Buradasınız
On Dört Saat Yetmez, Dokuz Saat Daha!
İstanbul’dan bir sağlık işçisi
Merhaba işçi kardeşlerim. Ben özel bir hastanede temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Sürekli gece vardiyasındayım. Yaklaşık 14 saat çalışıyorum, bazen o kadar saat çalıştıktan sonra ayakta kaldığıma şaşıyorum. İşsizliğin kırbacının etkisi olsa gerek, akşamın en güzel saatlerinden sabaha kadar uykusuz bitkin bir halde çalıştırılıyoruz. Gecenin belirli saatlerinde öyle uyku bastırıyor ki, gözün hiçbir şeyi görmüyor. Dikkatli olmamız söyleniyor müdürler tarafından. “Arkadaşlar önce sizin sağlığınız gelir, tıbbi atıklar var, dikkatli olmazsanız elinize iğne batabilir ve yangı kapabilirsiniz. Ve durduk yerde AİDS ya da başka bir tehlikeli hastalık mikrobu alabilirsiniz.” Bu kelimeler ağzından öyle kolay dökülüyor ki, sanki bizi bizden çok düşünüyor.
Bu uyarılardaki gibi bir kaza olduğunda da “ben sizi uyarmıştım, ama siz dikkatsizsiniz” deniyor. İşte ben de buna çok kızıyorum. Onca saat uykusuz kalıp, yürümeye mecalimiz yokken nasıl dikkatli olalım? Çalışma saatlerimiz bize göre çok uzun, ama patronumuza göre bu süre bile yeterli değil. Çünkü gece vardiyası bittiğinde sabah eve gidip uyumamız gerekirken “eğitim alacaksınız” deyip bizi hastanede alıkoyma yüzsüzlüğünü gösteriyor. Eğitim adı altında yapılan bu toplantılar, patronumuzun bizi daha çok çalıştırmak için düzenlediği uygulamalardan ibaret. Çünkü patronlar biz işçileri daha fazla çalıştırmanın yöntemini böyle eğitim adı altında yuttururlar. Bu eğitimden sonra uykusuzluktan bayılmamak için ayakta zor duruyoruz.
Kardeşlerim bizim ellerimizin, nasırlı parmaklarımızın hünerleri süslüyor her yeri. Dünyadaki tüm nimetleri üreten bizim bazen korkak, bazen yumruk olmuş, çalışkan ellerimizdir. Kardeşlerim neden bu ölümcül koşullarda saatlerce çalıştırılıyoruz? İş kazası geçirip sakat kalmak veya ölmek bize hiç uzak değilken niye bu koşullara razı oluyoruz? Bizler canımızı yolda mı bulduk?
Bizler bu koşullarda çalışıyoruz, çünkü örgütsüzüz. Patronumuzun işine dört elle sarılırken, kendi kötü iş koşullarımızı insanca çalışılabilecek hale getirmek için neden bir araya gelmiyoruz? Çünkü örgütsüzüz. Evet, kurtuluşumuz bir araya gelip, örgütlenip, “bu koşullarda çalışmak istemiyoruz” diyebilmekten geçiyor.
Boyun Eğmeyeceğiz!
Ayakkabı Sektöründe Çocuk İşçiler
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.