Buradasınız
Sırrı Süreyya Önder Derneğimizi Ziyaret Etti

İstanbul BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 16 Mayısta UİD-DER’in Ankara temsilciliğini ziyaret etti. “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!” kampanyasında topladığımız 62 bin imza teslim edilmeden önce, Sırrı Süreyya Önder ve UİD-DER temsilcileri Meclis’te bir basın toplantısı düzenlediler. Aynı günün akşamında ise Önder, Ankara temsilciliğimizi ziyaret etti.
UİD-DER Başkanı Bayram Yılmaz, işçilerin protestosunu Meclis’e taşımakta yardımcı olan BDP milletvekillerine teşekkür etti. Yılmaz’ın konuşmasından sonra, derneğimizin faaliyetlerini içeren bir tanıtım filmi izlendi. Filmin izlenmesini takiben Önder de bir konuşma yaptı. Neşeli ve doğal mizacıyla, kahırlı ve mücadeleci yaşamıyla, yaratıcı tavrıyla emekçilerin gönlünü kazanan Önder, derneğimizle ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı:
“İşçi sınıfının mücadelesine de, diğer hak ve özgürlükler mücadelesine de, kadın mücadelesine de, gençlik mücadelesine de, eşcinsellerin hak taleplerine de hep dışarıdan bakmak, ‘sizin için ne gerekiyorsa yaparız’ demek, çoğunlukla, özünde mühendislik içeren bir yaklaşım gösteriyor. Herkes şu veya bu oranda, ne kadar vahim bir şey olduğunun farkına varmadan kirlenmiş. Aslında yeni dönemin mücadele geleneğinin, öncekinin aynısı olmayacağını, pratik, bize çok ağır bedeller ödeterek gösterdi. Yeni mücadelede hem sınıflar, hem kimlikler kendi mücadelelerini kendileri örgütlemeye başladılar. UİD-DER bunun en güzel örneklerinden bir tanesi.”
Yan yana, birlikte durmak!
Yeni dönemi kavrayanların örgütlülüğünün yıkılmayacağına, sarsılsa bile yeniden toplanacağına dikkat çeken Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Böyle olduğu zaman yıkılmıyor da sarsılmıyor da. Belki sıkıntıya düşer, belki eksilir ama o çelik çekirdeği daima kendini yeniden üretir. Kendini yeniden geliştirir. Bu, bütün diğer alanlar için de böyle, ama sınıf mücadelesi söz konusu olduğunda daha da böyle. Onun için bugün Meclis’te o kavramı bilinçli kullandım: ‘Biz onların adına değil; onlarla yan yana, onlarla birlikte.’ Aslında meselenin temel şifresi de bu olmalı sanki. Yan yana durmak, birlikte durmak ve kimse adına bir başkasının karar vermemesi. ‘Senin için bu iyi, bu kötü, senin için bunu yapacağız’ gibi. Siz bunu çok birinci elden kotarmışsınız. Tek tek emeği geçen bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz, onlara teşekkür ediyoruz.”
Önder: Hem denetlemenizi, hem yönlendirmenizi istiyoruz
Bizleri hem denetlemenizi hem de yönlendirmenizi istiyoruz, biz düzen partilerinin vekilleri gibi oraya yerleşip kalmak istemiyoruz diyen Önder, şu hususlara değindi: “Bizden fayda geleceğine inandığınızda sadece talepte bulunmanız yeterli. Onun dışında, şunu da bekliyoruz. Zaten bağımsız adayları desteklediğinizi de gördüm. Bu bizim manifestomuzdur. Bizde vekillik kazanılmış bir hak değil, daima bizim blok bileşenleri tarafından denetlenmesi gereken bir hak. Hatta seçim kanunu buna izin verse, biz de geri çağırma hakkını savunuyoruz. Düzen partileri gibi orada olmayı yüceltmek, oraya yerleşmek bizlik bir şey değil. O anlamda hem denetlemenizi, hem yönlendirmenizi çok istiyoruz, buna ihtiyacımız var. Çünkü 3 sene sonra yine alanlarda olacağız ve yine destek talep edeceğiz. Bizler oluruz, olmayız önemli değil. Ama bu ittifak HDK ile birlikte başka bir zemine taşınıyor. O anlamda yaptığınız işe çok yüksek bir değer biçtiğimizi bilmenizi istiyorum. Çok bahtiyar oldum kendi adıma. Ne zaman bir katkı isterseniz, canla başla yanınızdayım. Teşekkür ederim.”
Önder’in konuşmasının ardından sohbetler edildi. UİD-DER İşçi Korosu’nun seslendirdiği Mükellefiyet adlı, Zonguldak madencilerinin kahırlı yaşamını anlatan türküden sonra Önder, temsilciliğimizden ayrıldı.
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...