Buradasınız
Bizleri Korku Tüneline Sokmalarına İzin Vermeyelim!
Gazi Mahallesinden bir işçi
Çocukluğumuzun bayramlarında harçlıklarımızı alıp ilk gittiğimiz yerlerdendi lunaparklar. İçinde dönme dolaptan çarpışan arabalara onlarca eğlence aracını barındırırdı ve bir kenarda da korku tüneli olurdu. İçinde iskeletler, gulyabani tarzında çeşitli korkutucu unsurlar olurdu. Bunun bir kurmaca olduğunu bilir, buna rağmen içine girdiğimizde yine de korkardık.
Bugünlerde okuduğum koronavirüsle ilgili birkaç yazıda “korku tüneli” benzetmesiyle karşılaştım. Biz işçilerin korkularının ha bire körüklendiği bir dönemden geçiyoruz. Peki, biz işçi sınıfı olarak bize yaşatılan bu “korku tüneli” durumunun bir kurmaca olduğunu biliyor muyuz? Biz UİD-DER’li örgütlü işçiler bunun dünyada yaşanan büyük bir ekonomik krizin üstünü örten örtü olarak kullanıldığını biliyoruz. Ama diğer sınıf kardeşlerimizin bu kahrolasıca propagandadan olumsuz etkilendiğini konuşmalarımız sırasında görüyoruz. Bu yaşadıklarımızın gerçek nedeninin işçi sınıfını var olan ekonomik krizde tepkisiz tutmak, işçilerin bir araya gelmelerini engellemek olduğunu konuşuyoruz. Bu yaratılan korku iklimine teslim olmamamız gerektiğini söylüyoruz. Çoğumuz ücretsiz izne çıkarıldık. İşyerleri kapatılan on binlerce işçinin işinin başına dönüp dönmeyeceği belli değil. Başımızda işçileri devlet yardımlarına muhtaç eden, bunu oya tahvil eden bir yönetim var ve bu yardımlar bile yapılamıyor. Biz işçilerin maaşlarından kesilen paralarla oluşturulan işsizlik fonunda para yok. Alın terimizle oluşturduğumuz işsizlik fonu patronlara peşkeş çekildiği ve tahvillerle borçlandırıldığı için fonda nakit para kalmadı. Tüm sınıf kardeşlerimizle paylaşabileceğimiz işsizlik fonunu bizler kullanamıyoruz.
Yaratılan bu “korku tüneli” ortamını biz örgütlü işçiler daha güçlü kenetlenirsek ortadan kaldırırız. Bizim tek gücümüz ve ilacımız örgütlülüğümüzdür.
Haksızlık Var!
Sokağa Çıkma Yasağı ve Starlink Havadisi
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...