Buradasınız
Gençlik, Kariyer ve Geleceği Yakalamak!
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Geçtiğimiz günlerde, Güldür Güldür adlı programda “Gençlerle Kariyer Günleri” adlı bir skeç yayınlandı. Skeçte, kendi başarı hikâyesini anlatan ünlü ve zengin bir adam, durmadan gençlere girişimci ruhu ve kendi işini kurmayı anlatıyordu. Robotik teknolojiden, bilgisayar yazılım kodlarından dem vuran bu adam, gençlerin gerçek yaşamlarındaki engelleri sürekli hatırlatmaları üzerine, onları kafaları karışık olmakla ve kendilerine bahane yaratmakla suçladı. Böylece aslında bize gerçek yaşamda bu söylemlerin kimler tarafından ve ne sebeple kullanıldığına dair bir kez daha fikir vermiş oldu.
Öyle ya, teknolojinin uzaya gitmeyi mümkün kıldığı bu yüzyılda, ne engel olabilir ki biz gençlere? Kendi işimizi de kurarız, istediğimiz mesleği de seçeriz, yurt dışında da okuruz. Kariyerimiz adına her türlü imkâna sahibiz her birimiz! Bütün bunlar gerçeklerin farkında olan insanlara ne kadar da hayalî geliyor, öyle değil mi? Bütün bunları yapabilmek için öncelikle ayrıcalıklı bir sınıfın mensubu olmak gerektiği hemen hissediliyor. Yoksa biz gençler algıda mı seçiciyiz gerçekten?
Bireysel başarı hikâyelerini köpürterek gençlerin gözlerini kamaştıranlar, başarılı olmak için durmadan çok çalışmaktan, rekabetten bahsediyorlar. Bireyciliği ve bencilliği ön plana çıkartıp geride kalan tüm insani değerleri yok saymamızı telkin ediyorlar. Çok çalışmak demişken, bunun da içini iyice ve gerçekçi doldurmak gerekiyor. İşçi sınıfının gençleri zaten daha ilkokul sıralarında başlıyorlar çok çalışmaya. Dersler, sınavlar, okul sonrası kurslar, simit satmaktan ayakkabı boyacılığına türlü işler… Nihayetinde eşitsiz başladıkları bir yarış bu. Bırakın girişimci ruhu, bir yandan okuyan bir yandan da okul masrafları için çalışan gençlerimiz bir süre sonra ruh gibi dolanıyorlar etrafta. Aileler de giriyor işin içine ve asıl o zaman başlıyor serüven. Çocuğuna iyi bir gelecek sağlamaya çalışan aileler olanca güçleriyle çırpınıyorlar. Gençlere hayallerini bir kenara bırakıp işsiz kalmayacakları bir okulda okumalarını söylüyorlar. Çünkü bir an önce okulunu bitirip kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor gençlerimizin. Peki ya işsizlik kırbacı? Nereden bakarsanız bakın, büyük bir bunalım ve çaresizliğin içine hapsoluyoruz.
O zaman durup bir düşünmek gerekiyor. Kimiz biz? Bizim hikâyemiz ne? Hayallerimizi gerçekleştirmemize engel olan kapitalist düzende, gücümüz yeter mi tek başımıza kurtulmaya? Nasıl ki bu sorunları yaşayan tek tek kişiler değilse, bu sorunların çözümü de bireylerin tek tek kurtuluşu ile çözüme kavuşamaz. Eksik olan şey gelecekte değil dünde saklı. Sınıf geçmişini ve kimliğini bilmeyen insanlar eninde sonunda kapitalizmin oyunlarının pençesinde kıvranmaktan kurtulamazlar. Genci, yaşlısı, işçisi, öğrencisi bu hepimiz için böyledir. Bu hastalıktan sınıfını ve safını bilenler, neye karşı, hangi safta ve nasıl mücadele etmesi gerektiğini kavrayan insanlar kurtulabilirler ancak. Son günlerin popüler sloganı “geleceği yakala” diye tekrarlanıyor her yerde. Evet, geleceği yakalamak gerekli. Ama yakalamak yetmez, onu şekillendirmek ve değiştirmek de gerekir. Bunu da ancak geçmişin bilgisine sahip, sınıf mirasını korumayı bilen nesiller başarabilir.
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...