Buradasınız
Gözlerimizdeki Bağı Atma Zamanı Geldi
Gebze’den bir emekçi kadın
Ben iki çocuk annesi bir işçi eşiyim ve hepiniz gibi geçim sıkıntısı çekiyorum. Pahalılık her geçen gün artıyor. Enflasyonun yükselmesinden bıktık. Marketlerde fiyatlara baktıkça isyan ediyoruz artık. Ne marketten ne de pazardan doğru dürüst bir şey alamaz olduk. Eskiden birkaç çeşit meyve alabilirken, şimdi çocuklarımızın yüzünü bir an güldürebilmek için taneyle alıyoruz meyveyi. Oğlum daha üç yaşında ama fiyatına göre meyve istemeyi öğrendi. “Karpuz mu ucuz anne, muz mu?” diye soruyor. Hangisinin ucuz olduğunu söylersem onu almamı istiyor. Eskiden abur cubur almak için ağlayan çocuklar şimdi sadece meyve istiyor.
Mutfak ihtiyaçlarımı bir nebze de olsa rahat karşılamak için bir süre fabrikalarda çalıştım. Oğluma, küçük kızımla annem baktı. Ben de taşeron bir firmada yevmiyeli olarak çalıştım. O gün hangi fabrikada ihtiyaç varsa o fabrikaya gidip, yemek dağıtıyordum. Birkaç fabrika dolaşınca işçilerin neler yaşadığını, nasıl çalıştıklarını daha iyi anladım. Arada bir bazı işçilere takıldı gözlerim, sanki gözleri bağlanmıştı onların. Mesela bir fabrikada çalışan işçi kadınlardan biriyle sohbet ettim. Ona, “abla asgari ücret yetiyor mu?” diye sorduğumda, “yetmiyor ama buranın olanakları güzel” dedi. Ben de “nasıl olanaklar var bu fabrikada?” diye sordum. “Ramazan kolisi ve bol mesaisi var buranın” dedi. “Peki, çocuğunla nasıl vakit geçiriyorsun?” diye bir soru daha sordum. Boynu üzüntüyle büküldü, geçinmek için mesaiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Başka bir fabrikaya gittiğim gün, mesai sonrası servis şoförünün sözlerine tanık oldum. Abi emekli bir işçiydi. Tüm bu pahalılıkta “çift maaş” aldığı için kendisinin şanslı olduğunu anlatıyordu servisteki diğer işçilere. “Emekli olduğu halde çalışmak zorunda olduğunu neden sorgulamıyor?” diye düşünmeden edemedim. Sonra kendi kendime düşünmeye devam ettim.
Fabrikalarda gözümüzü boyamaya çalışıyorlar. Fazla mesaiye “olanak” diyorlar. Mesaiye kalmasan ay sonu gelmiyor. Mesaiye kalsan eline geçen marketten çıkmadan bitiyor. Üstüne çocuklarından, ailenden mahrum kalıyorsun. Bir şey diyecek olsan, işten atmakla tehdit ediyorlar, susturuyorlar. Ben nasıl konuşmayı öğrendim diye düşündüm sonra. Her şeyi kabullenmemeyi, sormayı, sorgulamayı nasıl öğrendim? Ben UİD-DER sayesinde sorgulamayı, sormayı, talep etmeyi öğrendim. Taleplerimi haykırmayı öğrendim. Çocuklarım daha güzel günler görsün diye “artık yeter!” demeyi öğrendim. Ömrünün sonuna kadar dur durak bilmeden çalışmak ya da mesaiye kalmaktan evinin sıcaklığını unutmak mı yaşamak? Yoksa mücadele edip haklarını, olanaklarını, sana kalan zamanı gerçekten arttırmak mı? Susmayalım kardeşler, daha güçlü haykıralım artık. Ortak sorunlarımız için hep birlikte el ele verip mücadele edelim!
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...