Buradasınız
Emekli Maaşı 5 Bin Lira Olsun!
İzmir’den bir işçi
Şairin ifadesiyle 8’imizde işe başlarız. 20’sinde evleniriz. İş cinayetinde canımızı yitirmezsek 40-50 hatta 60’ına, 70’ine kadar yaşarız! Bir de 8’de işe başlayıp ölene kadar çalışanlarımız var. Hem de sayıları milyonlarca… “Hep çalışıyorsun, peki ne zaman yaşayacaksın?” diye sorulduğunda neredeyse aynı cevabı veririz: “Ölene kadar!” İnsan sormadan edemiyor. Yahu biz milyarlarca işçi bu kahrolası sömürücü düzene mahkûm muyuz? Böylesi yaşamak, yaşamak mıdır? Böylesi yaşamak değil…
Geçen gün 8 yaşından beri tanıdığım eski iş arkadaşımı aradım. Telefonu açtığında makine, muşta, çekiç, tak tak tak sesleri geliyordu. İşte olduğunu anladım. Hal hatırdan evvel “Haso sen emekli olmadın mı daha?” diye sordum. Ben bir sordum bin ah işittim! Bizim Haso “birader biliyorsun çıraklığımızda benim sigorta girişim çok geç başladı. Çıraklığım dâhil tam 48 senedir çalışıyorum. Bu senenin Ocak ayında günümü doldurdum, emekli oldum. 1150 lira emekli aylığı bağlandı. 950 lira kira veriyorum. İktidar emekli aylığını 5 bin lira yapsın. O zaman emeklilik nasıl bir şey ben de anlarım. Birader vallahi eski günleri çok arıyorum. Eskiden emekli olanlar işi bırakıyordu. Bir daha elin işinde çalışmıyordu. Emekliliğini yaşıyordu. Şimdi ölene kadar çalışacağız birader. Çocukluğumda çalışmaya başladım. Hâlâ çalışıyorum” diye sitem etti.
Bizim Haso’nun sitemi zihnimde dolanıp dururken biz işçiler, emekçiler için hükümet yeni bir “müjde” hazırlamış mı diye haberlere bakıyorum. Bizim Haso’nun “emekli aylığını 5 bin yapsın” dediği iktidarın başındaki ayar veriyor: “Kriz filan sakın ha bunlara aldanmayın. Bunların hepsi manipülasyon. Güçlenerek yürüyoruz” diyor. Yani “dış güçler”, “dış mihraklar” sözlerini aralıksız kulaklarımızı sağır edercesine, gözlerimizi kör edercesine, beyinlerimizi felç edercesine tekrarlıyorlar. Bunlara her gün yenilerini ekliyorlar. Hatta krizin psikolojik olduğunu da eklediler. Yani işsizsen, kendini işsiz hissetmezsen işli oluyorsun. Örneğin karnın açsa, açlığını hissetmezsen aç olmuyorsun!
Bizim Haso’yu tekrar aradım. “Haso, birader sen çalıştığını hissetmezsen, demek ki çalışmıyorsun. Emekli aylığını 1150 değil, 5 bin lira hissedersen aylığın hop 5 bin lira oluveriyor. Senin kendini emekli olmuş, hâlâ çalışıyor hissetmen psikolojik. Haberlere baktım. “Başkan” emekli aylığıyla ilgili bir söz etmedi. Ama ‘kriz filan sakın ha bunlara aldanmayın. Bunların hepsi manipülasyon. Güçlenerek yürüyoruz’ diye ayar veriyor. Kendini gürül gürül akan bir şelalenin yanı başında hissedersen, tam o şelalenin orada bulacaksın” deyiverdim. Bizim Haso, sözümü kesmeden dinledi. Muhtemelen kendisini şelalenin ilerisinde kocaman bir çınar ağacının altında hissetmeye çalıştı! Sonra “birader hani eskilerin bir sözü var. ‘Eskiye rağbet olsa, bitpazarına nur yağar’ diye. Bu sözler eski elbise filan için geçerli. Ama bir eski halimizi düşün, bir de şimdiki halimizi. Eskiden patron ayağımıza gelip yalvarırdı. Şimdi sinek kadar görüyorlar işçileri. Eskiden birlik, beraberlik vardı. O yüzden eski halimizi çok özlüyorum. Ama bu devran böyle gitmez” dedi. Bizim Haso şimdilerde işçilerin büyük bölümünün örgütlü ve birlik beraberlik içinde olmadığının ama bu devranın böyle gitmeyeceğinin de farkında eski kuşak bir işçi olarak.
Evet, bugün bir alacakaranlık dönemi yaşıyoruz. Egemenler gerçekleri görmeyelim diye her türlü hilebazlığa başvuruyorlar. Başlarımızı kaldırmayalım diye daha karanlık günler yaratmak için her yolu deniyorlar. İşçilerin en sıradan, en temel taleplerine karşı bile savaşa gider gibi saldırıyorlar. Ama hiç beklenmedik yerde işçiler isyan ediyorlar. Her şarkısında işçileri ve işçi sınıfının mücadelesini anlatan Ruhi Su’nun, “kaldırmadıkça başlarımızı sefaletimiz bitmez” demesi gibi, başlarımızı kaldırıp, el ele, kol kola girmeden sefaletimiz asla bitmeyecek.
Brukman Kadınları
Çocuğuma Okul İstiyorum
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...