Buradasınız
“Şiddeti Önleyeceğiz” Deyip Esnek Çalışmayı Dayatıyorlar!

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonunun 19’uncu toplantısına davet edilen patron örgütleri, kadına yönelik şiddeti bir tarafa bırakıp “kadınların ev ve aile yaşamını dengelemesi” ve “istihdamın arttırılması” benzeri gerekçelerle esnek çalışmanın yaygınlaştırılması gerektiğini savundular.
Türkiye’nin kadına yönelik şiddeti önlemeyi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedef alan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından kısa bir süre önce sözde “kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” maksadıyla TBMM’de Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu kuruldu. AKP ve MHP dışında Mecliste grubu bulunan partiler Haziranda komisyondan çekildi. Çünkü komisyon adının aksine şiddetin sebeplerini araştırmaya değil, İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararını meşrulaştırmaya çalışıyordu.
İktidarda “kadın erkek eşitliği fıtrata terstir” diyen bir zihniyet var. 20 yıllık iktidarın icraatları da bu zihniyete uygun sonuçlar veriyor. Bir yol kazası olarak görülen İstanbul Sözleşmesi rafa kaldırıldı. 6284 sayılı yasanın gerekleri yerine getirilmedi. Mahkemelerin kadın katillerine, tecavüzcülere iyi hal ya da haksız tahrik indirimi uygulaması teşvik edildi. Boşanmalar kadın aleyhine zorlaştırıldı. Erken yaşta evliliklerin önü açıldı. Siyasi iktidar, emekçi kadınların çalışma hayatındaki sorunlarının katlanarak artmasına yol açtı. 2011’de 6111 sayılı kanun ile kadınların 18 yaşından itibaren çalışmaya başlamaları halinde belli koşullara bağlı olarak, sigorta primlerinin 12 ile 48 ay süresince İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasının önünü açtı. Ucuz işgücü olarak gördüğü kadınları çalışma hayatına katacak politikalar yürüttü ama bunun bir gereği olarak kreş sorununu çözmek, doğum ve emzirme izinlerini uzatmak, eşit işe eşit ücret vermek, mobbing ve tacizi engellemek gibi uygulamalara yanaşmadı. Kadınları çalışma hayatından uzaklaştıran sorunlara gerçek çözümler üretmekten uzak durdu. Çünkü iktidar için temel mesele Türkiye’de sermaye sahiplerinin kadın erkek demeden işçileri daha fazla sömürüp daha fazla kâr etmesiydi.
Siyasi iktidar esnek çalışma, doğum sonrası yarı zamanlı çalışma uygulamalarını getirmiş olmakla övündü. Oysa çalışan kadınların çok iyi bildiği gibi bu uygulamalar kadınların sorunlarını çözmek bir yana daha da içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Nitekim patronlar yarı zamanlı çalışma hakkını kadınlara kullandırtmadılar. Esnek çalışma uygulaması ise güvencesiz ve düşük ücretli çalışmayı beraberinde getirdi. Ama tüm bunlar patron örgütlerine yetmiyor. TİSK, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi patron örgütleri esnek çalışmayı yeniden gündeme getiriyorlar. Üstelik bunu Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonunda yapıyorlar. İktidar ve sermayedarlar elbirliğiyle kapalı kapılar ardında emekçi kadınların başına işbirliğiyle yeni çoraplar örüyorlar.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Kadın Komitesi Başkanı Nagehan Akan esnek çalışmayı çok ciddi desteklediklerini söylüyor ve sanki mümkünmüş gibi bunu “işçinin hakkını hiçbir şekilde ihlal etmeden güvenceli, esnek çalışma şeklinde uygulamanın yollarını düşündüklerini” söylüyor. Akan’ın bu sözleri UİD-DER Kadın Komitesinin her fırsatta ısrarla vurguladığı gibi patronlar sınıfının kadınlarıyla emekçi kadınların çıkarlarının hiçbir koşulda ortak olamayacağının bir örneğidir. Aynı zamanda patronlar sınıfının gerçekleri işine geldiği gibi nasıl çarpıttığının da bir göstergesidir.
Akan, “buradaki en önemli nedenlerden bir tanesi de kadınların aslında aile yaşantılarıyla iş hayatları arasındaki dengeyi sağlayabilmelerini amaçlamak çünkü kadın hem anne hem eş hem evlat ondan sonra, o yüzden evde yapması gereken de veya özel hayatında yapması gereken şeyler de var” diyor. Sağlıklı ve ücretsiz kreşler, yaşlı bakımevleri, ortak yemekhaneler gibi uygulamalarla toplumsal önlemler almak, emekçi kadını tüketen ev işlerinden, çocuk ve yaşlı bakımından kurtarmak işine gelmiyor. Bunun yerine işyerinde patron tarafından daha çok sömürülsün, daha güvencesiz olsun, ev işi altında daha çok ezilsin, diyor.
Esnek çalışma emekçi kadınlar için güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak, iş yükünün daha fazla artması, bin parçaya bölünmek demektir. Sendikalaşma ve örgütlenme faaliyetlerinin daha da zorlaşması, emekçi kadınların üzerindeki ekonomik ve sosyal baskıların artması demektir. Patron örgütlerinin esnek çalışmaya dönük talepleri kabul edilemez. Patronların bu hesaplarına karşı mücadele etmek şarttır.
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Emekçi Kadınlar, Kadın Düşmanlarına 14 Mayıs’ta HAYIR Diyecek!
- Eşitlik ve Özgürlük İstiyoruz!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Coşkusunu Paylaşıyor
- Nefes Almak İstiyoruz! Baskıcı Rejime ve Saldırılarına Karşı 1 Mayıs’ta Alandayız!
