Buradasınız
“El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru

İşçi kardeşlerim merhaba. Çevrenize, çalıştığınız yerlere, geçtiğiniz yollara, kentin meydanlarına, beklediğiniz durağa, ikamet ettiğiniz sokağa dikkat eder misiniz? Bir değişiklik olduğunda “a bu dün yoktu” dediğiniz oluyor mu? Peki, gördüğünüze şaşırıp dönüp bir daha baktığınız oluyor mu? Yazının başlığı yani “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda” yazısı Antep Organize Sanayi Bölgesi girişinde kocaman bir reklam tabelası, baş tarafında kopan parmağı dikilen bir el resmi var. Sizlere bir soru daha sorayım. İşyerlerinde insan canından bir parçayı koparanlara yani sömürü düzeni kapitalizme öfke duyuyor musunuz? Peki ya o işyerlerinin yanı başına hastane açıp “kopan parmaklar, eller, kollar yerine dikilir” diye yazanları gördüğünüzde insanlığınızdan utanıp, öfkeden delirecek hale geliyor musunuz? Eğer insanlığınızdan utanmıyorsanız, Tolstoy’un o ünlü “acı duyuyorsan yaşıyorsun, başkasının acısını duyuyorsan insansın” sözünü hatırlamalısınız. Bu sözler ve anlatmaya çalıştıklarım biz işçi sınıfının her neferi için geçerlidir. Dolayısıyla insanı ve insanlığı öldüren kapitalizme karşı mücadelenin içinde yerimizi almıyorsak, şapkayı önümüze koyup insanlığımızı sorgulamanın zamanı gelmiş demektir.
OSB kapısından içeriye yüzlerce işçi parmakları, elleri, kolları, ayakları, bacakları sapasağlam girerler. O billboardlarda ne yazdığına baksalar da belki de görmeden geçip giderler fabrikalarına doğru. Evet, tüm uzuvları bir tamam yerindedir. Şalterler açılır. Çarklar, en küçüğünden, en büyüğüne devreye girer. İşçiler bedenlerinde ve zihinlerinde olan güçleriyle pamuğu ipe, ipliği kumaşa dönüştürürler. Her hareketleri yeni bir ürünü kullanıma hazır hale getirir. İşçilerin alın teri, gözlerinin nuru patron tarafından artı-değer olarak çekilip alınır. Makineler çalışır, işçiler adeta nefes almadan çalışır. Bir anda bir çığlık inletir koca fabrikayı. Makineden aşağı kan sızar. Kopan uzuv düştüğü yerde başı kesilen tavuk gibi titrer. İplik, kumaş, demir, çelik, plastik, hamur, ekmek kanla boyanır. Patronlar “iş kazası”, “kader”, “fıtrat”, “olur böyle şeyler” diyerek işçilerin canlarını hiçe sayarlar. Resmi rakamlara göre bile her gün en az 5 işçi iş cinayetlerinde ölüyor. Yine her gün hızlandırılmış makineler yüzlerce işçinin parmağını, elini, ayağını, bacağını keserek, kopartarak, ezerek, yakarak yok ediyor.
İşte Antep OSB girişindeki “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda” diyen özel hastane, parmağı veya eli kopan işçilere seslenir. Bu reklam, işçilerin kopacak uzuvlarının yerine dikilebileceğinin reklamıdır. Hastanenin sahibinin ambulansı sanayi sitesinin girişinde hazır beklemektedir. Ambulans sirenlerle hastanenin önüne geldiğinde “bir müşteri daha geldi” diye el ovuşturur. Uzuvları kopartılan işçiler bir daha eski sağlam hallerine asla dönemezler. Belki işsiz kalırlar. Her gün sakat kalan işçilere yenileri eklenir. Biz, yani işçi sınıfı milyon kere milyon yani karınca sürüleri kadar kalabalık olduğumuz halde örgütsüz olduğumuz için sürekli canlarımızı yitiriyoruz. Fabrikalar işçi mezbahaları gibi.
