Buradasınız
Eğitimde “Köklü” Değişikliklere Devam…
Pendik’ten bir işçi
Hükümetin eğitim alanındaki icraatları dur durak bilmiyor. Son günlerde yapılanlara bir yenisi daha eklendi. Geçen haftalarda yıllardır çocuklarımıza çektirilen işkenceye “son” verildi ve TEOG kaldırıldı! Elbette ki sıra üniversiteye giriş sınavına da gelmeliydi! Nitekim gece gündüz tüm uğraşı dertlerimize deva bulmak olan Erdoğan, bir talimatla bu konuya da el atmakta gecikmedi. Üzerinden pek bir zaman geçmeden, talimatı alan YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç beklenen müjdeyi verdi. Bu “sevinçli” haber medyamızda “Üniversite giriş sınavlarında yapılacak köklü değişiklikler açıklandı” başlığıyla yer buldu.
En son yapılan sınav Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) olmak üzere iki aşamalı yapılıyordu. Mart ayında 180 baraj puanlı YGS yapılıp daha sonra Haziran ayında ve toplam 5 gün süren LYS yapılıyordu. LYS 5 alandan oluşuyordu. Değişimle birlikte tüm bu sınavlar tek bir torbaya konularak “Yükseköğretim Kurumları Sınavı” (YKS) olarak belirlendi. Ayrıca eskinin ilk sınavı olan YGS’nin diğer sınavlarla aynı güne alınacağı açıklandı.
Egemenler, “Müjde! Köklü değişiklikler yaptık. Strese son!” diye yine öğrencileri ve ailelerini büyük dertten kurtardıklarını iddia ediyorlar. “Köklü” değişiklikler yapmaya devam ediyorlar. Meselâ, o ne isimdi öyle YGS-1, YGS-2 LYS-1-2-3... Onlardan bir an önce kurtulmak gerekiyordu. Nitekim kurtardılar! Bizi tüm dertlerden “kurtaracak” olan şey gerçekleşti: Sınavlar “YKS” başlığı altında toplandı. Ne diyelim, hayırlı, uğurlu olsun!
Söylenenlere göre, yeni sistemde aksayan taraflar giderilecek ve öğrenci üzerindeki stresin azaltılması hedeflenecek. Yani, öğrencinin üniversiteyi kazanabilmek için girdiği yoğun çalışma temposu ve bunun getirdiği stres bitecek ya da en kötü ihtimalle azaltılacakmış! Üniversite mezunu her üç kişiden biri iş bulamıyor. İş bulanlar ise düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu gerçekler karşısında üniversite sınavlarına hazırlanan adaylar, daha o esnada iş bulamama endişesine kapılıyorlar. Hâl böyleyken öğrenciler belli birkaç bölüm dışında tercih yapmıyorlar. Ama olsun strese gerek yok. Artık YKS var! Son değişimle birlikte stresin önüne geçilecekmiş! Bir isim değişikliği deyip geçmeyin. Bu “köklü” değişimler nelere kadirmiş meğer!
Ezberci ve bilimsellikten uzak olan eğitim sistemi daha da kötü hal getirilmişken, sınavlara yapılan isim makyajı “köklü değişim” olarak sunuluyor. İki yüz binden fazla üniversite kontenjanının boş kalması, öğrencilerin tercih yapmamaları, yüz binlercesinin sınav barajını dahi aşamaması gibi sorunların kaynağına inilmeyip yüzeysel yaklaşılıyor. Lise eğitimi sonundaki sınavın “şu” şekilde mi yoksa “bu” şekilde mi yapılması tartışmaları sorunu daha da çözümsüz hâle getiriyor ve bir kısır döngüye sokuyor. Eğitim alanında yapılan araştırmalar da bizlere bu çıkışsızlığı gösteriyor. İki sınavı aynı güne alıp birkaç rötuş yaparak sorunu çözdüklerini iddia etmeleri yalandan başka bir şey değildir. Başkan Saraç’ın belirttiği, eski sistemde birçok puan türünün hesaplanması gerekiyormuş. ÖSYM’nin “pardon” meselelerinin esas nedeni de buymuş! Nihayet bu değişiklikle daha anlaşılabilir bir sisteme geçilecekmiş. Tek aşamalı olan ÖSS 2009’da değiştirilmiş, bugün stresin artmasına neden olduğu söylenen “YGS+LYS” formatına geçiş yapılmıştı. Neredeyse denenmeyen biçimin kalmadığı eğitim sistemimizde bugün de sadece biçimsel olarak değiştirildiği görünen “YKS”nin ne kadar devam edeceğini hep birlikte göreceğiz.
Gölge
Sınıfın Bil Safa Gel! Ayrışma, Birleş!
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...