Buradasınız
İtalya’da Kargo İşçilerinin Polis Saldırısına Yanıtı: FEDEX/TNT’de Yeni, Güçlü Bir Grev
9 Haziranda gerçekleşen ve grevci işçilerin mücadele iradesini kırmak isteyen polis saldırısı tam tersi bir etkiye yol açtı: 17 Haziran Çarşamba gecesi, gece vardiyasında yapılan bir toplantının ardından, diğer depolardan (Piacenza’daki Fedex deposunda greve çıkan işçiler de dahil) gelen işçilerle birlikte yüzlerce işçinin yanı sıra dayanışma için gelen çok sayıda aktivist (çoğu sosyal merkezlerlerden ve sol politik örgütlerden gelen gençler) Peschiera Borromeo’daki Fedex/TNT deposunun kapısında toplandı. İşten atılan 66 işçinin geri alınması ve 9 Haziranda yapılan polis saldırısını protesto etmek amacıyla gelen yüzlerce insan, greve destek için bir grev gözcüsü hattı oluşturdu. Pek çok işçi ve yoldaş bu saldırının izlerini hâlâ vücutlarında taşıyorlardı, ama moralleri yüksekti.
6 Mayısta 180 polisin, işyerini işgal eden grevci işçileri zorla dışarı çıkarmak için Peschiera Borromeo’daki Fedex/TNT deposuna girmesinin ve 9 Hazirandaki ikinci polis saldırısının ardından, bu işçi davası, iki nedenle politik bir işçi sınıfı seferberliği haline geldi.
Birincisi, bunun belirli süreli sözleşmelerin sona ermesi kılığına büründürülen işten atılmalara karşı pilot bir mücadele olması nedeniyle. Bu işçiler son aylarda “zorunlu temel işlerde çalışan işçiler” olarak kullanılmış, yeterli koruma önlemleri ve malzemeleri olmaksızın işe koşulmuş, ancak birkaç hafta sonra kapı dışarı edilmişlerdi. 17 Mart tarihinde imzalanan sözleşmeye uyulmaksızın yapılan bu işten çıkarma, işçilerin güvenli işyeri ve %100 ücret talebiyle 30 Nisanda gerçekleştirdikleri grevin ardından gelmişti. Hükümetin 17 Ağustosa kadar koyduğu işten çıkarma yasağına rağmen halen on binlerce işçi bu tür işten çıkarmalara maruz kalmaya devam ediyor. İşyerlerinin çoğunda görülmeyen bir durum olan kadrolu işçilerin dayanışması önemli bir başarıdır. “Birimize yapılan hepimize yapılmıştır” sloganı SI Cobas’ta örgütlü olan işçilerin en sık attıkları slogandır.
İkinci neden, bu geniş grev hattının ırkçı polis şiddetine karşı ABD’de yükselen protesto dalgasıyla ortak bir hedef gütmesidir: Siyahların Hayatı Önemlidir sloganı bir pankartta “İşçilerin Hayatı Önemlidir”le birlikte okunabilirdi. Burada da polis, ABD’de sendikalaşmayı engellemekteki başarısıyla övünen Amerikan çokuluslu şirketi Fedex’in çıkarları doğrultusunda, çoğu göçmen olan işçilere karşı şiddet uygulamaktadır. Burada da ırkçılık işçi sınıfını bölmek için kullanılmaktadır. Liga partisinin başındaki Matteo Salvini de tıpkı Donald Trump gibi, bu sağlık krizinin ve toplumsal krizin suçunu kapitalist sınıftan göçmenlerin -ve dış güçlerin- üstüne atmak için beyaz milliyetçiliğini savunuyor.
Bazı ABD şehirlerindeki gibi Milan’da da beyaz işçiler ve gençler, polis şiddetine karşı siyah, kahverengi ve “sarı” göçmenlerle birlikte ayağa kalkıyorlar. “Action Pact”ın çağrısıyla 6 Haziranda Milan merkezinde yapılan başarılı gösteride de, 7 Haziranda Milan Merkez İstasyonu önünde biraraya gelen binlerce gencin “Siyahların Hayatı Önemlidir” gösterilerine katılmasında da bu gerçekleşti. Devlet şiddeti, işçi mücadelesini yalıtmak şöyle dursun, farklı yollardaki insanları; bu krizin geçim araçlarından yoksun bıraktığı insanlara yiyecek ve temel ihtiyaç maddelerini sağlamak için oluşturulan yardım ekiplerindeki genç gönüllüleri; boş binaları işgal ederek ev sorununu çözmeye çalışan ve/veya mahallelerinin ve çevrelerinin yaşanabilirliğini geliştirmek için mücadele eden genç aktivistleri; sermayeyle yaşam arasındaki çelişkinin farkında olan cephe hattındaki sağlık işçilerini, SI Cobas’la ve diğer militan sendika üyeleriyle bir araya getirdi.