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart’ta Meydanlarda ve Direniş Alanlarındaydı!
- Mata İşçileri 8 Mart’ı Direniş Alanında Kutladı
- UİD-DER Kadın Komitesinin 8 Mart Açıklaması: İnsanlığı Acı ve Kedere Boğan Çarkı Bozuk Düzene Karşı Mücadeleye!
- Emekçi Kadınlar: Şimdi Dayanışma Zamanı!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
- Örgütlüysek Güçlü Olduğumuzu Yaşayarak Öğreniyoruz
- UİD-DER’in Kapısı
- Söyleyin, Kadın İşçide mi Kabahat?
- Gastonya Grevi ve Ella May’in Mücadelesi
- İşçi Sınıfının Çocukları ve Anaları: Dün Başardılar Bugün de Başarabilirler!
- Yasaklara Rağmen Kadınlar 25 Kasımda Alanlardaydı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- İSİG Meclisi: “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!”
- İhmalin Bedeli İşçinin Canı!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Peru’da Madenci Katliamı: 27 İşçi Can Verdi!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Amasra Maden Katliamı Davasında İlk İki Duruşma Görüldü
- DİSK-AR: AKP Döneminde ve Başkanlık Rejiminde İşçiler Neler Kaybetti?
- Amasra Maden Katliamı Davasının İlk Duruşması Görülüyor
- Diyarbakır’daki Operasyonun Amacı Toplumdaki Değişim Arzusunu Bastırmaktır!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Almanya’dan Göçmen İşçilerden Dayanışma Mesajı: Umudumuz Tek Adam Rejiminin Sona Ermesi
- UMUT’tan Yeni Albüm: Kaldırın Başlarınızı Yukarı
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Seçimlere İlişkin Mutabakat Metnini Açıkladı
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- “İşçilerin Haziranı” Belgeseli İzleyiciyle Buluştu
Son Eklenenler
- Avrupa’nın pek çok ülkesinde yoksullaştırma politikalarına hız veriliyor, hayat pahalılığı artıyor. Grev hakkı başta olmak üzere hak ve özgürlüklere saldırılar artıyor. Ancak Avrupa işçi sınıfı büyüyen sorunlara grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 26 Mayıs’ta, Söğütlüçeşme Marmaray istasyonunda bir basın açıklaması düzenledi. Bir işçinin tren camını temizlerken elektrik akımına kapılarak ağır yaralanması nedeniyle düzenlenen eylemde taşeron...
- 23 Mayısta gece yarısı sularında İstanbul Maltepe D-100 karayolunda makas atarak ilerleyen bir sürücü, bariyer yapmakta olan yol bakım işçilerinin arasına dalarak dört işçinin ölümüne, bir işçinin de yaralanmasına yol açtı. Aynı hafta içinde Kadıköy...
- Kuş sütü eksik bir sofra fotoğrafı. Sofrada çeşit çeşit yemekler, iştah açıcı mezeler… Yemekler gibi tabaklar da çeşit çeşit, renk renk. Sofradaki tek gariplik bazı tabakların uçlarının kırık olması ya da boyayla kırık süsü verilmiş olması. Sofrayı...
- Çıkışsızlık sarmalından kurtulmak isteyen insanlara kapitalist düzenin kurumları, düzen medyası ve burjuva ideologlar bir “çıkış kapısı” gösteriyorlar. Ama bu çıkış kapısının üzerinde şöyle yazıyor: “Sorunların kaynağında kişilerin eksiklikleri ve...
- Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’nın oluşturduğu G7 zirvesi bu yıl 19-21 Mayıs tarihlerinde Japonya’da yapıldı. Zirve, İkinci Dünya Savaşında nükleer bombalarla yerle bir edilen, yüzbinlerce insanın öldüğü ve tarifsiz...
- Güney Amerika ülkesi Arjantin’de artan hayat pahalılığına, işsizliğe, düşük ücretlere ve güvencesizliğe karşı on binlerce işçi bir araya geldi. 18 Mayısta düzenlenen kitlesel gösteride yüzde 109’u aşan enflasyon, IMF’nin dayattığı kemer sıkma...
- 14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Henüz kesin olmayan sonuçlara göre iktidarda bulunan Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu elde etti, cumhurbaşkanının belirlenmesiyse 28 Mayıstaki ikinci tura kaldı. Fakat kesin olan bir şey var: 14 Mayısta hangi...
- İşçi Dayanışması’nda, yaşadığımız dünyayı ve kapitalist sistemi anlatan pek çok yazı yayımlandı bugüne kadar. Kapitalizm denilen ekonomik düzenin dünyamıza, işçi sınıfına ve insanlığın geleceğine ne kadar büyük bedeller ödettiğini her vesileyle...
- Türkiye’den Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinden işçi kardeşleriniz olarak emperyalist yüzsüzlerin Hiroşima’da düzenledikleri zirve vesilesiyle yükselttiğiniz anti-kapitalist mücadeleyi coşkuyla selamlıyoruz. Savaş alevlerini daha da...
- Türkiye’de çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerle, eylemlerle mücadeleye devam ediyorlar. AFP Türkiye Ofisi çalışanlarının grevi kazanımla sonuçlanırken, Yonga Mobilya işçilerinin grevi sürüyor.
- 13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 madenci kardeşimiz katledildi. Yaşadığımız acının, dinmeyen öfkemizin, Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı Soma’nın üzerinden 9 yıl geçti. Ne yazık ki bu 9 yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesinde bulunan Barutçu Tekstil’de çalışan 8 kadın işçi, Öz İplik-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, daha sonra direnişe geçmişlerdi. Patronun her türlü yıldırma çabalarına rağmen, kar kış demeden fabrika...