Buradasınız
DİSK: “Krizi %1 Yarattı, Bedelini %99 Ödemeyecek!”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ekonomideki son gelişmelere dair DİSK yönetim kurulu adına bir değerlendirme yaptı. Türkiye ekonomisinin, tehlikeli bir “döviz krizi” ve “borç krizi” ile karşı karşıya olduğunu belirten Çerkezoğlu, döviz ve borç krizi olarak başlayan bu krizin kısa sürede ekonominin diğer alanlarına enflasyon, durgunluk, işsizlik ve yoksulluk olarak yansıyacağına dikkat çekti. Türk Lirasının son dönemde çok daha hızlı bir biçimde değer yitirmesiyle birlikte “borç krizinin” etkisini şiddetlendirmeye başladığını vurgulayan Çerkezoğlu, dövizle borçlanan şirketlerden iflas haberleri gelmeye başladığını belirtti.
Yaşanmakta olan krizi, sadece “dolar krizi” ve bununla bağlantılı olarak “rahip krizi” olarak tanımlamanın oldukça yetersiz, yüzeysel ve sorunun temellerini görmezden gelmeyi tercih eden bir yaklaşım olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, sorunun kaynağının ülkeyi yönetenlerin yanlış politikaları olduğunun altını çizdi. Çerkezoğlu krizi derinleştiren politikalara ilişkin şöyle konuştu: “Tamamen dış finansmana dayalı, üretimi değil borçlanmayı esas alan, üretime değil ranta ve betona dayalı dışa bağımlı bir ekonomik model, dış kaynakların eskisi kadar ucuz ve sürekli olmamasıyla sarsıntı yaşamaktadır. Ülkemiz uluslararası finans kapitalin avlanma sahası haline getirilmiştir. Asıl sorun, uluslararası konjonktür uygun iken, yani döviz ucuzken ve faizler düşük iken altına girilen büyük borçlardır.”
Enflasyon, cari açık, dış borç ve işsizlik başta olmak üzere ülkenin tüm ekonomik verilerinin uzun süredir alarm vermekte olduğunu aktaran Çerkezoğlu, iktidar tarafından emekçi kitlelere başkanlık rejimi ile tüm sorunların çözüleceğinin vaat edildiğini hatırlattı. Açıklamasına “Vaat edilenin aksine, başkanlık rejimine geçiş süreci, krizin patlak vermesini önleyen/yavaşlatan değil aksine hızlandıran bir etkide bulunmuştur” şeklinde devam eden Çerkezoğlu, ülkeyi yönetenlerin krizin çözümü için halen bir eylem planı duyurmadığına dikkat çekti.
Mevcut krizi sermaye sahiplerinin krizi olarak ortaya koyan Çerkezoğlu, DİSK olarak faturanın işçi sınıfına kesilmemesi için, diğer tüm emek güçleriyle beraber mücadeleyi yükselteceklerini belirtti. Ardından da bu mücadelenin ana başlıklarını ve hedeflerini sıraladı:
- En acil talep olarak, son 15 yılın en yüksek enflasyonu karşısında eriyen ücretlerin acilen telafi edilmesini, başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretlerin arttırılarak alım gücünün erimesinin önüne geçilmesini istiyoruz. Krizle kemer sıkarak değil alım gücü korunarak ve arttırılarak mücadele edilebilir.
- Toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını istiyoruz. Krizin yaratabileceği işsizlik riskine karşı kamu istihdamı arttırılmalıdır.
- Vergideki adaletsizliğe son verilmesini, çok kazanandan çok vergi alınan, asıl olarak kârın/rantın/faizin vergilendirilmesine dayanan bir vergi sistemi kurulmasını istiyoruz. Türkiye’nin en büyük şirketlerinin, en zengin ailelerinin, partili/yandaş patronların vergi borçlarını büyük oranda sıfırlayan kararların derhal iptal edilmesini istiyoruz.
- Devlet idaresindeki akıl dışı harcamaların ve savurganlığın son bulmasını istiyoruz.
- Ülke kaynaklarının betona gömülmesine hayır diyoruz. Başta Kanal İstanbul olmak üzere ciddi kaynak israfına ve borçlanmaya yol açacak faydasız yatırımların durdurulmasını istiyoruz.
- Yargı bağımsızlığı ve işleyen bir hukuk devleti ekonomik krizi tek başına çözmese de çok önemli bir role sahiptir. Otoriter rejim ekonomik krizi derinleştiren bir rol oynuyor. Demokrasi ve hukuk devleti yolunda ciddi adımlar atılmalıdır.
Çerkezoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye borçlu bir ülkedir ama bu borç işçi sınıfının borcu değildir. Aksine işçi sınıfı alacaklıdır. Bir borç krizi olarak karşımıza çıkan ekonomik krizin, işsizlik ve yoksullaşma olarak işçi sınıfına fatura edilmesine izin vermeyeceğiz! Borç yüzde 1’in borcudur. Yüzde 99 bunu neden ödesin?”
“O Kadar da Uçmayın”
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...