Buradasınız
Bu Ne Perhiz, Bu Ne Lahana Turşusu?
Aydınlı’dan bir tekstil işçisi

Patronlar işçileri kandırmak ve onları kendi diledikleri gibi kullanmak için bin bir türlü oyuna başvurmaktan geri durmazlar. Her şeyi istedikleri gibi, istedikleri zaman ve istedikleri yerde kullanmasını çok iyi bilirler. Yaklaşık dört ay içerisinde bizim patronun değişen düşüncelerinden bahsetmek istiyorum. Aslını sorarsanız patronun düşünceleri değişmedi, sadece olayları kendi çıkarına göre şekillendirdi.
Bizim fabrikanın teknik servis kısmı yaklaşık dört ay öncesine kadar bir taşeron firmaya bağlıydı. Dört ay önce taşeron firmanın sözleşmesi bittiğinde patron ve taşeron firma anlaşamadılar. Patron buna karşılık taşeron firmadaki işçilere “taşeronda çalışmayın, gelin kadrolu olarak fabrikanın işçisi olarak çalışın” dedi. Müdür bunlarla konuşurken “patron taşeron firma istemiyor” diye anlatmış durumu. İşçiler de bunu kabul etti. Eski maaşları geçerli olmak üzere fabrikanın kadrolu elemanı olarak çalışmaya başladılar. Hepimiz şaşırdık. Acaba patron bunu niye yaptı diye düşündük. Meğerse patron taşeron firmaya zam vermemek için bunu yapmış. Bunu daha sonra taşeron firmanın ustasından öğrendik. Patron taşeron firmaya “işçileri aynı paraya kendi bünyemde çalıştırırım. Niye sana zam vereyim ki?” demiş.
Bunu anlatmamın birinci sebebi, patronların sadece “nasıl az maliyetle işçi çalıştırırım”ı düşünmeleri. İkinci sebebi ise geçen hafta fabrikada güvenliklerle fabrika yönetiminin yaşadıkları mesai sorunu ve müdürün arkadaşları tehdit etmesidir. Bizim fabrikanın güvenlik kısmı fabrikanın kadrolu güvenliklerinden oluşuyor. Toplam dört güvenlik görevlisi çalışıyordu. Güvenlik görevlilerinden bir tanesini güvenlikten alıp motorlu kurye yaptılar. Geri kalan güvenlikleri 24 saatlik vardiyalarla çalıştırmak istediler. Güvenlikler hesapladıktan sonra aylık 260 saat çalışacaklarının farkına varıyorlar. Genel müdüre gidip “yasal olarak aylık çalışma süresi 180 saat, geri kalan 80 saatte fazla mesai istiyoruz” diyorlar. Müdür “fazla mesai yok, çalışıyorsanız çalışın, çalışmıyorsanız taşeron güvenlik firması getirtiriz” diyerek bunları tehdit ediyor.
Bunu duyunca hepimiz yine çok şaşırdık. Hani bizim patron taşeron firma istemiyordu? Ne oldu da kararı değişti? Konu işçilerin hakkını vermeye geldiğinde ve işçiler hakkını aradığında taşeron istemeyen patron işçileri “taşeron firma getiririm” diye tehdit ediyor. Hani bir atasözü var ya “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye, bizim fabrikada patronun yaptığı şey tam da bu.
Bir Ortaokul Öğrencisinden Mektup
1 Eylül Dünya Barış Günü
- Hayallerimiz Bile Sınıfımıza Göre!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
Son Eklenenler
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.