Buradasınız
Dersim Katliamı Unutulmadı
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı sonucu on binlerce insanın öldürüldüğü, binlerce insanın sürgüne gönderildiği, nice acıların yaşandığı Dersim katliamı 78. yılında unutulmadı. Birçok alevi örgütünün çağrısıyla 4 Mayıs günü Galatasaray Meydanı’nda bir anma düzenlendi. Anmaya Alevi derneklerinin yanı sıra HDP Milletvekili Sebahat Tuncel, sanatçı Ferhat Tunç, sanatçı Ali Baran, HDP milletvekili adayları ve HDP üyeleri, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan, UİD-DER’li işçiler ve birçok kitle örgütü katıldı.
Anmaya katılan kitle “4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı Dersim Fermanıydı” pankartı açarak oturma eylemi gerçekleştirdi. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının açıldığı oturma eylemi sırasında katliama tanıklık edenlerin ifadeleri okundu. Katliam tanıklarının ifadeleri ve söylenen Dersim ezgileri duygusal anlar yaşattı. Eylemde söz alan Sebahat Tuncel, Türkiye devletinin imha, inkâr ve asimilasyon politikasını en yoğun olarak Dersim üzerinde uygulandığını söyleyerek şöyle devam etti: “Dersim’de yaşanan soykırımdı. Dersim’de katledilen insanlıktı. Bizler şimdi insanlığımızı arıyoruz. ‘Bir daha asla’ demek için acılarımızla yüzleşiyoruz, hesap soruyoruz.” Tuncel, Dersim’i seçim malzemesi olarak kullanan AKP’ye seslenerek, katliamla gerçek bir yüzleşme yapılmasını ve tüm arşivlerin açılmasını istediklerini belirtti. Sebahat Tuncel’in ardından basın açıklaması Dersimli sanatçı Ferhat Tunç tarafından okundu. Açıklamada 4 Mayıs 1937 Tunceli Tenkil Harekâtına Dair Bakanlar Kurulu Kararı maddelerini hatırlatan Tunç, kararın uygulanması sonucunda iki mevsim süren askeri operasyonun Dersim’i nasıl bir yıkıma uğrattığını sayısal verilerle ortaya koydu. “Acılarımızla bizi yaşamaya mahkûm eden bu vahşeti kaç kişi biliyor? Acılarımızı istismar ederek yaralarımızı daha fazla kanatmayın.” Anma, Ali Baran ve Ferhat tunç tarafından okunan ezgiler ve ağıtlarla sonlandırıldı.
Siyasi çıkarları doğrultusunda oylarını arttırma kaygılarıyla “gerekirse özür dileriz” söylemlerine başvuran iktidar partisi ve aynı kaygılarla hareket eden diğer düzen partileri, uğradığımız katliamların ve yaşadığımız acıların dermanı olamazlar. Acılarımıza acı, katliamlara yeni katliamlar katan egemenlerin ikiyüzlü söylemlerine kanmamalı, bize yaşatılanların hesabını sormalıyız.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.