Buradasınız
Gerçekleri Biliyor musunuz?
Gebze’den metal işçisi bir kadın

Aylardır gündemimizde metal işkolunda devam eden grup toplu iş sözleşmesi vardı. Sözleşme ile yatıp sözleşme ile kalktık ve nihayetinde “imzalar” atıldı. Metal işçilerine dayatılan bu sözleşmenin başta metal işçileri olmak üzere, tüm işçiler nezdinde ne anlam ifade ettiğini açalım biraz.
Bu öyle bir sözleşme ki, aslında sadece MESS’e üye fabrikaların değil, tüm sektörlerde yapılacak zamların da üst sınırını ortaya koyuyor. MESS sözleşmeleri, patronların örgütü MESS ile metal işçilerinin tarihi karşılaşmasıdır aynı zamanda. Bu karşılaşmalarda kimin eli güçlüyse kazanım onun hanesine yazılır. Bir tarafta MESS suretinde görünen patronlar sınıfı ve iktidar yer alıyor. Öteki tarafta tabanındaki örgütsüzlükle, sendikal bürokrasiyle sınanan metal işçileri var. Bu bize nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Soruyoruz! Kendisine DİSK’in mücadeleci sendikal geleneğinin en büyük takipçisi etiketini yapıştıran genel merkezimiz, bizlerin iradesini yok sayarak neden MESS’in dayatmalarına boyun eğdi? Bugüne kadar pek çok kez Türk Metal yönetiminin MESS nasıl isterse öyle kararlar aldığını gördük. Birleşik Metal-İş Sendikasının genel merkezi ise mücadeleden yana bir yol haritası çizdiğini vurgulardı. Son dönem toplu iş sözleşmesinde de aynı söylemleri haykırdılar meydanlarda. Ama son noktada eleştirdikleri yaklaşımları genel başkanımızın kendisi sergiledi. Sendikaların bu yaklaşımları bize aslında gerçekleri gösteriyor. İşçi sınıfının içinde bulunduğu gerçekleri…
Biz işçi ve emekçilerin karşısında, patronlar sınıfı, onların medyası, koyduğu yasalar, her türlü demokratik yaklaşımı reddeden tavrıyla siyasi iktidar var. Yani mücadeleye çok eşitsiz koşullarda başlıyoruz zaten. Hiç değilse sendikalarımızın bizleri patronlar karşısında onurlu bir biçimde temsil etmesi gerekiyor. Bu sözleşme bir kez daha göstermiş oldu; tabandaki örgütsüzlükten haberdar olan sendikacılar, tabanı örgütlemek, bir adım ileriye taşımak yerine, bundan kendilerince faydalanmayı tercih ediyorlar. Sözleşme süresi boyunca türlü vaatler, yüksek perdeden konuşmalar… Ama iş gerçekten mücadele etmeye gelince tavırları ortak oluyor. Biz işçilerin emeğini, alın terini sözleşme masasında harcamaktan bir an olsun çekinmiyorlar.
Yeterince örgütlü olmayışımız bizleri patronlar karşısında güçsüz bıraktığı gibi, kendi öz örgütlülüğümüz olması gereken sendikalar karşısında da söz hakkı olmayan pasif üyelere dönüştürüyor. Bizleri bir güç olarak görmüyorlar. Dalga geçer gibi iyi bir sözleşmeye imza attıklarından dem vuruyorlar. 130 bin işçinin iradesi bir avuç patronun emrine amade sendikacılar tarafından yok sayılıyor! Bizlere işverenler yalan söylüyor, iktidar yalan söylüyor, sendika yöneticileri yalan söylüyor. Kendi gerçekliğimizi en iyi biz biliriz. Hiçbirimiz lüks ve sefahat içinde yaşamıyoruz. Derdimiz ekmeğimizi biraz daha büyütmek ve biz de varız demek! İnatla yok saymalarına, isteklerimizi görmezden gelmelerine rağmen, bizi ciddiye almamalarına rağmen biz varız. Biz buradayız!
Nasıl ki her şeyi üreten bizsek, sabırla yeniden başlayacak, örgütlenecek ve bastığımız zemini sağlamlaştıracak olan da biziz. Daha önce metal işçileri MESS’e ve patronlara örgütlü işçinin gücünü nasıl gösterdiyse, yine göstereceğiz! Bunu da bir sınıf olduğumuzun bilincine vararak, gerçekleri görerek ve örgütlenerek yapacağız! Hiç kimsenin bundan kuşkusu olmasın!
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...