Buradasınız
Davutpaşa’da Toplu İşçi Katliamı
İstanbul’dan bir işçi
Kapitalist sistem işçi ve emekçilerin canını almaya devam ediyor. İş kazalarından, meslek hastalıklarından, yangınlardan ve patlamalardan kaynaklı ölümler durmuyor. Bursa ve Ümraniye derken şimdi de Davutpaşa’da onlarca işçi öldü. Daha doğrusu patronların kâr hırsı yüzünden öldüler. Ucuz işçilik, ucuz kira, ucuz malzeme, ucuz işçi hayatları!
Davutpaşa’da ruhsatsız bir imalathanede meydana gelen patlama sonrasında 22 işçi hayatını kaybetti. 170’in üzerinde yaralı var. İşçilerin kimisi patlama sırasında, kimisi çıkan yangını seyrederken, kimisi de tesadüfen patlama anında sokaktan geçerken öldü. Bina ruhsatsız, işyerinin kaydı yok, işçilerin kaydı yok. Öyle ya, nasıl olsa hesap soran yok.
Patlama sonrasında binanın iki katı tamamen çökmüş, deprem görüntülerini aratmayan enkaz tüyler ürpertiyor. Etrafta demirler, kocaman beton parçaları, camlarda etrafı seyreden, “sıra bana ne zaman gelecek acaba” ya da “ölen ben de olabilirdim” diye şaşkın gözlerle bakan işçiler. Haber yapmak için pusuya yatmış canlı yayın araçları, sıra sıra polisler, siren sesleri. Etrafta bekleyen sessiz bedenler.
Patlamanın olduğu gün hemen her olayda olduğu gibi devlet erkânı Davutpaşa’ya akın etti. Açıklamalar yapıldı ve timsah gözyaşları döküldü. Gün geçiştirildi ve görev tamamlandı. Bir kez daha pişkince açıklamalar yaptılar. Örneğin, Büyükşehir Belediye Başkanı utanmadan bu tür işyerlerini “vatandaş”ların ihbar etmesi gerektiğini söyledi. Bunu gerekçe göstererek faturayı kaşla göz arasında yine işçi ve emekçilere kesti.
Davutpaşa’da patlamanın olduğu bölgede çeşitli sendikalar, demokratik kitle örgütleri yaşananlara karşı öfkelerini dile getirdiler. 1 Şubat tarihinde saat 12:30’da ardı ardına iki basın açıklaması gerçekleştirildi. İlk basın açıklaması Tekstil-Sen’in çağrısıyla ve çeşitli sendikaların katılımıyla yapıldı. Ardından KESK Şubeler Platformu adına bir basın açıklamasında bulunuldu. Basın açıklamasına DTP milletvekili Sebahat Tuncel de katıldı ve faciaya sebep olanları kınadı. Basın açıklamasında, işçiler, bu yaşananların kaza değil katliam olduğunu, işyerlerinin denetlenmediğini, faillerinin belli olduğunu ve yargılanmaları gerektiğini dile getirdiler. Basın açıklaması esnasında o bölgede örgütlü olan işyerlerinin sendika temsilcileri adına bir işçi de konuşma yaptı. Patlamanın olduğu bölgede pek çok işyerinin ruhsatsız olduğunu, işçilerin sosyal güvenceden yoksun çalıştığını belirtti. Bu kuralsızlık, keyfiyet ve ölümlerle ancak örgütlenerek mücadele edilebileceğini ifade etti. Konuşmalar ve basın açıklaması esnasında pek çok sloganla yaşanan felâket protesto edildi. “Tabut değil iş güvencesi” sloganı ise yaşanan facia karşısında en somut talebi ifade ediyordu.
Kapitalistlerin kâr hırsı işçilerin canını almaya devam ediyor. Bu kâr hırsı hiçbir şeyde sınır tanımıyor. İşyerlerinde ruhsat yok! İşçiler sigortasız! Ama patronların kârı maksimum! İşte kapitalizm budur. Bu vahşet, işçi ve emekçilerin kanıyla sulanan kapitalist sistemin ürünüdür. Topluca katledilen işçiler son yolculuklarına uğurlandılar. Geride, bitmek bilmeyen saatler boyunca, tabutluk gibi işyerlerinde, insanlıktan çıkaran iş koşullarında, örgütsüz, sosyal güvencesiz, sadece karın tokluğuna çalışan yüz binlerce örgütsüz işçi bırakarak göçüp gittiler. Onlar göçüp gittiler ve bizi duymuyorlar. Ama biz onları duyalım ve onları gencecik yaşlarında katleden, işçileri acı ve gözyaşına boğan kapitalist sistemi yerle bir edelim!
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...