Buradasınız
DİSK: İnşaatlarda 5 Yılda 1754 İşçi Öldü

DİSK, Meclis İş Sağlığı ve İş Güvenliği İnceleme Alt Komisyonu’na “İş Sağlığı ve Güvenliğinde Genel Yaklaşım Raporu” sundu. Raporda inşaat sektöründe işçilerin çalışma şartlarına, kayıt dışı çalışmanın yaygınlığına ve bu sektörde meydana gelen iş kazalarına dikkat çekildi.
Raporda, 2002-2013 yılları arasında ekonominin sabit fiyatlarla yüzde 65 oranında büyürken, inşaat sektörünün yüzde 85 oranında büyüdüğüne; aynı dönemde toplam istihdamın yüzde 15 artarken, inşaat sektöründe işçi sayısının yüzde 85 oranında artarak 958 binden 1 milyon 768 bine yükseldiğine işaret edildi.
İnşaat sektörünün tarım dışı sektörler arasında kayıt dışılığın en yaygın olduğu sektör olduğuna dikkat çekilen raporda, 2013 yılı itibarı ile 1 milyon kayıtlı işçiye karşılık 715 bin kayıt dışı işçi olduğuna yer verildi.
İnşaat sektöründe işçilerin çalışma koşulları, iş kazaları, meslek hastalıkları, istihdama dair verilerin ve çözüm önerilerinin yer aldığı rapordaki bazı ayrıntılar şöyle:
- TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe bir yılda gerçekleşen iş kazası sayısı 101 bin. SGK kayıtlarına göre ise 9 bin 209. Bu da iş kazalarının yüzde 91’nin kayıt dışı olduğunu gösteriyor.
- Her yıl 25 işçiden en az biri iş kazası geçiriyor.
- TÜİK’e göre 1 yılda meslek hastalıkları dâhil işe bağlı sağlık problemi yaşayanların sayısı 92 bin.
- 2011’de Türkiye’de inşaatlarda 100 bin işçiden 35 işçi öldü. Bu oran AB ortalamasının 5 katı. Türkiye 2011’de işçi ölüm oranında Avrupa’da birinci sırada yer aldı.
- 5 yıllık dönemde gerçekleşen 35 bin 846 iş kazasında 1754 inşaat işçisi hayatını kaybetti. 1940 işçi sakat kaldı.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik düzenlemelerin yaşama geçirilmesine, denetleme ve yaptırımlar konusunda temel sorunların devam ettiğine dikkat çekilen raporda, sektörde karşılaşılan sorunlar şöyle sıralandı:
- İnşaatlarda günlük çalışma süresinin acilen 7,5 saatle sınırlandırılması, sigorta primlerinin alınan ücret üzerinden eksiksiz ödenmesi, ücretlerin ana firma tarafından güvenceye alınması gerektiği; sağlıklı barınma evleri, soyunma dolapları, işkoluna uygun kaliteli yemek ve sosyal hakların eksiksiz verilmesi, sendikal örgütlenmenin sağlanması ve taşeronluk sisteminin kaldırılması gibi önerilerimiz dikkate alınmamıştır.
- Katliama dönüşen madencilik kazaları, inşatlarda yaşanan iş cinayetleri, kuralsız çalışmanın getirdiği yüksek ölümler, metal sektöründe yüksek kaza oranlarının azaltılması ve kayıt dışı ekonomideki en kötü çalışma ortamı ve koşullarının kayıtlı hale getirilerek düzeltilmesi, mevzuatta yapılan değişikliklerin bu biçimde devam etmesi halinde, hiç mümkün görünmemektedir.
- Bu iki sektör başta olmak üzere sorunlu diğer sektörlerde sendikal örgütlenmelerin durumu içler açısı haldedir. Sendikal mevzuat, buralarda örgütlenmenin önündeki en büyük engel olarak durmaktadır. Sendikaların olmadığı yerlerde iş sağlığı ve güvenliğine dönük önlemlerin hayata geçmesinde ciddi problemlerin yaşandığı bilinmektedir.
Raporun sonuç bölümünde, kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı yaratmak için bütünlüklü bir sistem gerektiği, bunu sağlamak için de 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Raporda;
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin uygulamada denetlenebilmesinin tek yolunun sendikalar eliyle demokratik denetim sistemlerinin oluşturulması,
Taşeron ve güvencesiz üretim sisteminin tamamen yasaklanması,
Sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili özerk-demokratik bir kurumsal yapının sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile oluşturulması için mücadele edilmesi gerektiği ifade edildi.
Açken Tokları Düşünmek!
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...