Buradasınız
Patronların Pervasızlığı Biz İşçilerin Örgütsüzlüğünden Kaynaklanıyor
Tuzla’dan bir kadın işçi
Bir sabah işe patronumun bana attığı maille başladım. Bana mesai saatleri içerisinde telefonla konuşmamla ilgili bir mail atmış, bununla da kalmamış bir de telefon görüşmelerimi dinlemiş ve içinden cımbızla çektiği birçok kelimeyi bana mailde yazmış. Açık açık “ben senin telefonla görüşmelerini dinliyorum” diyor. Çalıştığım işyerinde sabah masaya bir oturuyorum, akşam mesai bitimine kadar bir tek yemek yerken yerimden kalkabiliyorum. Çay molamız zaten yok. Büro işçisi olarak bu koşullarda çalışmamız nedeniyle haliyle acil telefon görüşmelerimizi çalışma saatleri içerisinde yapmak zorundayız. Ama biz bunu keyfi olarak değil mola saatlerimiz olmadığı için iş saatlerinde yapmak zorunda kalıyoruz. Patronlar ise bizi bu şekilde çalıştıran kendileri değilmiş gibi geçip karşımıza mesai saatlerinde telefonla görüştüğümüz için bizden hesap soruyorlar.
Bu işyerine yeni başladım. Maaşımı aldığımda asgari geçim indirimimin (AGİ) ödenmediğini fark ettim. Bordrolar önüme geldiğinde AGİ’min maaşımın içine yedirilmiş olduğunu fark ettim. Dönüp patrona sorudum: “Bu maaşın içinde AGİ yok bir yanlışlık mı var?” Patron, “bizde böyle, maaşın içinde verilir” dedi. Ben de “biz böyle anlaşmadık” dedim. Bu durumdan rahatsız olduğumu fark edince beni odasına çağırdı; diğer işçi arkadaşların yanında konuşmamı istemedi. Odasına gittikten sonra bana birkaç gündür moralimin çok bozuk olduğundan bahsederek, “insanların özel yaşantılarıyla ilgili sorunları olabilir ama bunu bu kadar, işine yansıtmamalı” dedi. Dönüp kendisine işyerindeki huzursuzluğumun işyerinden kaynakladığını söyledim. “İşyerinde işçilerinizin telefonla konuşmalarını dinliyorsunuz. Mola saatlerim olmadığı için telefonla arada görüşmem çok normal. Siz hem beni dinleyip hem de bana mail atmışsınız. Bu yaptığınız ayıp değil mi? Üstelik bu da yetmiyormuş gibi bir de AGİ’lerimizi vermiyorsunuz” deyince şoka uğradı. Ona bu şekilde cevap verebileceğimi tahmin etmiyordu. Ne diyeceğini şaşırdı. “AGİ hiçbir zaman ayrı verilmez, maaşın içindedir. Öyle şey mi olur, ben ilk defa duyuyorum” deyip kıvırmaya başladı.
Patronlar sınıfı bize karşı her gecen gün daha da pervasızlaşıyor. Özel hayatımızın oluşuna, iş dışında bir ailemizin oluşuna, sosyal yaşamlarımıza tahammülleri yok. Verdikleri üç kuruş maaşımıza da göz dikiyorlar. Hakkımız olan AGİ’yi bile vermemek için kırk takla atıyorlar. Ama biz işçiler çalıştığımız her yerde ve her sektörde bir araya gelip örgütlenebilirsek o zaman patronlar bize böyle davranamazlar. O zaman hakkımızı alır, hesabını sorarız.
Dersim Katliamı Unutulmadı
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...