Buradasınız
Filistin’de İsrail Zulmüne Son!
İşçiler, emekçiler, kardeşler!
İsrail 3 gencin kaçırılmasını bahane ederek başlattığı kanlı saldırılarını devam ettiriyor. 8 Temmuzdan bu yana 570 kişi öldü, 3000 binden fazla insan yaralandı. Evler, sokaklar bombalandı, kurşun yağmuruna tutuldu. Bazı mahallelerde taş üstünde taş kalmadı. Zalim İsrail devleti bir kez daha tüm dünyanın gözleri önünde bir halkı kırımdan geçiriyor.
Batı Şeria ve Gazze’yi mazlum Filistin halkının kanı ve gözyaşıyla sulayan zalim İsrail egemenleri, uluslararası örgütlerin talebiyle ölü ve yaralıların hastaneye taşınması için 3 saatlik insani ateşkes önerisini kabul etti. Ancak yarım saat sonra Gazze’yi yeniden bombalamaya başladı. İsrail, ölü ve yaralılarını bırakmak zorunda kalan ve güvenli bir bölgeye geçmeye çalışan Filistinlilerin üzerine bomba yağdırdı. Gözü dönmüş İsrail ordusu hastaneleri ve sivillerin yaşadığı yerleri bile acımasızca bombalıyor!
Katil İsrail devleti, 5 yıl önce de Gazze’ye büyük bir saldırı düzenlemiş ve 1400 Filistinliyi katletmişti. Gazze’yi abluka altına alarak 1,5 milyon Filistinliyi açlığa, susuzluğa, elektriksizliğe, ilaçsızlığa mahkûm etmişti. Ardından 2012 Kasımında bir saldırı daha gerçekleştirdi ve 150’den fazla Filistinliyi katletti. Bütün bu katliamlar esnasında emperyalist güçlerden “kınama” açıklamalarından başka bir şey gelmedi; İsrail’e hiçbir yaptırım uygulanmadı. Diğer Arap devletleri de resmi açıklamaların ötesine geçmediler. Bugün de aynı tutumlar devam ediyor ve İsrail tüm dünyanın gözleri önünde Filistin halkını katlediyor. Birleşmiş Milletler ve dünyanın geri kalanı ise seyrediyor!
Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan İsrail egemenleri, İsrailli işçi ve emekçi kitleleri milliyetçilik zehriyle köreltmeye çalışıyorlar. İsrailli faşist gruplar “Araplara ölüm” çığlıklarıyla Kudüs sokaklarını dolduruyor. Bu gruplar gözlerini kırpmadan 16 yaşında Filistinli bir genci diri diri yaktılar.
Türkiye’de ise Kürtlere her türlü zulmü reva gören ve IŞİD’i Rojava’da Kürtlerin üzerine saldırtan AKP, utanmadan “Filistin halkının yanındayız” diye kükrüyor. Kitlelerin önünde İsrail devletine karşı atıp tutan Erdoğan hükümeti, perde arkasında ise katil İsrail devletiyle her türlü ticari ve askeri anlaşmayı, işbirliğini sürdürüyor.
Kardeşler,
Tüm bu açıklamalar ikiyüzlülüktür, bir şovdan ibarettir. Biz işçi ve emekçiler bu yalanlara kanmamalıyız. İsrail’in katliamları karşısında esip gürleyen AKP, en fazlasından diplomatik ilişkileri askıya alıyor. İsrail’le silah ticareti de dâhil her türlü ekonomik ilişkiyi sürdürüyor. Türkiye, Ortadoğu’da bölgesel güç olma hayalleriyle savaşın taraflarından biri olmaya devam ediyor. AKP ne Suriye halkının, ne Kürt halkının ne de Filistin halkının katledilmesini umursamıyor.
Filistin halkının tek gerçek dostu, dünyanın tüm ülkelerindeki işçi ve emekçilerdir. İsrail devletine geri adım attıracak olan da ancak güçlü bir enternasyonalist tepki olabilir. Tüm işçi örgütlerine, sendikalara, sosyalistlere düşen görev, bu birleşik tepkiyi uluslararası ölçekte örgütlemek ve işçilerin, emekçilerin Filistin halkının yanında olduğunu katil İsrail devletine ve onun hamiliğine soyunan emperyalist güçlere göstermektir.
Kardeşler;
Filistin halkının çektiği acılara karşı sessiz kalmayalım! Filistin halkına ve Ortadoğu’nun tüm halklarına kardeşlik elini uzatalım. Kürt, Türk, Filistinli, İsrailli, Fars, Arap bütün halklar kardeştir. Ezilen tüm halkların haklarının tanınması için, Ortadoğu’ya barışın gelmesi için, Filistin halkının ve mazlum tüm halkların kurtuluşu için sesimizi yükseltelim. Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği diyelim. Tüm işçi ve emekçileri UİD-DER saflarında birleşmeye ve zalimlere dur demeye çağırıyoruz!
Filistin’de İsrail Zulmüne Son! Ortadoğu’ya Barış!
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...