Buradasınız
Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz!
Gebze UİD-DER üyesi işçiler
Bizler UİD-DER Gebze temsilciliğinden işçileriz. Geçtiğimiz Pazar günü derneğimizle birlikte Kazlıçeşme’de düzenlenen Newroz mitingine katıldık. Kimimiz daha önce de Newroz mitinginde bulunmuştuk, kimimiz içinse bu bir ilkti. Daha miting alanına girmeden karşılaştığımız trafik nasıl ihtişamlı bir kalabalıkla karşılaşacağımızın göstergesiydi. Kimsenin kimseye kötü bakışlar fırlatmadığı, içten ve sıcak bir yerdeydik. Sloganlar ve alkışlarla yürüyüş kortejindeki yerimizi aldık. Yürüttükleri mücadeleye Kürt halkının, kundaktaki bebeğinden yaşlısına, kadınından erkeğine nasıl da sımsıkı sarıldığını gördük. Alana girerken daha 1 yaşında olan bebeklerin bile üzeri arandı didik didik. Öyle ya ne de olsa bir Kürttü o da! Ama hiçbir şey coşkuyu söndüremedi.
Miting alanı hınca hınç doluydu. Adım atacak yer yoktu. Hepimizin kafasından aynı şey geçmişti. Bunca insan (ki bu sadece İstanbul’da Newroz’u kutlayan kalabalıktı) on yıllardır yok sayılmış, görmezden gelinmiş, inkâr edilmişti. Yüzleri birbirinden sıcak bunca insana zulmedilmiş, canları yakılmıştı yıllarca. Ama biz UİD-DER’li işçiler biliyoruz ki, Kürt halkı bu zulme karşı verdiği mücadelede sonuna kadar haklıdır. Bizler de Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunuyoruz. İşçi sınıfının içine yerleştirilmeye çalışılan düşmanlık tohumlarının daha fazla boy vermesine izin vermemeliyiz. Bizi geçmişten beri Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Müslim-Gayrimüslim, kadın-erkek ve buna benzer akla gelebilecek her türlü ayrımla düşman ettiler. Oysa fabrikalarda hiçbir ayrım gözetilmeksizin sömürülüyoruz. Türküz diye daha az çalıştırılmıyoruz, Kürdüz diye daha fazla para almıyoruz. Patron iliğimizden kan çekerken böyle bir ayrım yapmıyorsa, biz yan yana aynı zulme maruz kalırken neden birbirimize düşman olalım? UİD-DER sayesinde bizler işçi sınıfının bir bütün olduğunu ve kendinden başka onu kurtaracak kimsenin olmadığını öğrendik.
Newroz mitingi biz işçi sınıfı için büyük önemi olan 1 Mayıs’ın da habercisi niteliğini taşıyor. Kürt ve Türk işçileri 1 Mayıs’ta ortak sorunları için ortak bir ses yükseltmelidirler. Bu yüzden alanlardaki yerimizi hep birlikte dolduralım ki, yumruğumuzu birleştirdiğimizde nasıl devasa bir güç olduğumuzu görsün patronlar sınıfı.
Hangi dilden, hangi renkten, hangi cinsten olursa olsun şiarımız ortak bizim:
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Dünya Yerinden Oynar İşçiler Birlik Olsa!
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- İşçi ve Emekçiler Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kartal Mitinginde Haykırdı: Artık Yeter, Birlikte Değiştireceğiz!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- Bakırköy’de Binler Haykırdı: Krizin Faturası Patronlara!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...