Buradasınız
“Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
Sefaköy’den bir işçi
Her zaman ayın başını ve sonunu hesaplayarak çocuk okutmuş bir anneyim. Çocuğum bir şey istediğinde “önümüzdeki ay alırız” diyerek ertelerdim çoğu zaman. Öyle ahım şahım şeyler de istemezdi hâlbuki. Bazen bir saç tokası, bazen bir elbise ama çoğunlukla kalem ya da silgi isterdi. Ucu kırılmayan kalemlerden, güzel kokulu ve resimli olan silgilerden istediğinde pahalıya kaçmış olurdu… Çünkü ben de birçok aile gibi ucuzunu alırdım her şeyin. Silgisini kaybetmesin diye iple boynuna takar, defterlerine gereksiz yere karalamalar yapıp sayfalarını hızlı bitirmesin diye tembihlerdim. Tek başına çalışıp, çocuğunu okutmaya çalışan bir anneydim çünkü. Ama tüm bu zorluklara rağmen okullar açıldığında yaptığımız alışveriş, defterlerini kaplarken heyecanlanışı, kokulu bir silgi aldığımızda elinden düşürmeyişi, dönüp dönüp kalemlerini, boyalarını sayması… Evladı olanlar bilir; çocuğunun o heyecanı, içinin kıpır kıpır oluşu mutlu eder anne-babaları.
Bunları niye anlatıyorum biliyor musunuz? Geçen gün “Fiyatlar yükselince kırtasiye ürünleri ikinci ele düştü” başlığıyla bir habere denk geldim. O haberi görünce çok öfkelendim. Uzaya çıkılan bir çağdayız, bir tarafta inanılmaz bir bolluk var ama bir tarafta yeni bir kaleme bile ulaşamayan işçi çocukları… Ama daha da önemlisi okullar açıldığında tüm ailenin yaşadığı heyecanın, mutluluğun, tatlı telaşın yerini artan kaygı, stres ve sorunlara bırakıyor olması. Hayat hiçbir zaman kolay olmadı biz işçiler için ama son yıllarda geçim sıkıntısı katmerlenerek arttı. İnsanın en zoruna giden şey de bu kadar üretimin, bolluğun olduğu bir dönemde ihtiyaçlarına ulaşamamak. Her gün yeni zam haberleriyle uyanıyor, zam haberleriyle uyuyoruz. Geçim sıkıntısı çekmeyen bir işçi ailesi tanımadım. Oysa hep “ben çektim çocuğum çekmesin, okusun kendini kurtarsın, bizim gibi sürünmesin” diyerek gece gündüz çalışıp yetiştirmeye çalışıyor emekçi aileler.
Ben emekçi bir kadın olarak en çok da annelere sesleniyorum. Gözümüzü açıp sesimizi çıkarmalıyız artık. Bırakın çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlama çabasını, kalem çanta alamaz hale geliyoruz. Çalışmaktan yorulduk, çocuklarımızda okuma hevesi ve heyecanı kalmadı. Artık yeter. Biz işçi sınıfının kadınlarıyız, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel gelecek onları işçi sınıfının mücadelesine katmak, UİD-DER çatısı altında birleştirmek. Gençleri bunalıma, uyuşturucu batağına, karamsarlığa iten bu kirlenmiş, çürümüş sistemi kabul etmeyelim. Çocuklarımızın ruhsal ve zihinsel olarak sağlıklı kalması, birlikte bir gelecekleri olabilmesi için dayanışmaktan, birlik olmaktan başka şansımız yok.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Davut Abiyi Misafir Ettik
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...