Buradasınız
Ayakkabı Kalıp İşçilerinden Mektup
Hadımköy’den ayakkabı kalıp işçileri
Biz Hadımköy’deki bir ayakkabı kalıp fabrikasında çalışan işçileriz. Krizle birlikte patronlar her işyerinde olduğu gibi bizim işyerinde de baskıları arttırdılar. Fabrikamızda üç seneden beri zam alamıyoruz. Ayrıca bayram ikramiyeleri ve Ramazanda ödenen yemek paraları kaldırıldı. Fazla mesai ücretlerimiz üç dört ay sonra ödeniyor. Akşam çıkış saatimiz 18.30 olmasına rağmen her gün zorunlu olarak 15 dakika geç çıkıyoruz. Ayrıca maaş günleri bu gecikme 45 dakikayı buluyor. Patron yeni aldığı işçileri bir hafta boyunca deneme süresi diyerek ücretsiz ve sigortasız çalıştırıyor. Çay molamız kaldırıldı. Saldırılar bunlarla da kalmadı. Bizlere “maaşlar artık bankadan verilecek, bankamatik kartı çıkartmamız gerekiyor, onun için şu belgeyi imzalayın” dediler. Ancak bize verdikleri banka evraklarının arasına boş kâğıt koyarak imzalamamızı istediler. Başlangıçta banka evrakı diye hepimiz imzaladık. Sonra boş kâğıdı da imzaladığımızı fark ettik. Bunun üzerine diğer işçi arkadaşlarımızı da uyararak imzaladığımız boş kâğıtları geri almayı başardık. Patron bunca saldırısı yetmezmiş gibi bizlere boş kâğıt imzalatarak kendini işçilerin birleşmesi durumunda garanti altına almaya çalışıyordu.
Yine çalıştığımız sırada patron temsilcisi herkese imzalanması için bir kâğıt dağıttı. Ve bunun bir sözleşme olduğunu, herkesin imza atması gerektiğini söyledi. Daha önce de boş kâğıt imzaladığımız için bu defa imzalamaya karşı çıktık. Bunun üzerine “sözleşmeyi okuyun imzalayın, korkmayın bir şey olmaz” diye açıklama yapıldı. Biz okuduğumuzda aslında birçok hakkımızın gasp edildiğini anladık. Önce kimse imzalamak istemedi, sonra işveren baskı uygulayınca birçok arkadaş imzalamak durumunda kaldı. Ancak biz birkaç arkadaş imzalamadık. Örnek olarak evlilik izni ve parasının verilmesinin patronun insafına kalması, tatil günlerinde keyfi olarak işçinin işe çağrılması durumunda, işçinin gelmesinin mecbur kılınması, senelik izinde ek iş yaptığımız anlaşılırsa tazminatsız işten atılmak gibi birçok hak gaspını dayatan bir sözleşmeydi bu.
Bizlere yapılan bu saldırıların diğer sektörlerdeki işçi kardeşlerimize de yapıldığının farkındayız. Biz, kalıp işçileri olarak sorunlarımızı ortaya koymakla birlikte mücadele etmek gerektiğinin bilincindeyiz. Bu sorunlarımızı da derneğimiz UİD-DER aracılığı ile diğer işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Bizler işyerimizdeki saldırılara karşı işçi kardeşlerimizle birliğimizi sağlamak için elimizden gelen herşeyi yapmaya çalışacağız. İnanıyoruz ki bütün işyerlerinde işçiler olarak birlikte hareket edersek ve birleşirsek patronlara karşı koyabiliriz. Bizim bir araya gelmemizi sağlayan derneğimize teşekkür ediyor, bütün işçi kardeşlerimizi derneğimiz çatısı altında mücadeleye davet ediyoruz.
Yaşasın İşçilerin Birliği!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
46. Yılında Kavel Destanı
Tekel İşçisinin Mücadelesi Onurumuzdur!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...