Buradasınız
Covid-19 mu, Örgütsüzlük mü?
Mersin’den bir işçi

Egemenler Covid-19 bahanesiyle işçi sınıfına saldırmaya devam ediyor. Çıkarılan onlarca yasa bizlerin en temel haklarına saldırıdan başka bir anlam ifade etmezken, patronları ihya etmeye devam ediyor. Bu yasaların en önemlilerinden birisi de ücretsiz izin hakkının bizlerin elinden alınıp patronlara verilmesi ve İşsizlik Fonundan aktarılan kısa çalışma ödeneği.
Batmak üzere olan veya küçülmeye giden patronların dünyanın dört bir yanında rahat bir nefes almasını sağlayan bu yasalar, önemli metal sanayi bölgelerinden biri olan Payas Organize Sanayi Bölgesinde (POB) de patronlara rahat bir nefes aldırmışa benziyor. İskenderun Demir Çelik Fabrikasının çevresinde kurulan, daha çok inşaat sektörüne demir-çelik üretimi yapan irili ufaklı haddehanelerde binlerce işçi çalışıyor. POB’da çalışan hangi işçiyle konuşsak çalıştığı fabrikanın kapanmak üzere olduğunu ve kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izin sayesinde ayakta kaldığını anlatıyor. Ancak “arsız güçlü olursa, suçsuz suçlu olur” sözünde de olduğu gibi, krizi yaratanlar, hem devletin çıkardığı yasalar sayesinde hem de yasaların da ötesine geçerek sömürü çarklarını daha da acımasızca döndürüyorlar. Pek çok haddehane patronu ücretsiz izne ayırdığı ve kısa çalışma ödeneği ödenen işçileri, POB yönetiminin ve ilgili bakanlıkların göz yummasıyla gizlice gece vardiyasına çağırmakta ve ücretsiz olarak çalıştırmaktadır. “Aynı gemideyiz” yalanlarının en yüzsüzce örneklerinden birini sergileyen POB patronları “malûm bu süreç olmasaydı fabrika kapanmış ve hepiniz işsiz kalmıştınız. Şimdi kısa çalışma ödeneği alıyorken aza kanaat edip fabrikamızı bu zor durumdan kurtaralım” diyerek işçileri zorla ve hukuksuz bir şekilde işe koşmaktadır.
Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Akraba veya parti referansıyla işe alınan, en temel haklarda bile bir araya gelemeyen, sendikasız ve güvencesiz bir şekilde çalışan binlerce işçi bu sömürü düzenine ses çıkaramıyor. Ama şimdilik.
Bu böyle sürer mi? Elbette hayır! Tüm dünyada adaletsizliğe ve hak gasplarına karşı ayağa kalkan işçi sınıfı bu düzenin böyle devam etmeyeceğini er ya da geç gösterecektir. POB işçilerinden duyulan iç sesler de bu arayışın somut ifadesidir.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...