Buradasınız
Dünyayı Verelim Çocuklara
Pendik’ten bir işçi

Mertcan daha altı yaşında ve oyun çağındaydı. Kendi yaşıtları gibi oyun oynamak, şımarmak, koşmak onun da en doğal hakkıydı. Küçücük hayatına şiddet ve korkulardan başka bir şey sığdıramadı maalesef. Babası elektrik süpürgesinin demir sopasıyla dövdüğü için komaya girdi. Üç gün boyunca komada yaşam mücadelesi verdi ve sonunda bu zalim dünyaya veda etti. Minik Mertcan daha ilkokul birinci sınıftaydı. Ödevini yapmasına yardım edecek kimsesi yoktu yanında. Dersini yapamadığı için babası onu öldüresiye dövdü. Mertcan’ın annesi de kocasından şiddet gördüğü için daha fazla dayanamayıp bir buçuk yıl önce boşanmıştı. Kadıncağız çocuklarını yanına almak isteyince, boşandığı eşi ailesini ve kendisini öldürmekle tehdit etmiş. Bu yüzden iki çocuğunun velayetini babaya vermek zorunda kalmış. Mertcan’ı daha önce de çok kez dövmüş babası. Babası çocuğu anneannesine bıraktığında, Mertcan’ın yüzünü ve kafasını morarmış olarak gören anneannesi sorduğunda çocuk babasının dövdüğünü, sorarlarsa dayak yediğini söylememesi için korkuttuğunu anlatmış. “Kapıya çarptım dersin” diye tembihlemiş. Minik Mertcan’ın yaşadığı travmayı düşündükçe kalbimin derinliklerinde acı bir sızı hissediyorum ve öfkeyle doluyorum. Kahrolası bu düzende çocuklar bile rahat yüzü göremiyor. Mertcan çocukluğunu bile yaşayamadan, anne sevgisinden mahrum bir şekilde korkuyla yaşamaya mahkûm edilmişti. Daha önce babasını şikâyet ettikleri halde, ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Oysa çevresine şiddet ve korku salıyordu. Mertcan’ın ölümüyle birlikte tutuklandı. Mertcan’ın küçük kardeşini ise çocuk esirgeme kurumu aldı. Acılı annesi feryatlar içinde “yavrum beni bırakıp nereye gidiyorsun” diyor.
Yoksulluk, çaresizlik insanları bir çıkmaza sürüklüyor. Hayatın zorluklarıyla baş edemeyince bireyler, hıncını, öfkesini kendilerinden güçsüz olan eş ya da çocuklarından alıyorlar. Bu sorunları çözmeye çalışan ne bir mekanizma var ne de bu gibi durumları önleyecek yasalar mevcut. Bu yaşananlar normal olmadığı gibi, normalleştirmek isteyen, alışmamızı bekleyen bu düzenin bekçilerine hayır demeliyiz. Çünkü asıl sorumlu bu düzenin ta kendisidir. Bu düzende ne çocuklara ne kadınlara ne de insanlığa rahat yüzü yok. Bu yüzden affedin bizi tüm ölü çocuklar, sizi koruyup kollayamadık. Düşlerinize yer veremedik. Sizlere sözümüz olsun mutlu yarınlar için daha güzel bir dünya kuracağız.
Dünyayı Verelim Çocuklara
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler
Nâzım Hikmet Ran
Mücadele Tarihimizden Yansıyanlar
İŞKUR’un “İstihdam” Köleliği
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...