Buradasınız
Belçika, Almanya, Hollanda… Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor!

Almanya’nın batısı ve Almanya’ya komşu ülkeler Belçika ve Hollanda’da yıkıcı bir sel yaşandı. 14 Temmuzdan itibaren sağanak yağışın etkisiyle özellikle Almanya’da nehir kıyısına yakın birçok kasaba sular altında kaldı. Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletinin Ahrweiler bölgesinde ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde etkili olan, ölü sayısının 170’e yaklaştığı, yüzlerce kişiden haber alınamayan selde, ölü sayısının giderek artacağı tahmin ediliyor. Belçika’da ise en az 23 insanın yaşamını yitirdiği açıklandı. Çok daha fazla insan yaralanırken, binlerce insansa kayıp…
Yaşanan felakette evini kaybeden emekçilerin sayısı ise çok daha fazla. Evsiz kalan binlerce insan derme çatma sığınıklara ve spor salonlarına yerleştirildi. İlçelerde yaşayan ve geçimini çiftçilikle, bağcılıkla sağlayan emekçilerin geçim kaynakları tahrip oldu. Bazı bölgelerde binaların yarısından fazlasının ve birçok köprünün yıkıldığı kayıtlara geçti.
Almanya Başbakanı Merkel gittiği ABD’de Başkan Joe Biden ile Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında, hayatını kaybeden insanların aileleri ile empati kurduğunu belirtti. Fakat “empati” kurduğunu söyleyen hükümet temsilcileri bunu somut olarak gösterebilecekleri önlemler almaktan kaçınıyorlar. İklim zirveleriyle oyalanıyorlar. Bu yaşananlara “doğal afet” diyerek sorumluluklarını örtmek, suçu doğaya yıkmak istiyorlar.
Ancak bu afetler doğayı acımasızca tahrip eden kapitalist sömürü düzeninin bir sonucudur. Bu düzen hem doğanın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Geçmişten bugüne gerçekleşen iklim zirvelerinde, çeşitli anlaşmalarda iklim krizine karşı somut adımlar atılmamış, verilen sözler kâğıt üstünde kalmıştır. Çok sayıda “iklim paketleri” açıklanmış ancak somut hiçbir adım atılmamıştır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği kapitalizmin ürünüdür. Yüzlerce canı alan, binlercesini evsiz bırakan sel değil kapitalizm felaketidir! Bu sistem örgütlü işçi sınıfının mücadelesiyle yıkılmadıkça ne doğa ne de insan rahat bir nefes alabilir.
- Dünya Nüfusunun %99’u Kirli Hava Soluyor!
- ABD Colorado’da Yangın: Kapitalist Felaketler Bitmiyor!
- Gezegeni Kirleten Sistemin Temsilcileri Toplandı
- İklim Krizinin Nedeni İnsan mı? Öyleyse Hangi İnsan?
- Mersin’de Kaçak Granül İşletmeleri Zehir Saçıyor!
- Nasrettin Hocanın Akşehir Gölünü de Kuruttular
- İklim Krizi de Kapitalizmin Krizidir!
- Ağaoğlu’nun Cenneti, Bizim Cehennemimiz!
- Doğa Olaylarını Felakete Dönüştüren Açgözlü Sermaye ve Siyasi İktidardır
- Yangınlar, Seller, Deprem ve Konut Sorunu
- Tomrukların Arasında Cansız Bir Beden!
- “Yangın veya Sel Yaz”
- Sürülmüş Toprağın, Nehirlerin ve İşçilerin Bahtı
- Kapitalizm: Bu Deli Gömleği Dünyaya Dar Geliyor!
- 17 Ağustos Depreminden 22 Yıl Sonra: Yine Önlem Yok, Yine Hazırlık Yok!
- Sel Göz Göre Göre Felakete Dönüştü
- Cezayir’deki Orman Yangınlarında En Az 69 Kişi Hayatını Kaybetti
- Karadeniz’de Sel Felaketi: Doğa Değil İktidarın Umursamazlığı Öldürüyor!
