Buradasınız
DİSK: Çalışma Bakanlığı Yok Ediliyor!

24 Haziran seçimleri sonrasında tek adam rejimi devleti yeniden organize ediyor. Uygulanan yeni sistemde iktidarın ilk icraatlarından biri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” adı altında birleştirmek oldu. Türkiye’de yaklaşık 14 milyon sigortalı işçi var. Toplam çalışan sayısı ise 28 milyondan fazla. Çalışanların dünya kadar sorunu var. Düşük ücretler, sağlıksız çalışma koşulları, iş kazaları, iş cinayetleri, meslek hastalıkları, çocuk işçilik, güvencesiz çalışma, işsizlik tehdidi, mezarda emeklilik, düşük sendikalılık oranları, grev yasakları en başta gelen sorunlar. Tüm bunlara rağmen iktidar Çalışma Bakanlığını yok etmek istiyor.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının adının değiştirilmesini değerlendirdi. “Çalışma Bakanlığı yok ediliyor, sadaka bakanlığı kuruluyor: Çalışma Bakanlığı korunmalı, ayrı bir kadın bakanlığı kurulmalıdır” başlığıyla yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
“24 Haziran seçimleri sonrası uygulanmaya başlanan Başkanlık rejiminde çalışma, emek ve kadın konuları iyice silikleşiyor. Bunun ilk ve simgesel adımı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının adının değiştirilmesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birleştirilmesi oldu. 10 Temmuz 2018’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının adından ‘sosyal güvenlik’ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının adından ‘sosyal politikalar’ kavramları atılarak Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı adı altında yeni bir bakanlık kuruldu. 3 Ağustos 2018 günü yayınlanan 15 sayılı CBK ile aradan bir ay geçmeden yeni bakanlığın adı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak değiştirildi.
Bu değişiklik bilimsel değildir, sosyal gerçeklere ve Türkiye deneyimine uygun değildir. Yapılan sadece bir isim değişikliği de değildir. 1945 yılında kurulan ve ülkemizin en eski ve köklü bakanlıklarından biri olan Çalışma Bakanlığı fiilen yok edilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışma ilişkilerinde ve bu ilişkilerden kaynaklanan konularda uzmanlaşan bir bakanlıktır. Çalışma ilişkileri işçisiyle, memuruyla emeklisi ile ülkemiz nüfusunun ezici çoğunluğunun çalışma hayatından kaynaklı sorunlarına yoğunlaşan bir bakanlıktır ve görev kapsamı oldukça geniştir.
Çalışma Bakanlığı diğer bakanlıklardan farklı olarak işçi, işveren ve devletin üçlü ilişkisine ve varlığına dayalı bir bakanlıktır. Çalışma bakanlığının aile ve sosyal hizmetler bakanlığı içinde eritilmesi bakanlığın zaten sınırlı olan sosyal diyalog alanındaki işlevini de iyice zayıflatacaktır. Çalışma hayatının taraflarını bir araya getiren bakanlığın aile ve sosyal hizmetler adı altında eritilmesi kabul edilemez.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının adından ‘sosyal güvenlik’ çıkarıldı, bunun yerine ‘sosyal hizmet’ getirildi. Son CBK ile ilk sırada yer alan ‘çalışma’ yerine ‘aile’ getirildi. Oysa sosyal hizmet sosyal güvenliğin bir alt koludur. Asıl olan sosyal güvenliktir. Bakanlığın adından sosyal güvenliğin çıkartılması sosyal güvenlik yerine sosyal yardım ve sadakanın hedeflendiğini göstermektedir. Öte yandan bu değişiklik çalışma hayatının sorunlarının daha da silikleşmesine yol açacaktır.”
Açıklama şöyle devam etti: “Bu değişiklik hak temelli sosyal politika yerine sosyal hizmet ve sosyal yardımı koyan sadaka devleti anlayışını yansıtmaktadır. Sosyal bir hukuk devletinde sosyal hizmetler sosyal politikanın bir alt dalıdır. Öte yandan aradan bir ay geçmeden bakanlığın adının bir kez daha değiştirilmesi yapılan işlerin enine boyuna düşünülmediğinin ve gelişigüzel davranıldığının göstergesidir.”
Çok açık ki bu değişiklikler işçi sınıfına yönelik ciddi bir saldırıdır ve önümüzdeki dönemde işçilerin sorunlarının artacağını, çözüm arayan işçilerin önüne daha fazla engeller dikileceğini göstermektedir. Sorun yaşayan işçinin duruma itiraz etmemesi, hakkını aramaması, ailesine sağlanacak üç kuruş “sosyal yardım” peşinde koşması istenmektedir. Böylelikle işçilik maliyeti daha da aşağı çekilecek, işyerlerinde sömürü alabildiğine artacaktır.
Yavrum Senin Kalbinde Sorun Var!
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...