Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi

İşçilerin Filistin halkıyla dayanışması devam ediyor

İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü ve giderek yayılan savaş ve katliam, Filistinli emekçilere ve bölge halklarına tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. 2025’i savaşın alevleri ortasında karşılayan Ortadoğulu emekçilerin tek dostu, dünya işçi sınıfı, dünya meydanlarında dayanışmayı ve savaş karşıtı çağrıları yükseltmeyi sürdürüyor. İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 45 binin üzerine yükseldi. Son olarak yeni yılın arifesinde Gazze’deki hastanelere düzenlenen hava saldırısında yine onlarca kişi öldü, sağlık çalışanları gözaltına alındı. Savaşın ortasında kalan halkın sağlık hizmetlerine erişimi zaten çok sınırlıyken geriye kalan hastanelerin çoğu yakılıp yok edildi. Dünyanın birçok şehrinde bu saldırılar ve savaş protesto edildi.

isvec_filistin_eylemi.webp

İngiltere’de sağlık emekçileri İsrail’in son saldırısına karşılık acil eylem çağrısında bulunarak Londra’da Piccadilly Meydanında toplandı. 28 Aralıkta gerçekleşen protestoda, “Filistin için Sağlık Emekçileri” platformunun çağrısıyla yüzlerce kişi İsrail’i ve suç ortaklarını protesto etti. Aynı gün Manchester’da ve Cardiff’te işçi, emekçi ve öğrenciler savaş karşıtı eylemler düzenlediler. “İsrail’e Silah Ambargosu, Hemen Şimdi!” yazılı pankartın arkasında yürüyen binler, İngiltere’den her hafta yükselen savaş karşıtı sese ses kattılar.

Filistin halkıyla kitlesel dayanışma eylemlerinin aralıksız bir şekilde düzenlendiği ülkelerden olan ABD’de de işçi ve emekçiler yine meydanlardaydı. İsrail’in Gazze’deki hastanelere yönelik saldırılarının ardından 28 Aralıkta Los Angeles’ta bir araya gelen işçi ve öğrenciler Kaliforniya Üniversitesi Sağlık Merkezi önünde toplandı. “Yeni yıla girerken, şimdiye kadarki en sert Siyonist saldırılarla karşı karşıya kalan Filistin halkı için mücadeledeki kararlılığımızı yineliyoruz” diye haykıran ABD’li emekçiler, emperyalistlerin savaşına karşı işçi ve emekçilerin dayanışmasını örmeye devam ediyorlar.

28 Aralıkta İsveç’in Uppsala kentinde düzenlenen gösteride Gazze’de katledilen çocuklar anıldı. 29 Aralıkta ise Avustralya’nın Melbourne şehrinde emekçiler İsrail zulmüne karşı sokaklara çıktı. İsrail’de ise Netanyahu hükümetinin baskılarına rağmen her hafta meydanlara çıkan emekçiler 28 Aralıkta bir kez daha sokaklara çıktı. Tel Aviv başta olmak üzere Kudüs, Hayfa ve diğer şehirlerde bir araya gelen İsrailli emekçiler “savaşa son” çağrısıyla gösteriler düzenledi. Acil ve kalıcı bir ateşkes karşılığında esirlerin geri getirilmesini talep eden İsrailli emekçiler Netanyahu hükümetinin de istifasını istiyorlar.

Kuzey Kıbrıs’ta genel grev hükümete geri adım attırdı

kuzey_kibris_grevi.webp

Kuzey Kıbrıs’ta kamu işçileri 26-27 Aralıkta genel greve çıktı. Hükümetin işçi haklarına yönelik yasa değişikliği planına karşı 32 sendikanın çağrısıyla gerçekleşen greve binlerce işçi katıldı. “Birlikte Direneceğiz, Birlikte Kazanacağız” şiarıyla gerçekleşen grev ve protesto gösterilerinde kararlılık vurgusu öne çıktı.

Toplu iş sözleşmesi, grev ve referandum yasasında değişiklik yapmak isteyen, işçilerin toplu sözleşme ve grev hakkına göz diken hükümet enflasyona bağlı olarak ücret zammını içeren yasaya da müdahale etmek istiyor. Böylece hem işçilerin ücretlerini reel olarak düşürmeyi hem de buna karşı işçilerin mücadele etmesinin önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak sendikalar ve işçiler bu haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getirerek birlikte mücadele etme kararı aldı. 32 sendika öncülüğünde binlerce işçinin ortak mücadelesi 26 Aralıktaki grev ve parlamento önündeki protesto gösterisiyle başladı. Protesto gösterisinde sendikalar adına yapılan konuşmada “Hakkımız olan insanca yaşamı ve örgütlü çalışma hayatını koruyana kadar geri adım atmayacağız. Yasa geri çekilene kadar grevimiz sürecek, grevlerin yasaklanması durumunda ise bu yasağa boyun eğmeyeceğiz” denerek kararlılık vurgusu yapıldı.

Bunun üzerine hükümet sendikalarla görüşme yapmak zorunda kaldı. Hükümet temsilcileri görüşmede söz konusu yasalarda yapılmak istenen değişikliklerin askıya alındığını açıkladı. İşçilerin ortak mücadelesi ve kararlılığı egemenlere geri adım attırdı. Görüşme sonrası sendikalar tarafından yapılan açıklamada verilen sözler tutulmazsa süresiz genel greve gidileceği açıklandı.

