Buradasınız
Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
Avcılar’dan bir metal işçisi
İşyerinde mola saatlerimiz sınırlı olsa da arkadaşlarla sohbet etme fırsatı yaratabiliyoruz. Geçenlerde çay molasındayken sokak hayvanları konusu açıldı. Bu konuda ne düşündüğünü sorduğum arkadaş şöyle dedi: “Tüm ailem ve ben malûm partiye oy veriyoruz, fakat böyle bir uygulamayı doğru bulmuyorum.” Ben de sebebini sordum. “Allah’ın verdiği canı Allah alır” dedi ve devam etti: “Bunca sorunun içinde bir bu mu kaldı uğraşacak? Düşünüyorum da geriye baktığım zaman son beş yıldır doya doya güldüğümü hiç hatırlamıyorum.” Sohbet ilerledikçe, arkadaşım artık ne kendisinin ne de çocuklarının geleceğinin güvende olduğunu dile getiriyordu. Öyle bir durumdayız ki rejim sokak hayvanları, doğa, biz işçiler ve emekçiler için ciddi bir tehdit haline geldi. Kimse kendini ve geleceğini güvende hissedemiyor.
Sohbetimizin devamında başka bir işçi arkadaşın ağzından şu cümleler döküldü: “Birisi gelse, bana bunca yıl ne yaşadın bir anlat bakalım dese, anlatabilecek bir anım yok. Ömrüm ev ve iş arasında geçiyor o kadar.” Aslında bu basit gibi görünen cümleler çok şey anlatıyor. İktidar sözcüleri her ne kadar “biz bir aileyiz, et ve tırnak gibiyiz” yalanlarıyla işçileri kandırdıklarını düşünseler de, tarihin köstebeği dipten çalışmaya devam ediyor. İşçiler, bizzat yaşayarak hayatın gerçekleriyle yüzleşiyor, egemenlerin yalanlarını sorgulamaya başlıyor.
Sermaye sahipleri ve onların temsilcileri, biz işçilere gülmeyi bile çok görüyorlar. Yalan dolanda, arsızlıkta sınır tanımayanlar, işçi sınıfının sömürüsünde de hak gasplarında da sınır tanımıyorlar. İşte bu şartlarda örgütsüz olan işçiler, koca bir ömrü ev ve iş arasında geçiriyor, karşılığında ise elde kalan koca bir mutsuzluk oluyor. Sermayenin ve iktidarın saldırıları bir taraftan işçileri yoksulluğun pençesine iterken, diğer taraftan işçi aileleri içinde de huzursuzluğa ve şiddete yol açıyor.
İnsana değer vermeyen bu düzenin efendilerinden, hayvanlara ve diğer canlılara değer vermesi beklenemez. İşçi sınıfı için mutluluğu, güvenli bir geleceği, doğasıyla, kurdu kuşuyla barışık bir yaşamı sermaye sınıfı sağlayamaz. Böyle bir yaşamı ancak işçi sınıfı kurabilir. Çok anlamlı bir söz vardır, “işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır” diye. O halde yaşadığımız bütün sorunların kaynağı olan bu çürümüş, kokuşmuş düzene karşı işçi sınıfı olarak örgütlenmeli ve mücadele saflarında birleşmeliyiz.
Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...