- Kapitalizmin Lastik Çöplüğü Kirlilik Saçıyor
- İkizköylüler Akbelen Ormanını LİMAK’a Karşı Savunuyor
Son Eklenenler
- Tarihte birçok büyük kriz/buhran dönemleri yaşanmıştır. Eski olanın çürüyüp toplumun gelişmesinin önünde yıkıcı bir engele dönüştüğü ama yeni olanın da doğamadığı krizli, çalkantılı, sancılı dönemler… Var olan düzenin çivisinin çıkması, üretimin...
- Bursa’da faaliyet gösteren TMK Kataforez Teknik Metal Kaplama Fabrikasında işçilerin Türk Metal Sendikasına üye olmasının ardından 24 Haziranda 7 işçi işten atıldı. Sendikal örgütlenmeyi engellemek için işten atma saldırısına başvuran işveren,...
- 25 Haziranda Afrika’nın Sahra altı bölgesinden gelen yaklaşık 2000 göçmen Kuzey Afrika’daki İspanya toprağı olan Melilla kentine girmeye çalışırken Fas sınır güvenliğinin müdahalesiyle izdiham yaşandı. En az 37 göçmen can verdi, yüzlerce göçmense...
- Şili’de devlete ait madencilik şirketi Codelco’da çalışan yaklaşık 50 bin işçi greve çıkarak 20 yılın ardından ilk ulusal çapta madenci grevini gerçekleştirdi. Grev kararı, hükümetin ülkenin ana bakır rafinelerinden biri olan Ventanas tesisinin...
- Bizim mahallede namı “elhamdülillah” olarak bilinen, haline her daim şükreden Songül hanımın “şükür edecek neyimiz kaldı?” sözleri sağanak yağıştan evvel çıkan fırtına gibi, dilden dile tüm mahalleye yayılmış. Düne değin Songül hanımı her şeye...
- Emekçiler, insanı işsiz ve yoksul bırakan, ezip aşağılayan bu sistemde yaşamak istemiyorlar. İşçi sınıfı yeterli bir örgütlülüğe ve sağlam bir önderliğe kavuştuğunda emekçi isyanları mutlaka hedefine ulaşacak ve kapitalist düzen yıkılacak!
- Gebze Organize Sanayi Tembelova Mevkii’nde bulunan güneş paneli üretimi yapan Smart Solar fabrikasında çalışan işçiler 6 ay önce Birleşik Metal-İş Sendikası 1 No’lu şubede örgütlendiler. Ama Smart Solar yönetimi işçilerin sendikal haklarını...
- Basın ve meslek örgütleri, “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen sosyal medya ve internet haberciliğini zapturapt altına almak üzere getirilen “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini protesto etti. “Sansür...
- Ekvador’da emekçiler yoksulluğa, artan hayat pahalılığına ve hükümetin IMF ile yaptığı anlaşmayla hayata geçirdiği ekonomik saldırılara karşı ayağa kalktı. Brüksel’de kamuda ve özel sektörde çalışan 80 bine yakın işçi, artan hayat pahalılığına karşı...
- İngiltere işçi sınıfı hayat pahalılığına, toplu işten çıkarma saldırılarına, artan enflasyon ve eriyen ücretlere karşı “Artık yeter” dedi ve meydanlara aktı. İngiltere İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TUC) “Daha iyisini talep ediyoruz” sloganıyla...
- 2022 yılının başında patronun düşük zam dayatmasını kabul etmeyerek iş durduran ve bunun neticesinde 2 bin 500 lira zam alan Alpin Çorap’ta işçi kıyımı yaşanıyor. İstanbul/Kâğıthane’de bulunan Ormoteks’te çalışan 5 işçi sendikalaştığı için işten...
- İşyerlerinde devam eden baskılara, işçilerin makine yerine konmasına ve ağır çalışma koşullarına zıvanadan çıkan hayat pahalılığı ve eriyen ücretler eşlik ediyor. Bu koşullar birçok işyerinde işçileri mücadeleye itiyor; sendikalaşan işçiler...
- 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Bu 9 yılda çok sayıda işyerinde iş güvenliği uzmanlığı yaptım, iş güvenliği eğitimleri verdim. Tüm iş güvenliği uzmanlarının çok iyi bildiği ve nefret ettiği “bana bir şey olmaz” cümlesini defalarca...