ABD’de Amazon ve Starbucks işçileri yeni yıl öncesi greve çıktı

amozon_grevi.webp

ABD’de işçiler yılın en yoğun zamanı olan Noel ve yılbaşını mücadeleyle geçirdi. Amazon ve Starbucks’ta çalışan binlerce işçi yeni yılı grevlerle karşıladı. Dünyanın ultra zenginleri arasında bulunan Amazon ve Starbucks patronları zenginleşmeye devam ederken işçiler her geçen gün yoksullaşıyor. Grevci işçiler, bu gidişata sessiz kalmayacaklarını, 2025 yılının mücadeleyle geçeceğini ortaya koyuyor.

Amazon işçileri, New York City, Atlanta ve San Francisco başta olmak üzere birçok şehirde Amazon depolarında ve dağıtım merkezlerinde iş bıraktı. Şirket tarihindeki en büyük grevi gerçekleştiren Amazon işçileri, daha iyi ücret, depolardaki ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi ve bir dizi işçi hakkı için şirketi sendikayla müzakere masasına oturmaya çağırdı. İşçiler aynı zamanda sendika karşıtlığıyla bilinen Amazon yönetimini protesto ediyor, sendikal mücadeleyi büyütüyor.

“Sendika ve işçi karşıtı, açgözlü şirket yönetimine karşı ayağa kalktık” diyen Teamsters sendikasında örgütlü işçiler, ülke genelinde yüzlerce dağıtım merkezi ve depoda 19 Aralıkta iş bıraktı. Noel arifesine kadar grevlerini sürdüren Amazon işçileri, temel talepleri çerçevesinde hazırlanacak bir sözleşme, güvenli çalışma koşulları ve diğer talepleri için depo ve dağıtım merkezleri önlerinde bir araya geldi. Grevin ilk gününde şirketin cevabı ise taleplerini haykıran işçilerin karşısına polisi çıkarmak oldu. Şirket yönetimi grev kırıcılıkla, baskıyla, polis şiddetiyle işçileri yıldırmaya çalışsa da işçiler mücadelede kararlılar.

Kahve zinciri Starbucks işçileri ise 20 Aralıkta ABD’nin birçok şehrinde 5 günlük grev başlattılar. İlk olarak Seattle, Los Angeles ve Chicago şehirlerindeki Starbucks mağazalarında başlayan grev sonraki günlerde New York City, Philadelphia gibi diğer büyük şehirlere yayıldı; grevler ülke genelinde 300’den fazla mağazada etkili oldu. Noel arifesinde 45 eyalette 5 binden fazla Starbucks işçisi iş bıraktı.

On binden fazla Starbucks işçisinin örgütlü olduğu “Workers United” sendikası ile şirket arasında Nisan ayından bu yana devam eden müzakereler, şirket yönetimi işçilerin taleplerini görmezden geldiği için tıkanma noktasına gelmişti. Taleplerinde ısrarcı olan sendikalı işçiler ise grev kararı almıştı. Ücret zammı, personel eksikliği ve çalışma koşulları ile ilgili talepleri için grev yolunu seçen işçiler, 2024’te kâr rekorları açıklayan şirketin yüzde 1,5 oranındaki ücret zammı teklifini reddediyor. İşçiler, talepleri karşılanmadığı durumda ABD’nin bütün bölgelerinde etkili olacak grevler gerçekleştireceklerini ifade ediyorlar.

Sırbistan’da tren istasyonu felaketinde 15 kişi öldü, on binler meydanlarda

sirbistan_protestoe.webp

Sırbistan’da 15 kişinin ölümüne neden olan tren istasyonundaki felaketin ardından işçi, emekçi ve öğrenciler hükümeti protesto etmek ve gerçek sorumlulardan hesap sormak için meydanlara çıktı. 1 Kasımda ülkenin kuzeyinde bulunan Novi Sad tren istasyonunun yakın zamanda yinelenen çatısının çökmesi sonucunda 15 kişi yaşamını yitirmiş, savcılık soruşturması sonrasında Ulaştırma Bakanı da dâhil olmak üzere 11 kişi gözaltına alınmıştı. İhmalin ve yolsuzluğun neden olduğu felaketin ardından hükümete ve düzene öfkeli üniversite öğrencileri haftalardır üniversite önlerinde protestolar düzenlemiş, derslere katılmayarak okulları boykot etmiş, öğrencilerin büyüyen hareketi baskı ve gözaltılarla engellenmeye çalışılmıştı. Ancak Sırbistanlı işçi ve öğrenciler gerçek sorumlulardan hesap sormaya devam ediyor.

22 Aralıkta başkent Belgrad’ta öğrencilerin öncülüğünde düzenlenen protestoya 100 binin üzerinde işçi, emekçi ve öğrenci katıldı. Öğretim görevlilerinden, profesörlerden, çiftçilerden ve sanatçılardan geniş destek gören hükümet karşıtı protestolar sonraki günlerde de devam etti. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic yönetimine karşı büyük gösterilere dönüşen protestolar başta başkent Belgrad olmak üzere Novi Sad, Niş, Krusevac gibi şehirlere de yayılıyor. Protestolarda işçi ve öğrenciler kazada hayatını kaybedenler için adalet çağrısında bulunuyor, istasyonun yenilenmesiyle ilgili belgelerin yayınlanmasını ve felaketten sorumlu olanların yargılanmasını talep ediyorlar.