Sevgili işçi kardeşlerimiz, her gün hayattan koparılanlar, parmağı, eli, kolu kopartılanlar bizim sınıfımızın insanlarıdır. Ancak ve ne yazık ki her işçi kendi başına gelmeden, canı yanmadan gerçekleri anlamıyor. Bir işçi büyüğümüzün dediği gibi, “işçi sınıfı kavganın içinde dövüşerek öğrenir”. Evet, işçi sınıfı yenile yenile yenmeyi de öğrenecektir. Ama o günler kendiliğinden gelmeyecektir. O güne değin, işçi sınıfının bağrındaki öncü işçileri bulup eğitip örgütlemek gerekiyor. Öğrenen işçi öğretir. Örgütlenen işçi örgütler. Eğitilen işçi eğitir. O halde harekete geçelim ve emek verip işçi kardeşlerimizi de harekete geçirelim.
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube, 20 Haziran Cuma günü Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezinde 13. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Genel Kurul, Avcılar, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Zeytinburnu...
- Birleşmiş Milletler (BM), 2001 yılında “savaş, zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edilen insanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek” için 20 Haziran’ı Dünya Mülteciler Günü olarak kabul etti. Ne var ki o...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair eylem programını 16 Haziranda açıkladı. Buna göre 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında KESK’e bağlı sendikalar...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri Nisan ve Mayıs ayı maaşları, mesai ücretleri, 2 aylık gıda kartları ve toplu sözleşme farkları yatmadığı için 18 Haziranda iş bıraktı. İşçiler belediye bütçesinin yönetilememesinden ya da belediyenin borçları nedeniyle...
- Kamu Çerçeve Protokolünde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı Dev Sağlık-İş Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirdi. Çeşitli illerden gelen sendika temsilci ve üyelerinin katılımıyla 18 Haziranda...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) işçileri, aylardır maaşlarını ve yemek ücretlerini alamamalarına, düşük ücret dayatmasına, keyfi işten çıkarmalara ve artan baskılara karşı sürdürdükleri direnişlerinin 15’inci günü olan 18 Haziranda Beşiktaş Meydanında...
- Sıcakların bastırdığı ama henüz çok bunaltıcı olmadığı Haziran günlerindeyiz. Ama soluduğumuz toplumsal atmosfer son derece bunaltıcı, boğucu. Üstelik bu boğucu, zehirli atmosfer kesifleşmeye devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada şahit olduğumuz...
- Rejimin 19 Mart saldırılarını protesto eylemlerine katılan İzmir Genel-İş 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve 3 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir, 17 Haziranda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Bu...
- İnsanlık için çıkış yolu, işçi sınıfının uluslararası düzeyde örgütlenmesi, kendisinin sömürülmesi üzerine kurulu bu düzeni yıkması, yeni bir toplumsal düzenin kapılarını açmasıdır. Bilinç ve örgütlülük düzeyinin son derece geri olmasından hareketle...
- Kamuda çalışan 600 bin işçinin 2025–2027 yılları arasındaki ücret zammı ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Çerçeve Protokolü Çerçeve Sözleşmesi için Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonları ilk teklifi 27 Şubatta vermişti. Kamu işverenleri adına...
- Rus yazar Maksim Gorki 18 Haziran 1936’da hayatını kaybetti. Gorki, hayatı boyunca safını işçi sınıfından yana belirledi, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin içinde yer aldı. Emekçilerin zorlu yaşamını ve mücadelesini konu edinen...
- Bana okumayı sevgili ustam öğretmişti. Derilerin köşesine “1, 2” diye yazarak başlamış, zamanla harfleri, kelimeleri, okumayı da öğretmişti. Ama itiraf edeyim ki, okumayı söker sökmez okuduklarımı, okumanın kıymetini anladım sanmayın. Okuduklarımdan...
- Sağlık emekçileri, Aile Sağlığı Merkezlerine 6 ay gelmemiş hastalar bahane edilerek ASM çalışanlarının ücretlerinden kesinti yapılmasına karşı 16 Haziranda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Emekçiler “Eziyet Yönetmeliği”...