Buradasınız
Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
Esenyurt’tan bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Konu sağlık olunca, kulağımıza sıkça çalınan sözlerden bir tanesi “gitmediğim yer kalmadı, derdime çare bulamıyorum” serzenişi oluyor. İktidarın sağlık alanında yaptığı “tasarruflar” veya sağlığın özelleştirilmesi yoksulluk içinde kıvranan biz işçileri iyice çıkmaza sürüklüyor.
Bir taraftan sağlık çalışanları, ülkenin malum koşulları yüzünden ülkeyi terk ediyor, diğer taraftan bu alana yeterli yatırım yapılmıyor. İktidar bilinçli bir şekilde birçok ilacı SGK kapsamından çıkarıyor, kronik hastalar için ilaca erişmek giderek zorlaşıyor. Sağlık hizmetleri tam bir keşmekeşe dönmüş durumda. Hal böyle olunca SGK’ya her ay çuvalla para ödeyen biz işçiler, buna rağmen en kalitesiz sağlık hizmetiyle baş başa kalıyoruz.
Bizim işyerinde bir Cuma amcamız var. Amca dediğime bakmayın aslında daha yeni emekli olmuş fakat hayatın ağır yükü onu aşırı yıpratmış, erken yormuş. Hal hatır sorduğum zaman, “ölüyorum başımın ağrısından, hiç durmuyor, yaşama sevincim kalmadı” diye dert yandı. Ben de “önemli bir sorun, bari bir doktora görün” dedim. Bunun üzerine Cuma amca, “gitmediğim yer, çalmadığım kapı kalmadı ama durum aynı!” dedi. Cuma amca her duyduğu doktora gitmiş, her bitkisel kürü kullanmış ama durum aynı! Tabii bir taraftan üzüldüm, bir taraftan kendim de benzer durumları yaşadığım için fazla bir şey diyemedim.
Çeşitli uygulamalarla biz işçilere özel hastanelerin yolunu gösteren siyasi iktidar, büyük bir hızla kamu hastanelerinin içini boşaltıyor, işçilerin hastanelere ulaşmasının önünde türlü engeller dikiyor. Bin bir türlü engeli aşıp hastanelere ulaştığımız zaman ise olması gerekenin çok altında bir sağlık hizmeti bizi bekliyor ve sorunlarımız çözülmek bir tarafa kronik hale geliyor.
Şüphesiz ki bu sağlık sorunlarını üreten şey içinde yaşadığımız sistemin ta kendisidir. İşin psikolojik kısmı bir tarafa, fiziksel anlamda neredeyse insanların büyük bir kısmı ciddi anlamda sağlık sorunlarıyla boğuşmaktadır. Ağır ve uzun çalışma koşulları, yetersiz beslenme, sosyal aktivitelerin yok denilecek düzeyde olması, ekonomik sıkıntılar vb. üst üste binince sağlığımız bozuluyor. Çalışmak zorunda olduğumuz için doğru düzgün tedavi göremeden hasta halimizle işe gitmek zorunda kalıyoruz. Bu kapitalist sömürü sistemi biz işçi sınıfına insan gibi yaşayacağımız bir yaşam değil, acı içinde kıvranarak yaşayacağımız bir sağlık sistemini reva görüyor. Sağlıklı ve insana yaraşır bir dünya için kapitalist sömürü sistemine karşı mücadeledeki yerimizi alalım.
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
- Patronun Sözüne Güven Olur mu?
- Asgari Ücret, Emekli Maaşı ve Yalanlar
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...