Buradasınız
Çok Fazla Okuyan Bir Toplumuz!
Gazi Mahallesinden bir işçi
Kim demiş bizim toplumumuz okumayı sevmiyor diye. Hem de öyle bir okuyoruz ki, durmak bilmiyoruz. Ne okuduğumuzun çok fazla önemi yok. Okuyor muyuz, evet okuyoruz. Şöyle bir gözden geçirelim bakalım neler okuyormuşuz.
İşyerlerindeki patronlara kızdığımızda lanet okuyoruz. Başımıza bir iş gelmesin diye dua okuyoruz. Çocuklarımız bizden bir şey istediğinde ise daha önce bize okunan masalları okuyoruz. Cep telefonlarına mesaj olarak gelen borç bakiyelerini okuyoruz. Eve gelen faturalarımızın en altında koyu renkle yazılmış “ödenmemiş borcunuzdan kaynaklı gazınız kesilecektir” ibaresini okuyoruz. İşe gitmek için kullandığımız servislerin camına kafamızı yaslayıp bütün yorgunluğumuza rağmen kampanya afişlerini okuyoruz. Toplu taşımada ayakta güç belâ durmak için tutunduğumuz tutacaklardaki reklâm yazılarını okuyoruz. Güya bizi önemseyen siyasetçilerin köprülere ve direklere asılan kutlama mesajlarını okuyoruz. Patronların gazetelerinde bizi kandırmak ve birbirimize düşman etmek için yazılan yazıları okuyoruz... Kapitalist sistemde iki sınıf var. Birincisi işçi sınıfı, ikincisi ise patronlar sınıfı. Biz hep “birinci sınıfta” işsizliği, yoksulluğu, açlığı ve acıları okuyoruz. Artık yeter!
Hani biz okumayı sevmeyen bir toplumduk? Biz aslında günlük koşturmacanın içinde ne okuduğumuzu seçecek fırsatı bulamıyoruz. Hep bizden istedikleri bir okuyucu pozisyonunda kalıyoruz. Yukarıda sıralanan okuma listesinin bütün hayatımızı esir aldığı ortada. Bizim hayatımızı esir alan bu düzen ortadan kalkmadıkça, sorunlarımızdan kurtulmak da mümkün olmayacak. Biz işçiler okuduğumuz bir şeyin kendi yaşantımızda faydasını görmeliyiz. Okuduklarımız bize karanlıktan aydınlığa çıkacak yolu göstermeli. İşçi kardeşim, elindeki “İşçi Dayanışması” bülteni işçilerin sorunlarının nereden kaynaklandığını anlatıyor, işçilerin sorunlara karşı nasıl mücadele ettiğini ve etmesi gerektiğini haykırıyor. Kısacası bize toplumsal kurtuluşun yolunu gösteriyor. İşte bu yüzden “İşçi Dayanışması”nı okumalı ve daha fazla işçi arkadaşımızın okumasını sağlamalıyız.
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...