Buradasınız
Çöken Viyadükte 3 İşçi Hayatını Kaybetti

Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında Kocaeli-Gebze arasında inşaatı süren 7 nolu viyadükte beton blok 30 metre yükseklikten yere düştü ve 4 işçi düşen bloğun altında kaldı. Kaza, işçiler beton bloku yerine yerleştirirken gerçekleşti. Kaza esnasında dört işçi beton blok üzerinde çalışıyordu. Uzun uğraşlardan sonra 3 işçinin cansız bedeni enkaz altından çıkartılırken, 1 işçi de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Siyasi iktidar, kamuoyunun iş cinayetinin ayrıntılarına ulaşmasının önüne geçmek amacıyla yayın yasağı getirdi.
Tonlarca ağırlıktaki enkazın altında kalan 4 işçinin mesai arkadaşları da kurtarma çalışmalarına katılırken, beraber alın teri döktükleri arkadaşlarından dördünün göçük altında kaldığını gören işçilerin bir kısmı, sinir krizi geçirdi. Kaza yerine gelen işçi aileleri, projeyi yürüten şirkete tepki gösterdiler. İşçiler ve işçi aileleri, gerekli önlemlerin alınmadığını ve sadece işin bir an önce bitirilmesinin önemsendiğini dile getirdiler.
Aynı proje kapsamında 4 yıl önce de Reşadiye-Çamlık bağlantı yolu üzerinde bir viyadük çökmüş ve 3 işçi yaşamını kaybetmişti. 4,5 milyar dolarlık projeyi, hükümete yakınlığı ile tanınan Limak-Cengiz Ortak Girişimi yürütüyor. Devletin en büyük projelerinin ihalelerini alan bu ortaklık 3. Havaalanını da inşa ediyor. Şu ana kadar bu inşaatta onlarca işçi iş cinayetine kurban gitti. Birer prestij projesi olan bu mega projeler, gerek İstanbul Havalimanında gerekse de Kuzey Marmara Otoyolunda olduğu gibi işçilerin mezarı oluyor. İşi hızlı yapabilmek, taahhüt edilen tarihe yetiştirebilmek için iş güvenliği önlemleri alınmıyor, öte yandan gerekli denetimler de yapılmıyor. Tüm bunlar iş cinayetlerine kapı aralarken, sermaye temsilcileri bunun adına “fıtrat” diyor.
Taşıyıcı kalıbın çökmesiyle meydana gelen faciaya ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna şöyle konuştu: “Kalıp bağlantısında imalat hatası olabilir. İş güvenliği ihmal ediliyor. İşi hızlı yapabilmek için iş güvenliği ihmal ediliyor. Bu işi alan taşeron firmalar, birçok alt taşerona veriyor bu işleri. Acaba bu alt taşeronlar yeterli verimliliğe sahip mi bunu sorgulamak lazım.”
İş cinayetine dair bir açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe ise, “Yeterli önlemler alınmadan, hızlı çalışma anlayışı bu olaylara sebep oluyor” dedi. Türkiye’nin inşaat kazalarında dünyada birinci sırada olduğunu ifade eden Gökçe, şöyle konuştu: “Ülkemizde inşaatlarda ortaya çıkan kazalar, çökmeler, göçmeler oldukça arttı. Örneğin 2018 yılının ilk 10 ayında bin 640 kişi yaşamını kaybetti. Bunun 3’te 1’i inşaat sektöründe çalışan insanlardan oluştu. Dünyada göçmelerde, çökmelerde, işçi ölümlerinde birinci sırayı kimseye bırakmıyoruz. Bu tür kazalar ve daha doğrusu cinayetler neredeyse hayatın doğal parçası gibi görülür oldu.
Gökçe, işin bir an önce bitirilmesi yönündeki baskıların ve plansızlığın bu tür iş kazalarına ve iş cinayetlerine yol açtığına dikkat çekiyor: “İnşaat sektöründe ve inşaat yapım işlerinde hangi iş olursa olsun, özelliği ne olursa olsun mutlaka o işin bir planlaması var. Ne zaman başlayacak, hangi imalatlar hangi safhalarda yapılacak ve bu iş ne zaman bitecek? Bu çerçevede bir program yapılır. Ama bizim yerel yöneticilerimiz, merkezi yöneticilerimiz köprü inşaatlarında, hava inşaatlarında, hastane inşaatlarında ‘daha hızlı bitirin’ diyor. 1 yılsa bu işi 7 ayda bitirin diyorlar. Dolayısıyla iş programları tepe taklak kayar ve daha hızlı çalışma konusu gündeme geliyor. Daha hızlı çalışma konusu o iş yerinde çalışanların daha fazla mesai yapmalarına neden olur. Fazla mesai yapmak uykusuzluk, dinlenememek demek, konsantrasyon eksikliği demek. İşi gereken kurallar çerçevesinde yönetememek demek. Böyle olunca da inşaatlarda gerekli özen gösterilmiyor. Ayrıca bir taşeron sistemi var. Sonra ölümler meydana geliyor. Gebze’deki olaya da neden oldu, nasıl oldu diye bir incelemek lazım. Gerçekten bir kalıp iskelesi problemi mi var ya da başka bir problem mi var bunlara bakmak lazım. Ama şu açıktır ki işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yüzümüz ak değil. Yeterli önlemlerin alınmamış olması, hızlı çalışma anlayışı bu tür kazalara sebep oluyor.”
Sermayenin açgözlülüğü sınır tanımıyor ve kâr tutkusu işçilerin canını almaya devam ediyor. Siyasi iktidar ise işçilerin hayatını umursamadığı için gerekli denetimleri yapıp iş güvenliği önlemlerini aldırmıyor.
Gripin İşçileri Greve Çıktı!
Sayacılar Grevle Kazandı
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...