Buradasınız
Birleşirsek Değiştirebiliriz Dünyayı!
Gazi Mahallesi’nden bir emekçi
Merhaba, ben İstanbul’da küçük bir marangoz atölyesi olan ve kardeşleriyle çalışan bir emekçiyim. UİD-DER’e bu ilk mektubum. Bu mektubumda işçilerin, işçi sınıfının gücüne olan inancımı anlatmak istiyorum sizlere.
31 yaşındayım ve işçilerin bu düzeni değiştirecek yegâne güç olduğunu anlamam ne mutlu bana ki çok erken yaşlarda oldu. Bunu bana öğreten sınıf kardeşlerime sonsuz teşekkür ediyorum. Bugüne kadar çalıştığınız herhangi bir fabrikayı düşünün. O fabrikada birçok farklı milletten, mezhepten ve farklı kültürden işçilerle çalışmışsınızdır. Ben de 1993 yılında İstanbul’a geldikten sonra irili ufaklı birçok işyerinde çalıştım. Birçok farklı milletten, mezhepten ve kültürlerden işçilerle çalıştım. Ama her işyerinde bir patron ve onların emrinde çalışan ve sömürülen işçiler vardı. Patronlar bizleri çalıştırırken sen Kürtsün sana daha çok para ya da sen Alevisin sana daha çok para vereceğim demiyordu. Onlar kim olduğumuza bakmaksızın hepimizin daha çok çalışmasını ve daha az para vererek kendi ceplerini doldurmanın derdindeydiler. Bir işyerinde üretimden başlayacak olursak orada yaşanan her sorunun ya da her olumlu gelişmenin faydası veya zararını hepimiz ortak olarak çekiyorduk. Çalıştığımız işyerinde fazla mesai ücretlerinin düşük olması, iş güvenliği önlemlerinin olmaması ve daha sayabileceğimiz birçok haksızlıktan hepimiz ortak etkileniyorduk. Yani demem o ki, biz işçiler hangi ırktan, hangi mezhepten ve kültürden olursak olalım patronların gözünde hiçbirimizin bir farkı yok. Hepimizde ağır çalışma koşullarında patron tarafından eşit sömürülüyoruz. Bu gerçek dünyanın dört bir tarafında da aynen böyle. İçinde yaşadığımız düzen daha fazla kâr hırsıyla biz işçileri sömürmek için her türlü ayak oyunlarını oynuyor.
Ama şunu çok iyi bilmeliyiz ki üreten ve hayatı var eden biz işçileriz. Biz üretimden gelen gücümüzü kullanarak dünyanın herhangi bir ülkesinde aynı koşullarda çalışan ve hayatı üreten işçi kardeşlerimizle birleşebiliriz. Çünkü sorunlarımız ortak. O yüzden işçi sınıfının vatanı, dili, ırkı yoktur. Dünyadaki bütün ezilenleri birleştirecek tek kimlik işçi kimliğidir ve işçi sınıfıdır. Bu düzeni değiştirecek tek güç de işçi sınıfının elinde bulunmaktadır. Patronlar sınıfı yani kapitalist düzen bizi ayırıp yönetmek ve daha fazla sömürmek istiyor. Çünkü bizim birleşmemizden ve üretimden gelen gücümüzü kullanmamızdan çok korkuyorlar. Bu gücü sermayeye karşı kullanan UPS işçileri patronlara geri adım attırmıştı hatırlayalım.
UPS direnişinde dünyadaki bütün UPS işçileri Türkiye’deki işçilere destek vermek için iş bırakmıştı. Bu destek Türkiye’deki işçilerin mücadelesinin başarıya ulaşmasında büyük bir rol oynamıştı. İşçi sınıfının uluslararası birliği dünya devi UPS’ye geri adım attırmıştı. İşçiler bu eylemle neler yapabileceğini somut bir şekilde göstermiştir. Bugün 3 bini aşkın işçinin sendikalı olması verilen bu mücadele sayesinde olmuştur. Bizim inandığımız güç işte budur.
Bir gün yüreğimiz dünyadaki bütün işçilerle bir atacak ve bu sömürü düzeni yok olacak. Yerine ihtiyacımız kadar ürettiğimiz, yoksulluğun olmadığı, sokaklarda yatanların olmadığı sınıfsız bir dünyayı kuracağız! Yaşasın işçi sınıfının uluslararası dayanışması!
TOGO İşçisi CEHA İşçileriyle Buluştu
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...