Buradasınız
Basın Örgütlerinden Eylem: “Sansür Yasasına Hayır!”
Basın ve meslek örgütleri, “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen sosyal medya ve internet haberciliğini zapturapt altına almak üzere getirilen “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini protesto etti. “Sansür yasasına hayır” diyen gazeteciler 21 Haziranda İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Adana’da, 22 Haziranda ise Ankara’da bir araya gelerek yasanın geri çekilmesini talep ettiler. Eylemlere Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş Sendikası, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen Sendikası, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası, Türkiye Haber Kameramanları Derneği temsilcileri ile çok sayıda basın meslek örgütü katıldı.
21 Haziran Salı günü saat 14.00’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıda, iktidarın bu yasa tasarısıyla korku iklimini canlı tutarak medya ve toplum üzerinde kuracağı baskıyla muhalif sesleri susturmayı hedeflediği belirtildi. Daha fazla baskı, ceza ve kapatma anlamına gelen bu yasaya karşı tüm basın meslek örgütleri olarak birlikte mücadele edileceği vurgulandı ve dayanışma çağrısı yapıldı. Basın toplantısının ardından aynı gün saat 18.00’da Şişhane’de basın meslek örgütlerinin katılımıyla ortak eylem gerçekleştirildi.
“Susturma, Korkutma, Hapsetme Yasasına Hayır, Basın Hürdür, Sansür Edilemez” pankartı arkasında toplanan gazeteciler ve basın emekçileri; “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” sloganlarıyla muhalif basının sesinin hepten susturulması anlamına gelen yasayı protesto ettiler. Eylemde söz alan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’de haberciliğin yok edilmek istendiğini, yasa tasarısıyla gazetecilere yönelik cezaların artacağını ifade etti. Durmuş, konuşmasında geçen hafta Diyarbakır’da gözaltına alınan ve ardından tutuklanan gazetecileri hatırlattı: “Daha geçtiğimiz hafta bu yasa kanunlaşmadan Diyarbakır’da 16 meslektaşımız tutuklandı, suç delili olarak kameralar, fotoğraf makineleri, yaptıkları haberler gösterildi. İki gün önce Ordu’da haber kaynağını açıklamayan bir internet sitesinin bilgisayarlarına el konuldu. Daha yasa gelmeden gazetecilik fiilen engellenmeye başlandı.”
Yasa geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Durmuş’un ardından sözü DİSK Basın-İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş aldı. Yurttaş, “Hakikatin, gerçeğin gücü hiçbir şeyle örtülemeyecek kadar etkilidir. Sadece çıplak sesimiz, sadece kalemimiz, sadece kameramız kalsa bile yazmaya, anlatmaya, kayıt altına almaya ve insanlara hakikati ulaştırmaya devam edeceğiz” diyerek, özgür bir basın için örgütlü bir basının ve örgütlü bir toplumun şart olduğunu vurguladı. Asıl dezenformasyonu iktidarın yaptığını belirten Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ise, “Seçim öncesinde, önce ‘Gazetecilere basın kartı vereceğiz’, ‘İnternet çalışanlarına basın kartı vereceğiz’ denilerek havuç gösteriliyor. Ancak ardındaki sopayı saklıyorlar. Bu şekilde düzenlenen yasa tasarısı basın tarihinin en ağır sansürlerinden birisidir. Bu tamamen sansür yasasıdır” dedi.
22 Haziran Çarşamba günü TBMM önünde yapılmak istenen eylem polis engeli nedeniyle Ankara Ulus Meydanı’nda yapıldı. Gazetecilerin, basın meslek örgütleri ile demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen eylemde, basın meslek örgütleri adına ortak basın açıklaması metnini Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin okudu. Bilgin, “TBMM'de Basın Kanunu yenileniyor. Adı Basın Kanunu ama içinde basın yok baskı var. Adı Basın Kanunu ama içinde hapis cezası, kapatma, ağır denetim ve basın kartı iptalleri var” dedi. Yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler olduğunu belirten Bilgin şöyle konuştu: “Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Bu yönüyle sadece gazetecilerin özgürlüğüne değil, tüm toplumun özgürlüklerini engellemektedir. Yanlış bir bilgiyi alenen yayma suçu oluşturulmuş, 3 yıla kadar hapis cezası getirilmiştir. Bu yasa tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten, sosyal medyada mesaj paylaşmadan alıkoyacaktır. Bu yasa toplumsal bir oto sansür dalgasını tüm Türkiye’ye yayacaktır.”Bilgin, yasanın geri çekilmesinin tüm toplum için hayati olduğunu vurguladı.
“Basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz”, “Gazetecilikte inat ediyoruz”, “Sansüre inat halk haber alacak”, “Sosyal medyama dokunma”, “Bugün bana yarın sana” dövizleri taşınan eylemde, gazeteciler sembolik olarak kalemlerini bırakarak yasaya tepki gösterdi.
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...