştılar ve sonunda bir rakam belirlediler. Gelirimiz ne olursa olsun bekârlar ve çocuksuz evliler aylık 46 YTL, çocuklular ise çocuk başına ekstradan 7 YTL alacaktı. Asgari ücret alanlar için yıl sonunda toplu para almakla aya bölünmesinde pek bir fark yoktu. Hatta daha iyi bir miktar olduğu da söyleniyordu. O yüzden çoğumuz biraz memnun veya yorumsuz karşılamıştık yeni durumu.
Gelin görün ki aradan bir yıl bile geçmemişken bu asgari geçim indiriminin ne işe yaradığı anlaşıldı. Artık asgari ücret telaffuz edilirken asgari geçim indirimini eklemeyi ihmal etmiyor medyamız. Akıllıya kırk kere deli derlerse o da kendini deli sanırmış. Bize de kırk kere asgari ücretin asgari geçim indirimi dahil 503 YTL olduğunu söylediler. Şimdi artık kime sorarsanız asgari ücretin 457 YTL olduğunu unutmuş. Yoksulluk sınırının 2000 YTL’yi geçtiği, açlık sınırının ise 800 YTL’nin üzerinde olduğu bir dönemde şüphesiz 503 YTL çok komik bir rakam olarak kalıyor. Ama 457 YTL rakamından daha iyi göründüğü kesin! Yani ücretimizin 46 lirasını biz kendimiz ödüyoruz!
İşin bir de asgari ücret almayanlar için olan boyutu var. Pek çok fabrikada bu yıl yapılan zamlar oran olarak çok düşük kaldı. Ancak işverenler de asgari geçim indirimi için verilen parayı işçiye verdikleri ücrete dahil edip telaffuz ettikleri için yapılan zamların düşüklüğü o kadar da göze batmadı.
Önce ölene kadar bizi sömürmek için emeklilik yaşımızı 65’e çıkardılar. Sonra işsiz kaldığımızda bir nebze olsun bizi rahatlatacağını düşündüğümüz işsizlik paramıza el koydular. Patronların ödemesi gereken sigorta primini işsizlik fonundan keserek bizim paramızı patronlara peşkeş çektiler. Şimdi de yine bizim paramızı bize lütufmuş gibi veriyorlar. Her seferinde de televizyon, internet ve gazeteleri aracılığıyla bizi öyle bir bombardımana tutuyorlar ki, nerdeyse bir gün öncesini unutacak konuma geliyoruz.
Ezenler ve ezilenler olduğu sürece onların yalanları bitmeyecek. Patronlar sınıfının ve onun devletinin yalanlarına kanmamak bizim elimizde. Yeter ki sınıfımızı bilelim ve kendi safımızda örgütlenelim.
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...