Buradasınız
Barış
Yannis Ritsos
Ortadoğu’da, Kafkasya’da, Güney Asya’da ve Afrika’nın birçok bölgesinde savaşlar devam ediyor. Şu ana kadar milyonlarca insan yaşamını kaybetti. Acı ve gözyaşına boğulan, yerini yurdunu terk eden milyonlarca insan barışa hasret. Biz işçiler barış istiyoruz. Ama biliyoruz ki, kapitalist sömürü düzeni devam ettiği sürece dünyamıza barış gelmeyecek. Aslında barışı getirecek olan dünya işçilerinin mücadelesidir.
Çocuğun gördüğü düştür barış,
ananın gördüğü düştür barış,
ağaçlar altında sevdalıların sevda sözleridir barış.
gözlerinin içinde uçsuz bucaksız bir gülümseme,
elinde yemiş dolu zembil
ve alnında ter tomurcukları,
-pencerede suyu soğutan testideki damlalar gibi-
akşamüstü eve dönen babadır barış.
Dünyanın yüzünde yara izleri kapanırken,
ağaçlar diktiğimizde
havan mermilerinin kazdığı çukurlara,
yangının kavurduğu yüreklerde,
ilk tomurcuklarını açarken umut
ve ölüler kanlarının boşa gitmediğini bilerek
yana dönüp içerlemeksizin
uyuyabildiklerindedir barış.
Barış yemek kokusudur tüten
akşamleyin arabanın yolda durmasının
korkutmadığı,
kapı çalınmasının davet demek olduğu
ve pencereyi saat başı açmanın,
renklerinin uzaktaki çanlarıyla
gözlerimizin bayram etmesini
sağlayan gökyüzü
demek olduğu zamandır barış.
Barış bir bardak sıcak süt ve bir
kitaptır uyanan çocuk önünde.
başaklar birbirlerine eğilip ‘işte,
ışık,ışık,ışık!’ dedikleri
ve ufuk çemberi ışıkla dolup taştığı
zamandır barış.
Hapishaneler onarılıp kitaplıklar yapıldığı zaman,
eşikten eşiğe bir türkü yükseldiği
zaman geceleyin,
cumartesi akşamları mahalle berberinden çıkan yeni traş olmuş bir işçi gibi
baharda ay buluttan çıktığı zamandır barış.
İnsanların sıkışan elleridir barış,
dünyanın masasındaki ekmektir,
gülümsemesidir annenin.
Kardeşlerim,
barış içinde derin derin soluk alıyor
tüm dünya bütün düşleriyle.
verin elinizi kardeşlerim,
barış budur işte...
Barış ışınlar demetidir yaz ovalarında,
iyilik alfabesidir tanın dizlerinde.
‘kardeşim’ dediğin,
‘yarın kuracağız’ dediğin zaman
kuracağız dediğimizi kurunca
türkü çağırdığımız zamandır barış..
İçimize Dolduruyoruz Öfkemizi
Sarıgazi’den Kobanê’ye Destek Kampanyası
- Bekle Beni
- Korkuyorlar
- Fevkalâde Memnunum Dünyaya Geldiğime
- 1 Mayıs
- Esir
- Çaylar Kuyusu
- Madenci Yürüyüşü
- Soma’ya
- Yukarda
- Yakında
- Hazirandı, Sıcaktı
- Mutluluğun Resmini Yapabilirim Usta
- Eller Övgüsü
- Azar Azar
- Arılar Bala Duranda
- Hiç Olmadığı Kadar...
- Halkın Ekmeği
- Sarayın Durumu
- Ben İsterim
- Kadın Olmak
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...