Buradasınız
“Böyle Ölmek İstemiyorum”
Kaynarca’dan bir işçi

“Aslında emekli olmam lazım. Ama olamıyorum. Hasta olduğum için raporum çok. Primim daha dolmadı. İyileşmedim ama böyle çalışmak zorundayım. Borçlandırma yapıp emekli olabilir miyim diye araştırıyorum. Benim halim gene iyi. Amcamın oğlu var. Şimdi 57 yaşında. Fabrikada çalışıyordu. Şeker hastalığı çok ilerledi. Hastaneye gidip gelmeye başladı. Ayaklarında yaralar çıktı, morarmalar oldu. İlaç verdiler. Rapor verdiler. Sonra bir daha rapor verdiler. Ama ilacın da raporun da bir sınırı varmış. Doktor artık rapor vermiyor. E, dizden aşağı bacakları mosmor yara içinde, ayağa da kalkamıyor. Ne çalışabiliyor ne de emekli olabiliyor. Primi eksikmiş. N’apsın? Raporun çok diyorlar, eksiğin çok diyorlar, emekli etmiyorlar. Çocuklarına da bakamıyor. Evine maaş girmiyor ki! Adam her gün ağlıyor. ‘Çocuklarımı ortada bırakıp böyle ölmek istemiyorum’ diyor. Allah yardımcısı olsun. Bu zamanda sağlığından olmak o kadar zor ki!”
İşyerine gitmek için otobüse biner binmez kapının ağzında sıkıştım kaldım ve bu sözleri arkamda zar zor ayakta duran 45-50 yaşlarında bir kadından dinledim. Evden telaşla çıktığı belliydi. İkide bir başörtüsünü çekiştirerek düzeltmeye çalışıyor, inmeye hazırlanıyor, hızlı hızlı anlatıyordu. Onu dinleyenler iki yaşlı kadındı. Anlattıklarına çok üzüldükleri, o hastayı tanıdıkları belliydi. Kadın hemen ertesi durakta indi. İki yaşlı kadınsa “falancanın, filancanın durumu da böyle, gitmedik hastane bırakmadı, ne iyileşti, ne emekli oldu” diye birbirlerine acı hikâyeler anlatmaya devam ettiler.
Şimdi bizden referandumda “evet” dememizi isteyenler “sağlıkta reform” yaptıklarını iddia ediyorlar, değil mi? Artık eskisi gibi kuyruklarda beklemiyoruz, öyle mi? Hastanelerde çok iyi bakılıyoruz ha? Aciller kız bakma yeri oldu ha! Yalanlar, yalanlar, yalanlar…
İşte gerçekler: Aşırı çalışmaktan ve yoksulluktan sağlıkları bozulan insanlar çaresiz bırakılıyor. Emeklilik yaşı ve prim günü yükseltilerek insanlara eziyet ediliyor. Henüz 57 yaşında bir insan evlatlarını aç, açıkta bırakıp ölmekten korkuyor, yıllarca prim ödemesine rağmen devlet tarafından emekli edilmiyor. Çalışamayacak durumda olan insanlara rapor, ilaç, bakım, sağlık hizmeti kısıtlaması getiriliyor. İşçilerin ödediği primlerle oluşturulan fonlar özel hastanelere, sermaye sahiplerine akıtılıyor. Biz işçiler birbirimize sahip çıkmalıyız, ‘hayır’sız olmamalıyız. Sağlığımızla oynayanlara HAYIR demeliyiz!
Sendikacılığa Tahammül Yok!
Eyüp’ü Ölüme İten Sisteme Lanet Olsun!
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...