Buradasınız
Doro-Çiba’dan “Radyasyonlu Suyu Okyanusa Boşaltmayın” Kampanyası ve Destek Çağrısı

Japonya’da 2011’de yaşanan deprem ve tsunaminin ardından Fukuşima’da bulunan Dayçi Nükleer Santrali tahrip olmuş ve çok yüksek miktarda radyasyon yaymıştı. Santralin neden olduğu ölümler ve yıkım yetmezmiş gibi Japon egemenler, bu defa da santralde biriktirilen 1,3 milyon ton radyoaktif suyun okyanusa boşaltılmasına karar verdi. 2011’den bu yana nükleer santrallerin kapatılması için mücadele eden Japon demiryolu işçilerinin sendikası Doro-Çiba, bugün de hükümetin yeni çevre felaketlerine ve ölümlere yol açacak şekilde nükleer atıkları doğaya bırakmasının önüne geçmek için mücadele ediyor. Doro-Çiba, santralin radyoaktif maddelerle üst düzeyde kirlettiği suların okyanusa boşaltılmasına karşı “Radyasyonlu Suyu Okyanusa Boşaltmayın” başlığıyla uluslararası bir imza kampanyası başlattı ve gönderdiği mesajla UİD-DER’den kampanyasına destek istedi. İşçilerin uluslararası dayanışmasını ve mücadelesini güçlendirmeye çalışan UİD-DER, Japon sınıf kardeşlerimizin haklı mücadelesine destek veriyor. Kampanya için imza topluyor. Siz de aşağıda bulunan linkten Doro-Çiba’nın kampanyasına imza verebilirsiniz.
Bay Fumio Kişida, Japonya Başbakanı
Bay Tomoaki Kobayakava, TEPCO Başkanı
Uluslararası Dilekçe
Radyasyonlu Suyu Okyanusa Boşaltmayın!
Japon hükümeti ve TEPCO’nun (Tokyo Elektrik Şirketi), kaza geçirip enkaza dönmüş Fukuşima Dayçi Nükleer Santralinde biriken, çeşitli radyoaktif materyallerle üst düzeyde kirlenmiş suların okyanusa boşaltılması politikasına karşı çıkıyoruz.
13 Nisan 2021’de Japon hükümeti ve TEPCO, Fukuşima Dayçi Nükleer Güç Santrali sahasında depo edilen yaklaşık 1,3 milyon ton radyoaktif suyun okyanusa boşaltılmasına karar vermişti. Japon hükümeti ve TEPCO, balıkçılara verilen sözleri ihlal ederek ve Fukuşima bölgesindeki belediyelerin muhalefetini gözardı ederek, gelecek yılın bahar aylarında radyoaktif suları okyanusa boşaltmaya başlamayı planlıyorlar.
Bu kirlenmiş su 860 trilyon Becquerellik trityumun yanısıra 60’a yakın farklı radyoaktif elementi de içeriyor. Trityum, vücutta biriken ve sağlığa zararlı bir şekilde içsel radyasyona maruz kalmaya yol açan radyoaktif bir maddedir.
Japon hükümeti, radyoaktif suyun gerektiği gibi işleneceği ve seyreltileceğini, bu nedenle de güvenli ve sorunsuz olacağını iddia ediyor. Bu tür yalanlara tahammül edemiyoruz. Radyoaktif kirlenme kesinlikle besin zinciri yoluyla yoğunlaşacaktır. Trityum yayan nükleer güç santrallerinin çevresinde bu tür sağlık tehlikeleri dünyanın çeşitli bölgelerinde rapor edilmiştir.
Radyoaktif suyun okyanusa boşaltılması rezilliktir, zalimliktir, ölçüsüzlüktür. Bu davranış, Fukuşima nükleer kazasının sorumluluğundan kaçmak ve ülkeyi nükleer enerjiye teşvik etme politikasına sevketmek anlamına geliyor.
Japon hükümeti ve TEPCO, nükleer kazadan dolayı evlerinden olanların ve apaçık bir şekilde bu kazanın ciddi sonuçları olan bir dizi sağlık sorunu yaşayan çocukların sorumluluğunu üstlenmeyi inatla reddetmektedirler. Ayrıca, okyanusları kirletmekte ve balıkçıları da geçim araçlarından mahrum bırakmakta aktif bir inisiyatif üstlenmek kesinlikle kabul edilemezdir.
Denizler tüm dünya halklarına aittir.
