Buradasınız
Cebimizde Para Yokken Hayat Hiç Çekilmiyor!
Gazi Mahallesi’nden bir işçi
İstanbul koca bir şehir! Her semti bir il gibi. Binlerce insanın doldurduğu, süslü vitrinlerin bulunduğu caddeleri, insanın iştahını kabartan görüntülerle allanıp pullanmış. Bazı vitrinlerdeki fiyatlar o kadar yüksek ki, içeri girmek cesaret istiyor ve sadece camların arkasından bakmakla yetiniyoruz. Karnımız acıkıyor bu renkli dünyanın sokaklarını gezerken. Karnımızı neyle doyuracağımızı, canımızın ne istediğini düşünürken elimiz farkında olmadan cebimizdeki para miktarını yokluyor ve miktar ne yiyeceğimizi belirliyor.
Bu davranışımız aslında bir alışkanlık olarak sürekli tekrar ediyor. Evden çıkarken, bir yere giderken, bir şeyleri yapmak isterken elimiz sürekli cebimizi yokluyor ve yapacağımız şeye kararı biz değil cebimizdeki para veriyor. Cebinde parası olanlar için bu hiç sorun değil. Yani patronlar için! Ya biz işçiler? Her şeyin karşılığı para olan bu düzene daha ne kadar tahammül edeceğiz?
Cebimizde para yokken hayat hiç çekilmiyor. Haftada bir gün işten fırsat buluyoruz. Güya o gün kendimize ait. Ama çoğu zaman bulunduğumuz mahallenin dışına bile çıkamıyoruz. Kahvehanelerde, internet kafelerde ya da parklarda zaman öldürüyoruz. Bu sıkıcı günü yaşamamak için birçok işçi arkadaşımız hafta tatilini çalışarak geçirmek istiyor. İnsani ilişkileri geliştirmek ve sosyalleşmek için haftada bir günümüz var ama biz o günü de patronlara armağan ediyoruz. Dolayısıyla bir insandan daha çok makineye benziyoruz. Bunun nedeni ise cebimizde para olmaması. Ne kadar çalışırsak çalışalım bir türlü ay sonuna kadar yetiremiyoruz almış olduğumuz ücreti.
Süslü vitrinlere camın arkasından daha ne kadar bakacağız? Ne yiyip ne içeceğimize, yaşadığımız şehri tanımak için nereyi gezeceğimize cebimizdeki para daha ne kadar karar vermeye devam edecek? Bir kâğıt parçası insanın beynine nasıl hükmeder? Ya biz? Nasıl izin veririz buna? İstanbul koca bir şehir, işte bu şehri yaratan biziz! İstanbul’u İstanbul yapan bizim ellerimiz! Artık başka seçeneğimiz yok ellerimizin birleşmesinden gayrı. İnsanlığın kurtuluşu vereceğimiz kavgayla mümkün olacaktır. UİD-DER bu kavgada yolumuzu aydınlatıyor!
30 Maden İşçisinin Sözü
Çark Dönmeye Devam Ediyor!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...