Buradasınız
Asiyeler, Cemileler ve Diğerleri…
Kartal’dan bir tekstil işçisi
Asiye, Saliha, Hatun, Cemile, Naile, Remziye ve diğerleri… Çocuk sayılacak yaştalar belki, ama ne çocuk bayramından haberleri var o 23 Nisan günü, ne de hayatın baharı sayılan gençliklerinden. Onların hepsi tarım işçisi. Bir traktörün römorkunda domates ekiminden dönüyorlar tam 32 kişi. Bir sulama kanalının yanında devriliveriyor traktör ve ikisi ağır olmak üzere yirmisi yaralanıyor. Haber ilk bakışta basit bir trafik kazası olmaktan başka bir şey ifade etmeyebilir çok insan için. Ama acaba öyle midir gerçekten? Kazada yaralananların ailelerinden başka kimseyi ilgilendirmeyen bir basit kaza mıdır yaşanan? Yoksa dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun tüm işçilere nasıl bir kaderin reva görüldüğünün ve bu kaderin nasıl da bir anda aynı acı sonla bitebileceğinin resmi midir?
Onlar 17-18 yaşlarında tarım işçileri. Yaşamak için çalışmak zorundalar. Çok uzun saatler boyunca durup dinlenmeden çalıştıkları yetmezmiş gibi, un çuvalı gibi römorklarda taşınırlar masraf çıkmasın diye. Ne servis, ne sigorta, ne de öğle yemeği olarak bir tas çorba vardır hayatlarında. Çoğu yemeğini, çay demlemek için tüpünü taşır yanında işe gidip gelirken. Aldıkları yevmiye zaten çok düşük değilmiş gibi, üstüne bir de tarla sahibiyle aralarındaki aracı bunun büyük bir kısmına el koyar. Aracı olmadan tarla sahibi hiç kimseyi işe almaz. Tarla sahibini, yani patronu ve aracıyı memnun edemezlerse ertesi gün işe gelemezler. Ve böyle sürüp giden yaşamlar bazen tarlada güneşin kavurucu sıcağıyla, bazen bir römorkun devrilmesiyle son bulur.
Peki ya diğerleri? Asiyelerin, Cemilelerin patronlar sınıfından olan yaşıtları? Onlar -bırakın römorklarda taşınmayı- bindikleri lüks otomobilleri kendileri sürmek zorunda bile değiller. O otomobillere binip inerken kapıları açılır onların. O kadarcık işi bile yapmak zorunda değiller. Henüz on yedisindeki Hatunlar, Salihalar günde en az on bir saat çalışmak zorundayken, onların kapılarını açacak uşakları bile var. Hiç duydunuz mu onlardan birinin devrilen bir römorkta can verdiğini? Otuz ikisinin aynı römorkta taşındığını, yirmisinin birden aynı anda yaralandığını duyduğunuz mu? Bir su kanalının yanından bindikleri römorkla geçmek zorunda kaldıklarını...
Bugün Şanlıurfa’da, dün Adana’da, yarın Konya’da… Tarım işçilerinin canları pahasına römorklar, kamyon kasaları, tarlalar ve evler arasında gidip gelmeye, devrilmeye devam ediyor. Tıpkı diğer işçi kardeşleri gibi tarım işçileri de iş kazalarında yaralanma ve ölümle karşı karşıya gelmeye devam ediyorlar. İşçi sınıfının en büyük sorunlarından biri olan iş kazaları bir kader gibi asılmış duruyor işçi sınıfının boynunda. Bu kaderi değiştirebilecek tek güç işçilerin birliği ve örgütlülüğüdür. Diğer tüm işçilerle beraber tarım işçileri de örgütlenmek ve hakları için mücadele etmek zorundalar. Daha iyi iş ve yaşam koşulları için mücadele etmeden ne römorkların devrilmesini engelleyebiliriz, ne iş kazalarını, ne de iş saatlerinin giderek uzamasını. Bütün bunların sebebi kapitalist sömürüyse ve tüm işçiler bu sömürü altında inim inim inliyorsa, elbette bu yazgıyı değiştirmek için mücadeleye atılmak zorundayız. İşte o zaman işçi yüklü römorklar değil sömürü sistemi devrilecek. İşte o zaman insanlar insan gibi üreterek yaşayıp, insan gibi ve huzur içinde ölme hakkına sahip olabilecekler. Üstelik 17-18 yaşında değil, uzun ve verimli bir yaşamın ardından…
Visteon İşçileri Sendikalaştı
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.