Fedex, İtalyan İçişleri Bakanının yüz ya da iki yüz polisi onun çıkarlarına hizmet etmek üzere işçilerin üzerine göndermesini sağlayabilecek kadar güçlü bir şirkettir. Geçici iş ajansı aracılığıyla beş yıl depolarında çalıştırdıktan sonra 66 işçiyi kıdem tazminatlarını da vererek işten atmak üzere milyonlarca euroluk bütçe ayırmıştır. ABD’deki pratiklerinden görüldüğü üzere, daha az kadrolu, daha çok geçici işçi, yani maksimum esneklik ve işçi sayısını azaltmayı hedefleyen yeniden yapılanma planlarını gerçekleştirirken elinin serbest olması için SI Cobas sendikasını da atmak üzere belki de daha yüksek bir bütçe ayırmıştır. Bizler bu Fedex modelinin lojistik, taşımacılık ve dağıtım sektöründe standart, sendika karşıtı model haline gelmesini engellemek için de mücadele ediyoruz.
Fakat Fedex, hem Peschiera Borromeo deposunda hem de İtalya çapındaki diğer depolardaki işçiler arasındaki dayanışmayı, Brescia, Piacenza, Parma, Bolonya, Turin, Roma ve Napoli’deki grevleri ve işçilerin yaygın desteğini hesap etmemiştir. Henüz masaya oturma niyetinde değildir. 24 Haziranda Fedex işçileri Milan hükümet binası önünde oturma eylemi yapacaklar.
Hasmımız büyük ve güçlü, ve bir kavgaya girdiğiniz zaman kazanabilirsiniz de kaybedebilirsiniz de. Eğer savaşmazsanız zaten kaybetmişsinizdir. Covid-19 krizinde yürüttüğümüz bu pilot mücadelenin sonucu, işçilerin kararlılığına, birliğine ve direncine ve ABD’deki “Siyahların Hayatı Önemlidir” hareketiyle ve uluslararası dayanışma protestolarıyla bağlantı içindeki daha geniş bir anti-kapitalist hareketin gelişimine bağlı olacaktır.
SI Cobas Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
- İngiltere’de İşçiler Filistin İçin Silah Fabrikalarını Abluka Altına Aldılar
- Avrupa ve ABD’de İşçi Grevleri
- Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Gününde Emekçiler Meydanlarda
- Dünya İşçileri Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor!
- İşçiler Yoksulluğa, Sendika Düşmanlığına, Eşitsizliğe, Savaşa Karşı Mücadele Ediyor!
- İngiltere’de Emekçiler: “Ateşkes İstiyoruz! Şimdi!”
- UİD-DER’in 6 Ağustos Hiroşima Büyük Eylem Organizasyon Komitesi’ne Dayanışma Mesajı
- UİD-DER’den Doro-Çiba’ya Dayanışma Mesajı: Kahrolsun Hiroşima’da G7 Zirvesi Düzenleyen Emperyalist Güçler!
- Doro Çiba’dan UİD-DER’e 1 Mayıs ve 14 Mayıs Mesajı
- 19 Mayıs G7 Hiroşima Zirvesini Ezmek İçin Mücadele Çağrısı
- Fransa’dan Yeni Anti-Kapitalist Partiden Dayanışma Mesajı
- Japonya Doro Çiba Sendikasından Türkiyeli Emekçilere Dayanışma Mesajı
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Fumiaki Hoşino Ölümünün 3. Yıldönümünde Anıldı
- UİD-DER’den İngiltere’de Grevci Demiryolu İşçilerine Dayanışma Mesajı
- Japon Doro Çiba Sendikasından Çağrı
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- Akiko Hoşino’dan Yanıt ve Teşekkür
- Daha Söylenmedi Şarkımız
- İtalya’daki Fedex/TNT Grevcilerine Dayanışma Mesajı
- İtalya’da Kargo İşçilerinin Polis Saldırısına Yanıtı: FEDEX/TNT’de Yeni, Güçlü Bir Grev
- Doro-Çiba: Güney Kore’ye Karşı İhracat Kısıtlaması Derhal Geri Çekilsin!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...