Radyoaktif kirlenmenin yayılmasını önlemek için, kendisinin sebep olduğu bir kazanın ürünü olan kirlenmiş suları karasal ortamda depo etmek için gerekli adımları atmak TEPCO’nun asgari görevidir.
Aynı zamanda, Japon hükümeti ABD hükümetiyle birlikte nükleer silahların “paylaşımı”na karar vermeyi planlamaktadır.
Bu girişim, atom bombasının radyoaktif etkisine maruz kalma deneyimine sahip olan Japon halkının nükleer karşıtı duygularını yansıtan “Üç Nükleer Olmama İlkesi”ne aykırıdır.
Japon hükümetini ve Tokyo Elektrik Şirketini (TEPCO) aşağıdaki üç noktayı gözetmeye çağırıyoruz.
- Radyoaktif olarak kirlenmiş suları denize boşaltmaya dönük tüm çalışmaları derhal durdurun!
- Nükleer Güç Santrallerini asla tekrar çalıştırmayın!
- Hiroşima ve Nagazaki’nin atom bombalarıyla bombalanmasının ardından Japon hükümetlerinin politikası olan Üç Nükleer Olmama İlkesini (“nükleer silaha sahip olmama, üretmeme ve kullanmama”) koruyun!
Fukuşima Ortak Kliniği -Fukushima Collaborative Clinic
Tüm Nükleer Güç Santrallerinin Derhal Kapatılması için Ulusal Konferans - National Conference for the Immediate Closure of All Nuclear Power Plants (NAZEN)
Doro-Çiba Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi - International Labor Solidarity Committee of Doro-Chiba (National Railway Motive Power Union of Chiba)
change.org kampanya linki: https://chng.it/zBzHqwFK99
- 4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Madencilerin Kaderi Ölüm Değildir!
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Kapitalizmde Çocuklarımızın Hakları Var mı?
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Barolardan Yargıtay’ı Protesto Eylemi
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
- Dünya Savaşını Bitiren İşçi Devrimi: Ekim Devrimi
- 1 Mayıs’ı Resmeden Orhan Taylan’a Veda
- Savaş ve Biz İşçiler
- Kocaeli İSİG Meclisi: AKP’li Yıllar ve İş Cinayetleri Rejimi
- 1 Mayıs’ın Sembollerinin Ressamı Orhan Taylan’ın Ardından
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
Son Eklenenler
- Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin...
- Direnişin 10. günü olan 6 Aralıkta, yönetimin sabah vardiyası için içeri işçi almasına itiraz eden direnişçi işçilere jandarma müdahale etti. Coplarla darp edilen ve üzerlerine biber gazı sıkılan 21 işçi, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen,...
- İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana...
- Merhabalar. Ben kurumsallaşmış bir marketler zincirinde, sendikal haklara sahip bir işçiyim. Yaptığım iş nedeniyle yaşadığım sorunları tahmin edebilirsiniz. Müşteriler, mağaza problemleri, patronların bitmek bilmeyen istekleri, yetersiz maaş,...
- Diyelim ki ihtiyaç duyduğumuz bir ürün ya da hizmet için peşin ödeme yaptık. Ürünü veya hizmeti alamadığımız halde ödediğimiz para bir türlü geri ödenmiyorsa ne düşünürüz? İlgili kişilerden iadeyi yapmasını isteriz, paramız iade edilmezse hukuki...
- Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık altı aydır annemin sağlık sorunları ve sigorta hastanelerinin verdiği sözde hizmetin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini, annemin yutkunma sorunuyla başlayan sürecimizi sizinle paylaşmak istedim.
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. İş cinayetlerinin en çok meydana geldiği işkollarından biridir madencilik. Dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı gerçekleşti. Neredeyse her gün, başta Türkiye olmak...
- Birleşik Metal-İş Sendikası 21. Olağan Genel Kurulu, 2-3 Aralıkta “Emek, Yaşam, Gelecek” şiarıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulun gerçekleştirildiği salonda, “Gelenekten Geleceğe, Maden-İş’ten Birleşik Metal İş’e” ve “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Özak Tekstil işçilerinin direnişi ilk haftasını doldurdu. Direnişçi işçilerin 3 Aralıkta kent merkezine yapacakları yürüyüş polis tarafından engellendi. Bu durumu protesto eden işçiler hep birlikte Topçu...
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu KESK, 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’da “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla eylemler gerçekleştirdi. İstanbul’da Kartal Meydanında gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK Eş Genel...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Özak Tekstil’de işçiler, fabrikada 6 yıldır örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasından istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldular. Bunun üzerine fabrika yönetimi BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri...